Polis Memurlarının Rütbe Terfi Davaları

Bu makalemizde polis memurlarının rütbe terfi davaları ve emniyet teşkilatında rütbe terfi işlemleri hakkında emsal Danıştay kararları doğrultusunda kısa bir bilgilendirme yapacağız. Polis memurlarının rütbe terfi davaları iptal davasına konu edilir. Açılacak iptal davasında işlemin tebliğinden itibaren başlayacak 60 günlük dava açma süresine uyulması hayati öneme sahiptir. Bu genel bilgilendirmeyi yaptıktan sonra polis memurlarının rütbe terfi davaları nasıl açılır, polis memurlarının rütbe terfi işlemlerinde idarenin takdir yetkisi nasıl değerlendirilir, Merkez Değerlendirme Kurulu kararının iptali nasıl sağlanır,  emniyet teşkilatında rütbe terfi işlemleri nasıl yapılır gibi sorulara emsal Danıştay kararları doğrultusunda geçecek olursak;

Bu makalemizde polis memurlarının rütbe terfi davaları ve emniyet teşkilatında rütbe terfi işlemleri hakkında emsal Danıştay kararları doğrultusunda kısa bir bilgilendirme yapacağız. Polis memurlarının rütbe terfi davaları iptal davasına konu edilir. Açılacak iptal davasında işlemin tebliğinden itibaren başlayacak 60 günlük dava açma süresine uyulması hayati öneme sahiptir. Bu genel bilgilendirmeyi yaptıktan sonra polis memurlarının rütbe terfi davaları nasıl açılır, polis memurlarının rütbe terfi işlemlerinde idarenin takdir yetkisi nasıl değerlendirilir, Merkez Değerlendirme Kurulu kararının iptali nasıl sağlanır,  emniyet teşkilatında rütbe terfi işlemleri nasıl yapılır gibi sorulara emsal Danıştay kararları doğrultusunda geçecek olursak;

Polis Memurlarının Rütbe Terfi Davaları

Emniyet teşkilatında rütbe terfi davaları incelenirken Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmeliğin irdelenmesi gerekir. Polis memurlarının rütbe terfi işlemleri için; Yönetmeliğin 4. maddesinde; “Kıdem”, bir rütbede geçen fiili çalışma süresi; “liyakat” ise, personelin aldığı sicil, ödül ve takdirnamesi, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmiş hizmetlerinde almış olduğu cezalar, geçirdiği ve devam eden soruşturmaların niteliğine göre belirlenecek terfi yeterliliği olarak tanımlanmış, 8. ve devamı maddelerde rütbelere terfi ve kıdem esaslar sayılmış, 9. maddesinde, polis amirlerinin rütbelere terfilerinin bu Yönetmeliğin 11. maddesinde belirtilen şartları taşımak kaydıyla kıdem ve liyakata göre yapılacağı vurgulanmış olup, 16. maddesinde de kıdem sırasının tespitinde nelerin belirleyici olduğu kurallara bağlanmıştır.

Bu doğrultuda polis memurlarının rütbe terfi işlemlerini değerlendiren Merkez Değerlendirme Kurulunun yapması gereken disiplin ve hiyerarşiyi bozmadan, mevcut boş kadrolara en kıdemli ve liyakatliyi tespit ederek  terfi işlemlerini değerlendirmektir. Polis amirlerinin bir üst rütbeye atanmalarında öncelikle kıdemin esas olduğu ancak, bulundukları rütbedeki en az bekleme sürelerini dolduranların da, liyakat esasına göre yasa ve yönetmelikte yer alan diğer hususların değerlendirilmesi sonucu bir üst rütbeye atanabilecekleri açıktır. Aksi yöndeki Merkez Değerlendirme Kurulu kararının iptali için yukarıda açıkladığımız gibi iptal davası açılabilir.

Polis Memurlarının Rütbe Terfi Davaları Danıştay’ın Emsal İptal Kararları

Dolayısıyla polis memurlarının rütbe terfi davaları nda, işlemin kıdem ve liyakat ilkelerine uygun biçimde yapılıp yapılmadığı hususunun özellikle değerlendirilmesi gerekir. Yine aynı şekilde polis memurlarının rütbe terfi işlemlerinde idarenin takdir yetkisi nin sınırlarının belirlenmesi de önemlidir. Danıştay’ın polis memurlarının rütbe terfi davaları emsal iptal kararları ile ilgili kısa bir değerlendirme yapmak gerekirse şu kararlarına dikkat çekmek gerekir;

Danıştay 12. Dairesi 2008/4082 Esas 2011/4264 Karar sayılı kararında 2007 yılı terfi döneminde 1. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük haklarının yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan davada, davacının ceza mahkemesinde mahkumiyet kararları bulunması nedeniyle işlemin iptali yönünde verilen Yerel Mahkeme kararını bozmuştur. Kararda özetle; “3201 sayılı Yasa’nın 55. maddesi uyarınca, bu kadrolara yapılan atamalarda idarenin kişileri kıdem ve liyakata göre değerlendirmeye tabi tutarak atarken kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlı olarak takdir yetkisini kullanabileceği hususları birlikte değerlendirildiğinde ve davacının kıdem sıralamasında terfi edecek ilk 110 kişi arasına giremeyerek 154. sırada yer alması, sicil ortalamasının ve takdir-taltif sayısının terfi eden personelin büyük bölümüne göre düşük kalması, bir önceki rütbede olsa bile ceza mahkemesi tarafından 2 ayrı davada mahkumiyetine hükmedilmiş olması, hapis cezası almasına neden olan fiillerin niteliği dikkate alındığında; 1. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine yükseltilmemesinde hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine ulaşıldığından, dava konusu işlemin iptaline dair İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.”

KIDEM VE LİYAKAT AÇISINDAN BİR ÜST RÜTBEYE TERFİSİNE ENGEL BİR DURUMU BULUNMAYAN DAVACI HAKKINDA TESİS EDİLEN İŞLEMDE HUKUKA UYARLIK BULUNMADIĞI

Danıştay 12. Dairesi 2007/2883 Esas 2008/2480 Karar sayılı başka bir kararında ise “2. sınıf emniyet müdürü olan davacının, sicil notu ortalamasının 96 puan olmasına, 5 takdirinin bulunmasına ve kendisinden daha alt sıralarda olanlar yükseltilmesine rağmen; sıralamada 100. olduğu, bu yılda 80 kişinin yükseltildiğinden bahisle, 2006 yılında bir üst rütbeye yükseltilmemesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmediği” ne karar vermiştir.

DAVACIDAN SONRA GELİP TERFİ EDENLERİN BULUNMUŞ OLMASI TAKDİR YETKİSİNİN SINIRLARININ AŞILMAMASI KAYDIYLA DAVACININ DA BİR ÜST RÜTBEYE TERFİ ETTİRİLMESİNİ ZORUNLU KILMADIĞI

Danıştay 12. Dairesi 2012/9260 Esas 2014/1791 Karar sayılı başka bir kararında disiplin cezası bulunan polis memurunun terfi ettirilmemesi yolunda tesis edilen işlemde idarenin takdir yetkisi yönünden değerlendirme yapmıştır. Kararda; “Davacıdan daha kıdemsiz ve liyakatsiz olanların davalı idarece bir üst rütbeye terfi ettirildiği dolayısıyla davacının da terfi ettirilmesi gerektiği yönünde bir gerekçeye yer verilmiş ise de; davacıdan sonra gelip terfi edenlerin bulunmuş olması, takdir yetkisinin sınırlarının aşılmaması kaydıyla, davacının da bir üst rütbeye terfi ettirilmesini zorunlu kılmamaktadır. Diğer bir ifadeyle, yukarda metnine yer verilen mevzuat uyarınca, personelini terfi ettirme konusunda takdir yetkisi bulunan davalı idareyi: disiplin cezaları bulunan davacıyı terfi ettirme konusunda yargı kararıyla zorlamak mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda: davacının, liyakat yönünden yapılan değerlendirme sonucunda terfi ettirilmemesinde hukuka aykırılık, davaya konu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.”

Adana İdare Hukuku Avukatı

Adana idare hukuku avukatı olarak polis memurlarının rütbe terfi davaları kapsamında da hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti kapsamında  hukuki destek sağlamaktayız. İl dışından gelen görüşmeler zoom, google meet veya başkaca telekonferans yöntemleri ile gerçekleştirilebilmektedir.  Adana idare hukuku avukatı ve adana idari dava avukatı olarak bilgilendirme yapmak amacıyla paylaştığımız makalelerin bir kısmı şu şekildedir;

  • İptal davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Tam yargı davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Disiplin soruşturmasına savunma örneğine buradan,
  • Memur disiplin cezasına karşı açılacak iptal davasının incelendiği makalemize buradan, 
  • Memur disiplin cezasına itiraz konusunun ayrıntılı incelendiği makalemize buradan
  • Disiplin soruşturmasında soruşturma usulünün incelendiği makalemizi buradan
  • Soruşturma izni verilmesi itiraz dilekçesi örneğini buradan okuyabilirsiniz.

Makalelerimiz her geçen gün güncellendiği için ayrıntılı bilgi için lütfen sitemizde arama yapınız.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir