Araştırma Görevlisinin Görev Süresinin Uzatılmaması

Araştırma görevlisinin görev süresinin uzatılmaması, 33/a ve 50/d, danıştay kararları, araştırma görevlisinin görev süresinin uzatılmaması davası, avukatı

Bu makalemizde 33/a araştırma görevlisinin görev süresinin uzatılmaması konusunu ele alacağız. Bu çalışmayı ele alma sebebimiz, 33/a ve 50/d kadrolarının birbirine karıştırılması ve özellikle araştırma görevlisinin görev süresinin uzatılmaması konusunda bilgi kirliliği içeren yazılara denk gelmemizden kaynaklanmaktadır. Araştırma görevlisinin görev süresinin uzatılmaması konusu bu makalemizde “33/a kadrosu” ve “50/d kadrosu” kapsamında ayrı ayrı ele alınacaktır.

Araştırma Görevlisinin Görev Süresinin Uzatılmaması

2547 sayılı Kanun’un 33/a maddesi; “…Bunlar ilgili anabilim veya anasanat dalı başkanlarının önerisi, Bölüm Başkanı, Dekan, enstitü, yüksekokul veya konservatuvar müdürünün olumlu görüşü üzerine rektörün onayı ile araştırma görevlisi kadrolarına en çok üç yıl süre ile atanırlar; atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer. Bunlar aynı usulle yeniden atanabilirler.” hükmüne amirdir. Dolayısıyla 33/a araştırma görevlisinin görev süresinin uzatılması bir yıllığına veya iki yıllığına yapılabilir ve ancak bu süre en fazla üç yıl olabilir.

2547 sayılı Kanun’un 50/d maddesi; “Lisans üstü öğretim yapan öğrenciler, kendilerine tahsis edilebilecek burslardan yararlanabilecekleri gibi, her defasında bir yıl için olmak üzere araştırma görevlisi kadrosuna da atanabilirler.” hükmüne amirdir. Dolayısıyla 50/d kadrosundaki araştırma görevlilerinin lisansüstü eğitim süresince görev yapmaları esastır. Uygulamada 50/d araştırma görevlisinin görev süresinin uzatılması bir yıllığına yapılmaktadır. Lisansüstü eğitim devam ettiği sürece 50/d araştırma görevlisinin görev süresinin uzatılması işlemi her yıl yenilenmektedir. 50/d’li araştırma görevlilerinin doktora eğitimleri tamamlandığında kadroyla ilişikleri kesilir.

33/a araştırma görevlisinin görev süresinin uzatılması ile 50/d araştırma görevlisinin görev süresinin uzatılması birbirinden farklıdır.  Çünkü, 2547 sayılı Kanun’un 33/a maddesine göre yapılan atamalarda hizmetin yürütülmesi, 50/d maddesine göre yapılan atamalarda ise lisansüstü öğrencilerinin mali yönden desteklenmesi amacı taşınmaktadır. Dolayısıyla örneğin 33/a araştırma görevlisinin görev süresinin uzatılmaması kararı, hizmetin yürütülmesi kapsamında gerekçelendirilmelidir. Akademik kurulun araştırma görevlisinin görev süresinin uzatılmaması kararında bu şekilde bir gerekçe yoksa, işlem sebep unsuru yönünden hukuka aykırı olacaktır.

Kanaatimize göre, ilgili bölümde görevlendirmesi devam eden araştırma görevlileri varsa, bunların nasıl, ne şekilde ve hangi kriterler dikkate alınarak belirlendiğinin de gerekçelendirilmesi de gerekir. Yani akademik kurul, bir araştırma görevlisinin görev süresinin uzatılmaması yönünde karar alıyor ve ancak diğer araştırma görevlilerinin görev süresini uzatıyorsa, bunun sebebini de ortaya koymalıdır.. Danıştay 8. Dairesi 2020/1852 Esas, 2021/7129 Karar sayılı kararında  ve 2019/230 Esas, 2022/3232 K. Sayılı kararında bu hususa vurgu yapmıştır. Kararda görevlendirmesi devam edenler yönünden de kararın gerekçelendirilmesi gerektiğini ifade etmiş, bu sebeple idari işlemin iptaline hükmedilmiştir.

Araştırma Görevlisinin Görev Süresinin Uzatılmaması Davası 

“Anayasa ve İdari Yargılama Usulü Kanununda yer alan, idarenin takdir yetkisini kaldıracak şekilde yargı kararı verilemeyeceği kuralı, takdir yetkisine dayanılarak yapılan işlemlerin yargı denetimi dışında kalacağı anlamına gelmemektedir. Bu sebeple, idarenin takdir yetkisinin hukuka uygun kullanılıp
kullanılmadığı, idari yargı mercilerince denetlenmektedir. İdarelere takdir yetkisi tanınan hallerde idarenin bu konuda yargı kararı ile zorlanamayacağı, diğer bir ifadeyle idari işlem niteliğinde yargı karan
verilemeyeceği, ancak bu takdir yetkisinin de mutlak olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu, takdire dayanan işlemlerin sebep ve maksat bakımından yargı denetimine bağlı bulunduğu hususu açık ise de, idarenin bu takdir yetkisinin denetiminde; görevin niteliği, hizmet alanı, gizliliği, özel durumu gibi şartların kamu yaranı da gözetilerek değerlendirileceği tartışmasızdır.”

Dolayısıyla araştırma görevlisinin görev süresinin uzatılmaması işlemine karşı dava açılabilmesi mümkündür. Açılacak davada  araştırma görevlisinin görev süresinin uzatılmaması kararının özellikle “gerekçeleri” yönünden değerlendirme yapılmalıdır. Yine araştırma görevlisinin görev süresinin uzatılmaması davasında, davacının performans ve sicil durumu da değerlendirmeye tabi tutulmaktadır.

Araştırma görevlisinin görev süresinin uzatılmaması davası için görevli mahkeme idare mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise İYUK m. 32 gereğince, araştırma görevlisinin görev süresinin uzatılmaması kararını veren Üniversite’nin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi olacaktır.

Araştırma Görevlisinin Görev Süresinin Uzatılmaması ile İlgili Danıştay Kararları

Danıştay İDDK’nın E. 2018/2139 ve K. 2019/1933 sayılı Kararına göre; “…2547 Sayılı Kanun’un 33/a ve 50/d maddesinde belirtilen her iki atama biçiminin akademik anlamda amaç ve süre bakımından birçok farklılıklar içerdiği açıktır. Bir başka ifade ile 33. maddeye göre yapılan atamalar hizmetin yürütülmesi amacı taşıdığı halde, 50/d maddesine göre yapılan atamalar ile burs verilmeyen lisansüstü öğrencilerinin mali yönden desteklenmesinin amaçlandığı görülmektedir….”

 

Danıştay 8. Dairesi’nin 2020/1852 Esas, 2021/7129 Karar sayılı kararı; “Uyuşmazlıkta; davacıya kendi fakültesinin diğer bölümlerinde veya üniversitenin başka birimlerinde görevlendirme ile 3 saatlik ders yükünü tamamlatılabileceği açık olup, Bölüm’de iki öğretim elemanın görev yaptığı ve sadece bir öğretim görevlisine maaş karşılığı ders verilebileceği ileri sürülmekte ise de; görevlendirmesi devam edecek öğretim elemanın nasıl, ne şekilde ve hangi kriterler dikkate alınmak suretiyle belirlendiği hususunun davalı idarece somut olarak ortaya konulamadığı görülmektedir.”

 

Danıştay 8. Dairesi’nin 2019/230 Esas, 2022/3232 K. Sayılı kararına göre; “…Diğer yandan, her ne kadar davalı tarafından salt iki öğretim görevlisinin davacı ile ayni durum ve branşta görev yaptığı ve idarenin yeniden konusunda takdir yetkisine sahip olduğu belirtilse de, söz konusu takdir yetkisinin hizmet gereklerine uygun kullanılması gerektiği sözleşme yapmak açık olup, davacının görev yaptığı bölümde mevcut öğretim görevlisi sayısı yanı sıra öğretim görevlisine ihtiyaç olup olmadığı hususunun araştırılması ve somut verilerle desteklenerek ortaya konulması gerekmektedir.”

Akademik Davalar İle İlgili Çalışmalarımız

Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu , idare hukuku avukatı olarak, idare hukukunun tüm alanlarında ve ancak özellikli olarak Yükseköğretim Hukuku kapsamındaki atama, disiplin, etik, unvan ve kadro davaları dahil tüm alt dallarında faaliyet göstermektedir.  Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için 05070575335 nolu telefon numarasından ulaşabilirsiniz.

  • Doçentlik başvurusunda etik ihlali incelemesi ile ilgili makalemize buradan,
  • Doçentlik Başvurusunda Etik İhlal Savunma Dilekçesi Örneği nin yer aldığı makalemize buradan,
  • Tekrar yayım cezası ile ilgili olarak buradan,
  • Haksız yazarlık cezası ile ilgili olarak buradan,
  • İntihal suçu ile ilgili buradan, intihal suçunda savunma örneği için buradan,
  • Etik ihlal cezaları hakkında genel bilgilendirme yazımıza buradan,
  • Doçentlik başvurusunun reddi ve iptal davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Profesörlük kadrosuna atama yapılmaması ile ilgili karara buradan,
  • Akademik kadro bilim sınavına itiraz ile ilgili buradan,.
  • Akademik kadro sınavına itiraz ve iptal davası ile ilgili detaylı bilgiye buradan,
  • Doktor öğretim üyesi kadrosunda jüri raporu eksikliği ile ilgili aldığımız yargı kararına buradan,
  • Öğretim üyesi ataması iptal davası ile ilgili makalemize buradan, ulaşabilirsiniz.
  • Daha öncesinde başarı ile sonuçlandırdığımız akademik kadro bilim sınavının iptali kararına burada,
  • Yine daha önce sonuçlandırdığımız öğretim görevlisi kadrosuna atamada tazminat davası ile ilgili emsal karara burada,
  • Öğretim görevlisi atamasında yürütmenin durdurulması ile ilgili bir kararımıza buradaki yazımızda yer vermiştik.

Makalelerimiz her geçen gün güncellendiği için ayrıntılı bilgi için lütfen sitemizde arama yapınız.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir