Ceza yargılaması; suçun işlenmesi, suçun failinin kim olduğu, failin ceza sorumluluğu var ise, cezasının türü ve miktarının belirlenmesi ve suç işlenerek bozulmuş olan sosyal barış yeniden sağlanması amacıyla yapılan bir dizi faaliyetten oluşmaktadır. Ceza yargılamasında amaç her ne pahasına olursa olsun faili cezalandırmak değil sanığın haklarına saygılı biçimde maddi gerçeğe ulaşmak, sanığın ıslahını ve topluma kazandırılmasını sağlamak ve sosyal düzeni yeniden sağlamaktır. Adana ceza avukatı, Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu, TCK ve diğer ilgili kanunlarda düzenlenen suçların soruşturma aşamasından infaz aşamasına kadar tüm işlemlerine ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.
Anayasamızın 38. Maddesine göre, “Hiç kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz. Kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez. Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz. Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz. Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez. Ceza sorumluluğu şahsidir. Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.“
Ceza yargılamasında, şüpheli/sanığın tutuksuz yargılanabilmesinin sağlanması, savunmasının planlanması, savunma stratejisinin belirlenmesi, savunma temelinin sağlam oluşturulabilmesi, toplanan delillerin incelenmesi, yüklenen suç ve delillerinin sağlanabilmesi, aleyhe olan deliller kadar lehe olan delillerin toplanması, duruşmalarda sözlü savunmanın belirleyici rolünün bulunması gibi hususlar göz önünde tutulduğunda bir ceza avukatının değerlendirmesinin ve hukuki yardımının hayati öneminin olduğunu belirtmek gerekir.