Memur Disiplin Soruşturması ve Tarafsızlık

Disiplin Soruşturması ve Soruşturmacının Tarafsızlığı

Bu makalemizde memur disiplin soruşturması,memur disiplin soruşturması amacı, disiplin hukuku, savunma hakkı ve soruşturmada tarafsızlık, davacı vekilliğini yürüttüğümüz bir idare mahkemesi kararı doğrultusunda değerlendirilmiştir.

Disiplin soruşturmasına atanan soruşturmacıların “tarafsız olmadığını ileri sürmenin” hak arama özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine dair idare mahkemesi kararı makalemiz sonunda yer almaktadır.

Disiplin soruşturması;

Usulüne uygun soruşturma emri ile başlayan uzun bir süreçtir. Bu süreç disiplin cezası vermeye yetkili amirin soruşturma emrini vermesiyle başlar. Disiplin amiri memur disiplin soruşturmasını görevlendireceği soruşturmacılara  yaptırabilir.

Disiplin soruşturmasında amaç, disiplin suçu isnat edilen memurun gerçekten böyle bir fiil işleyip işlemediğinin şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya konmasıdır. Bu doğrultuda görevlendirilen soruşturmacı gerçeklerin ortaya çıkarılabilmesi, fail veya faillerin tespit edilebilmesi için delil toplayabilir. Disiplin suçu isnat edilen memurun hem aleyhine hem de lehine olabilecek nitelikteki tüm delillerin toplanması gerekir.

Dolayısıyla;

Görevlendirilen soruşturmacıların memur disiplin soruşturmasını yürütürken tarafsız davranmaları oldukça önemlidir. Örneğin, memur disiplin soruşturması, soruşturma konusu fiilin mağduru konumunda olan veya soruşturulan kişi ile husumeti bulunan kişi muhakkik olamaz. Veya tarafsızlığı hakkında ciddi iddialar bulunan birinin soruşturmacı olarak atanabilmesi mümkün değildir. Aksi davranış disiplin hukukuna aykırı olur.

Eğer soruşturma konusu fiilin mağduru konumunda olan, soruşturulan kişiyle husumeti bulunan yada tarafsızlığı hakkında ciddi iddialar bulunan kişi memur disiplin soruşturması muhakkiki olarak atandı ise bu usule aykırı bir işlemdir. Bu işleme itiraz edilmesi gerekir.

Aşağıda yer verilen mahkeme kararına konu olayda ….. Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan davacı, kendisi hakkında daha önce yapılan bir soruşturmada yaptığı savunmasında, soruşturmacı olarak atanan kişilerin bağımsız ve tarafsız olmadığını iddia etmiştir. Davacı, soruşturmacılardan bazılarıyla husumetinin bulunduğunu bu nedenle değiştirilmeleri gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunacağı ve dava açacağı yönünde itiraz ve savunmalarda da bulunmuştur.

Bu savunma ve itirazları nedeniyle davacı hakkında ikinci bir disiplin soruşturması açılmış, “dayanıksız, yersiz ve kasıtlı olarak suç isnadında bulunmak” suçunu işlediği kanaatiyle 1/30 oranında aylıktan kesme cezası verilmiştir.  Verilen disiplin cezasına karşı tarafımızca iptal davası açılmıştır.

Açılan dava sonucunda DAVAMIZ KABUL EDİLMİŞ, İDARİ İŞLEM (disiplin cezası) İPTAL EDİLMİŞTİR.

Adana İdare Mahkemesi tarafından verilen KARARDA özetle;

“… Davacının kendisi hakkında yürütülen soruşturmada, soruşturmayı yürüten komisyon üyelerinden bazılarıyla aralarında kişisel husumet bulunduğu, bu kişilerin değiştirilmesi gerektiği, tarafsız olmadıklarını bu nedenle haklarında suç duyurusunda bulunacağı yönünde beyanları açıkça bir tehdit veya psikolojik bir baskı olmadığı. Bu nedenle 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu 53. maddesinin (b) bendinin 3. Fıkrasının (ı) alt bendinde belirtilen ”dayanıksız, yersiz ve kasıtlı olarak suç isnadında bulunmak” suçu kapsamında değerlendirilemeyeceği anlaşıldığından dava konusu disiplin cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır…” denilerek dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Sonuç olarak,

Disiplin soruşturmasında soruşturmacının tarafsız davranması hayati öneme sahiptir. Atanan soruşturmacının tarafsız davranmaması halinde gerekli itirazlar yapılmalı ve soruşturmacıların değiştirilmesi istenmelidir. Bu itirazda bulunmak hak arama özgürlüğü kapsamındadır.

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

ksg 1_0001
ksg2
ksg3

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir