Etiket: nitelikli dolandırıcılık

Banka veya Kredi Kurumları Aracılığıyla Dolandırıcılık

Banka veya Kredi Kurumları Aracılığıyla Dolandırıcılık

Banka veya kredi kurumları aracılığıyla dolandırıcılık, Dolandırıcılık suçunun banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılarak işlenmesi, hali dolandırıcılık suçunun nitelikli halidir. Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması yoluyla dolandırıcılık suçunda fail bankacılık faaliyetlerini hileli olarak kullanarak veya kredi kurumlarının maddi varlıklarını araç olarak kullanarak haksız çıkar sağlamaktadır. 

Türk Ceza Kanunu‘nun 158/1-f maddesine göre; 

Dolandırıcılık suçunun;
f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle … işlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.”

Bankaların,ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu fıkra uygulanamayacaktır.

Banka veya Kredi Kurumları Aracılığıyla Dolandırıcılık Suçunda;

  • Dolandırıcılık suçunun banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılarak işlenmesi halinde bu suça dair yargılama Ağır Ceza Mahkemesi‘nde yapılır.
  • Nitelikli dolandırıcılık suçunun üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde, faile verilecek ceza yarı oranında artırılır.
  • Yine banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunda, suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi durumunda faile verilecek ceza bir kat artırılır.

Banka veya Kredi Kurumları Aracılığıyla Dolandırıcılık Suçu İle İlgili Yargıtay Kararları;

  • “…Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır…” (Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 2014/20469 E, 2015/31149 K, 11/11/2015 T.)
  • “…Sanık …’ın muhasebe bölümünde çalışmakta olduğu … İnşaat şirketi adına çek keşide etme yetkisi olmamasına karşın şirkete ait … Bankası çek hesabından 06/02/2006 tarihli 3000TL bedelli çeki hamiline yazılı şekilde düzenleyerek imzalayıp katılan. … şirketine vermek suretiyle üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; sanığın, o dönem şirketi temsil ve imza yetkilisi olan. … tarafından kendisine verilen sözlü talimatla bu çeki onun bilgisi ve rızası dahilinde keşide ederek şirket işlerinde kullanmak sureti ile katılana verdiğini beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından. … şirketinin yetkilisi …’ın ve yine şirket ortağı olan. … temin edilerek konu ile ilgili olarak, bu çekin keşide edilmesi konusunda sanığa sözlü bir yetki verip vermedikleri, çekin verilmesi ile ilgili bilgi ve rızalarının olup olmadığı da dahil detaylı beyanlarının alınması. sanığın bu şirket adına şirketin çek hesabını kullanarak verdiği başka çekler olup olmadığının, varsa ödenip ödenmediğinin, çekin verilmesine konu ilişkinin şirketin ticari işleri kapsamında kalıp kalmadığının araştırılması ile sanığın kastının tespit edilmesinin ardından hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş…” (Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 2013/10497 E, 2015/23123 K, 07/04/2015 T.)

Adana ceza avukatı olarak, Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu, TCK ve diğer ilgili kanunlarda düzenlenen suçların soruşturma aşamasından infaz aşamasına kadar tüm işlemlerine ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

bilişim dolandırıcılığı

Bilişim Sistemleri Aracılığı ile Dolandırıcılık

Bilişim dolandırıcılığı yani dolandırıcılık suçunun bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılarak işlenmesi, hali dolandırıcılık suçunun nitelikli halidir.  Bu suç tipinde suçun faili kişilerin iradelerini sakatlamaya yönelik hileli davranışı bir bilişim sistemi aracılığı ile ortaya koyar. Örneğin dolandırıcılık facebook üzerinden yapılabilir. Örneğin Facebook veya başka bir sosyal medya hesabının hesabının şifresinin çalıp, sayfa sahibiymiş gibi yazışarak kişilerden para istenmesi bu kapsamdadır. Yada dolandırıcılık sahibinden.com gibi bir site üzerinden de yapılabilir. Örneğin sahibinden.com isimli internet sitesine satış ilanı koyup da, müştekiden satış bedelini aldıktan sonra malın gönderilmemesi hali bu kapsamdadır. Bu hususta müştekinin zaman kaybetmeden şikayette bulunması çok önemlidir.

 

Türk Ceza Kanunu‘nun 158/1-f maddesine göre; 

Dolandırıcılık suçunun;
f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle … işlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.”

Bilişim sisteminin aldatılmasından söz edilemeyeceği için, ancak bu sistemin araç olarak kullanılarak bir insanın aldatılması yani dolandırılması halinde bu bendin uygulanması mümkündür. Aksi halde yani sisteme girilerek bir kişi aldatılmayıp sistemden yararlanılarak çıkar sağlanmışsa bilişim suçu veya bilişim sistemi kullanılmak suretiyle hırsızlık suçunun oluşması söz konusu olacaktır.

Bilişim Dolandırıcılığı Suçunda

  • Dolandırıcılık suçunun bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılarak işlenmesi halinde bu suça dair yargılama Ağır Ceza Mahkemesi‘nde yapılır.
  • Nitelikli dolandırıcılık suçunun üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde, faile verilecek ceza yarı oranında artırılır.
  • Yine bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılarak işlenmesi suretiyle dolandırıcılık suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi durumunda faile verilecek ceza bir kat artırılır.

Bilişim Dolandırıcılığı Suçu İle İlgili Yargıtay Kararları;

  • “…Sanığın internette “sahibinden.com” isimli internet sitesine cep telefonu ve fotoğraf makinası ilanı koyduğu, katılanların bu ilanda belirtilen telefon numarasını arayıp sanıkla konuşarak anlaştıkları, sanığın sahte isimlerle oluşturduğu banka hesabına para göndermelerine rağmen bir daha sanıkla irtibat kuramadıkları, sanığın bu şekilde katılanlara karşı ayrı ayrı dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edildiği olayda; sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenen “bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde aynı kanunun 157/1 maddesi gereğince basit doladırıcılık suçundan hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş…” (Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 2014/20767 E, 2017/6106 K, 15/02/2016 T.)
  • “…Sanığın şikayetçi Ş.. D..’in e-posta hesabının şifresini kırıp bu hesapla bağlantılı olan facebook hesabına erişip arkadaş listesinde olan katılana mesaj göndererek hesap numarasına para göndermesini istediği, katılanın şikayetçiye telefon etmesi üzerine hesabın ele geçirildiğinin anlaşıldığı, sanığın bu suretle atılı dolandırıcılık suçuna teşebbüs ve bilişim siteminin işleyişini engelleme veya bozma suçlarını işlediğinin iddia ve kabul olunması karşısında. eylemin temas ettiği TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenen bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş…” (Yargıtay 23. Ceza Dairesi, 2015/20254 E, 2016/135 K, 12/01/2016 T.)
  • “…Sanığın,……com internet sitesinden ilana verdiği araç alımı konusunda anlaştığı katılandan 100 TL kaparo alıp araç satmadığı şeklinde gerçekleşen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir…” (Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 2013/26735 E, 2016/3015 K,  05/04/2016 T.)

Adana ceza avukatı olarak, Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu, TCK ve diğer ilgili kanunlarda düzenlenen suçların soruşturma aşamasından infaz aşamasına kadar tüm işlemlerine ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Dolandırıcılık Suçu ve Cezası

Dolandırıcılık Suçu ve Cezası

Dolandırıcılık suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157., 158. ve 159. maddelerinde düzenlenmiştir. TCK’nın 157. maddesinde dolandırıcılık suçunun basit şekline (basit dolandırıcılık), 158. maddesinde dolandırıcılık suçunun cezasını ağırlaştıran hallere (nitelikli dolandırıcılık) yer verilmiştir. Kanunun 159. maddesinde ise dolandırıcılık suçunun bir hukuki ilişkiye dayalı alacağın tahsili amacıyla işlenmesi durumu ve cezası açıklanmıştır.

Basit dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 157. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre;

“Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.”

Buna göre, basit dolandırıcılık suçunun üç temel unsuru bulunmaktadır;

  1. Failin hileli davranışlarda bulunması gerekir.
  2. Mağdurun bu hileli davranışlarla aldatılması gerekir.
  3. Aldatma sonucu mağdurun malvarlığının zarara uğraması ve failin bu azalıştan fayda elde etmesi gerekir.

Dolandırıcılık, hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kişinin kendisine veya başkasına yarar sağlamasıdır. Bu bakımdan dolandırıcılık suçu, kişilerin malvarlığına karşı işlenen bir suçtur. Söz konusu suç tanımı ile kişilerin sahip bulunduğu malvarlığı hakkının korunması amaçlanmıştır. Ayrıca, bu suçun işlenişi sırasında hileli davranışlar ile kişiler aldatılmaktadır. Aldatıcı nitelik taşıyan hareketlerle, kişiler arasındaki ilişkilerde var olması gereken iyi niyet ve güven ihlal edilmektedir. Bu suretle kişinin irade serbestisi etkilenmekte ve irade özgürlüğü ihlal edilmektedir.

Basit dolandırıcılık suçu cezası bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasıdır.

Dolandırıcılık suçu ancak kasten işlenebilen bir suçtur. Suçun faili, mağdurun malvarlığındaki eksilmenin mağdurun gördüğü zararın kendi hileli davranışları sonucunda meydana geldiğini bilmektedir.

Dolandırıcılık suçunun 157. maddesindeki basit dolandırıcılık suçuna dair yargılama Asliye Ceza Mahkemesinde, 158. maddesindeki nitelikli dolandırıcılık suçuna dair yargılama Ağır Ceza Mahkemesi‘nde yapılır.

Hem basit hem nitelikli dolandırıcılık suçunun üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde, faile verilecek ceza yarı oranında artırılır. Yine dolandırıcılık suçunun suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi durumunda faile verilecek ceza bir kat artırılır.

Anayasamızın 76. maddesine göre dolandırıcılık suçu işlemiş olanlar suç affa uğramış olsa bile milletvekili seçilemezler. Ayrıca Avukatlık Kanunu’nun 5. maddesine göre dolandırıcılık suçundan mahkum olanlar avukatlık mesleğine kabul edilmezler.

Basit Dolandırıcılık Suçu İle İlgili Yargıtay Kararları

  • “…Sanığın, müştekinin bankadan çıktığı esnada önüne daha önceden planladığı şekilde mendil içerisinde para attığı, hemen akabinde de yere eğilip mendil içerisindeki parayı yerden alıp yerde bulmuş numarası yapıp para bulduğunu söyleyerek onu lafa tutmaya başladığı, onunla paylaşmak istediğini söyleyerek ilgisini çektiği ve onunla konuşmaya başladığı, bu sırada yanlarına gelen kimliği tespit olunamayan üçüncü bir şahsın parasının kaybolduğunu söyleyerek sanık ve müştekiye parasını bulup bulmadıklarını sorduğu, müştekinin para bulmadığını kendi parasının olduğunu söylemesi üzerine bu şahsın parayı kontrol edeceğini söyleyerek müştekiden parasını isteyip aldığı, parayı kontrol ederken el çabukluğu ile bu parayı gazete kağıtları ile değiştirdiği şeklinde gerçekleşen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir…” (Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 2017/3806 E, 2017/8608 K, 04.04.2017 T.)
  • “…Somut olayda; müşteki İ.. K..’nın babası M.. K..’nın işportacılık yaparken daha önce tanıdığı sanık E.. E.. ile karşılaştığı, sanığın kendisini …… Belediyesinin İmar Dairesi Başkanlığında çalıştığını söyleyerek belediyeye 60 işçi alınacağını, bunlardan bir tane kontenjanı olduğunu, onu da oğlu müşteki İ.. K.. için kullanacağını söylediği, M.. K..’nın da bu duruma inandığı ve sanığın müşteki İ.. K..’dan başvuru evrakları ile ilgili masraf olarak 250 TL istediği, müştekinin yanında bulunan 230 TL’yi verdiği, daha sonra müştekinin babasının yaptığı araştırma sonucunda sanığın Büyükşehir Belediyesi’nde çalışmadığının anlaşılması şeklinde gelişen eylemin, 5237 sayılı TCK’nın 157. maddesi kapsamında basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir….” (Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 2015/14130 E, 2015/30763 K, 04.11.2015 T.)
  • “…Katılanın sahibi olduğu 50 adet küçükbaş hayvanı 2.000 TL kısmını peşin vermek, 10.000 TL kısmı için ise çek keşide etmek üzere toplam 12.000 TL’ye satın almak konusunda sanık Paşali C..le katılan N.. T..’in anlaştıkları, akabinde sanığın Mera Hayvancılık Tarım Ürünleri Ticaret Ltd. Şirketi’ne ait Akbank Beykoz Şubesi nezdindeki 0019307-8 numaralı hesaptan şirket yetkilisine atfen Z3913484 numaralı çeki, kendi yazısının çirkin olduğunu söyleyerek boş kısımlarını katılana yazdırdıktan sonra kendisi imzalayarak sanığa verdiği, bilahare 50 adet hayvanı sanığa teslim ettiği, sanığın ilerleyen tarihlerde anlaşma gereğince pesin olarak vermesi gereken 2.000 TL tutarı katılana vermemesi üzerine katılanın söz konusu çekin sağlam olup olmadığını araştırdığı ve bankasından çekin çalıntı olduğunu öğrendiği olayda; 10.01.2007 keşide tarihli 10.000 TL bedelli çalıntı çekin 6762 sayılı TTK’nın 692/5. maddesinde öngörülen zorunlu biçimsel ögelerden “keşide yerini” içermeyen; dosyadaki mevcut çek fotokopisinde keşidecinin ismi yanında da herhangi bir yer belirtilmemesine göre; resmi belge niteliğini taşımayan belgeyi sanığın aldığı hayvanlara karşılık imzalayıp vermesi eyleminin özel belgede sahtecilik ve 5237 sayılı TCK’nun 157/1 maddesinde tarif edilen dolandırıcılık suçlarını oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından hüküm verilmesi” isabetsizliğinden bozulmasına, sahtecilik suçu yönünden oybirliğiyle, dolandırıcılık suçu yönünden ise oyçokluğuyla karar verilmiş…” (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2013/15-833 E, 2014/356 K, 11.07.2014 T)

Adana ceza avukatı olarak, Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu, TCK ve diğer ilgili kanunlarda düzenlenen suçların soruşturma aşamasından infaz aşamasına kadar tüm işlemlerine ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.