Özellikle kamu kurumlarında çalışan memura mobbing, kamuda mobbing ve kamu görevlisine mobbing şikayetlerinde, kamu gücünü arkasına alan amirleri veya çalışma arkadaşları tarafından psikolojik şiddete maruz kaldıklarına dair şikayetleriyle sıkça karşılaşmaktayız.
İşyerinde uygulanan psikolojik taciz – mobbing memurun hem kişisel performansını etkilemekte hem de çalıştıkları kurumun verimini ve saygınlığını tehdit etmektedir. Son dönemde yapılan çalışmalarda mobbing uygulanma oranının eğitim durumu, medeni durum, yaş gibi değişkenlere göre farklılık göstermediği ortaya konmuştur.
Kamuda Mobbingin Uygulanma Şekli Nasıldır?
Kamu görevlisine mobbing in en tipik örneği amirin nüfuzunu kullanarak mobbing uygulamasıdır. Amirin mobbing uygulaması, memura kötü muamele ederek, diğer memurlardan ayırarak, ilk bakışta idari tedbir gibi görünen yaptırım ve kararlarla olabilir.
Örneğin memura görevi ile ilgili olmayan işler verilmesi, iş dağılımının eşit yapılmaması, memurun pasifize edilmesi, somut bir neden olmaksızın olumsuz sicil notu verilmesi, lojmandan atılması, derslerinin alınması gibi olaylar mobbinge örnektir.
Aynı şekilde idarenin mahkeme kararını uygulamaması, suç sübut bulmadığı halde memura disiplin cezası verilmesi, aynı konu ile ilgili mükerrer disiplin cezası uygulaması, memurun görev yerinin değiştirilmesi, disiplin soruşturmalarında diğer kamu görevlilerinin memur aleyhine yalancı şahitlik yapmaları, diğer kamu görevlilerinin veya amirin memur hakkında dedikodu yapmaları gibi davranışlar da mobbing addedilmiş ve yargı kararlarında yer bulmuştur.
Mobbinge maruz kalan kamu görevlisi-memur yargısal yollarla hakkını koruyabilecektir.
1. Mobbinge Maruz Kalan Memur Kendisine Mobbing Uygulayan Kamu Görevlisi Hakkında Suç Duyurusunda Bulunabilir.
Türk Ceza Kanununda “mobbing” ayrı bir suç tipi olarak düzenlenmemiştir. Ancak mobbingi oluşturan eylemler farklı suç tiplerini oluşturmaktadır.
Memura yönelik gerçekleştirilen eylemler, hakaret, tehdit, ayrımcılık yasağı, görevi kötüye kullanma, iş ve çalışma özgürlüğünün ihlali, kişilerin huzur ve sükununu bozma, kasten yaralama, eziyet ve hatta kişiyi intihara yönlendirme suçlarını oluşturabilecektir. Kamuda mobbing ve görevi kötüye kullanma suçunun incelendiği makalemizi buradan okuyabilirsiniz.
Bu nedenle kamu görevlisi mobbing ile karşılaştığında kendisine mobbing uygulayan memur veya amiri hakkında suç duyurusunda bulunması mümkündür. Yapılacak suç duyurusunda yaşanan tüm olayları ayrıntılı biçimde anlatılması ve tüm delillerin eklenmesi (tanık, idari işlem vb) hayati öneme sahiptir.
2. Mobbinge Maruz Kalan Kamu Görevlisi İdareye Karşı Tam Yargı Davası Açarak Tazminat Talep Edebilir.
Mobbinge uğrayan memur idare aleyhine dava açabilir. Açılacak tam yargı davasında mobbing eylemleri nedeniyle idareden manevi tazminat ve mahrum kalınan diğer maddi zararlar talep edilebilir.
Yargıtay kararlarına göre, kamu görevlilerinin uyguladıkları psikolojik şiddet/mobbing nedeniyle açılacak davalarda husumet idareye yöneltilmelidir. Bu davalarda idari yargı görevlidir.
Açılacak mobbing tazminat davası nda idari başvuru zorunluluğu vardır. Mobbinge uğrayan memur tam yargı davası açmadan önce idareye başvurmalı ve uğradığı zararın tazminini talep etmelidir.
Kamu görevlisine mobbing uygulanması halinde, kişinin yapılan eylemin mobbing amacıyla yapıldığını öğrenmesinden itibaren bir yıl içinde idareye başvurması ve zararının giderilmesini istemesi gerekir.İdarenin istemi kabul etmemesi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde tazminat davası açılabilir.
Mobbing davası Adana gibi büyük şehirlerde son zamanlarda sıklıkla başvurulan bir dava türüdür. Görüldüğü üzere mobbing eyleminin ceza davası yönü de bulunmaktadır. Psikolojik baskının tespiti ve ispatı açılacak mobbing davası nda oldukça önemlidir. Mobbing davası sonuçları davanın tarafları için oldukça önemlidir. Mobbing davası kazananlar olduğu kadar kaybedenler de oldukça fazladır. Zira somut olayda mobbing örneklerinden birinin yaşanıp yaşanmadığının tespiti gerekir.
Dolayısıyla meydana gelen davranışın Yargıtay ve Danıştay içtihatları nezdinde mobbing kapsamına girip girmediğinin tespiti, mobbing davasında mobbingin ispatı ve kıdem tazminatı alacağının hesaplanması işlemlerinin alanında uzman avukatlar mobbing davası avukatı nezdinde yapılması ve açılması muhtemel davanın bir iş avukatı ile takibi önem arz etmektedir.
Mobbingin ve mobbing davasının genel hatlarıyla irdelendiği makalemize buradan ulaşabilirsiniz.
İşçilere uygulanan mobbinge karşı başvurulabilecek kanun yollarının irdelendiği makalemize buradan ulaşabilirsiniz.
Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Merhabalar 4b li Sözleşmeli memurum uyarı cezası aldığım için bölge idare mahkemesine iptal davası açarak başvuruda bulundum. Kurum idaresinin beni geçici görevle il içi başka bir yere göndermesi yada vardiya ya alması mobbing sayılır mı?
Merhaba,
Süreklilik göstermeyen, belli aralıklarla sık sık tekrarlanmayan, ara sıra münferit olarak meydana gelmiş birkaç haksız, kaba, nezaketsiz veya etik dışı davranış mobbing olarak nitelendirilemez.
Dolayısıyla yapılan süreklilik arz etmeyen tek bir idari işlem/eylem iptal davasına konu edebilecekse de tek başına mobbing olarak değerlendirilemez kanaatindeyim.
merhaba kurum müdürlünun uzun süredir üzerimde baskı kurmak amacı ile sağlık izni istememden dolayı izin vermemiş ve 1 buçuk ay süresince konuşmak istememe rağmen odasına almamış izinler noktasında sıkıntılar çıkarmış ve ardından geçici görevlendşrme ile hakkımda somut bir delile dayanmadan soruşturma gerektiren ancak hakkımda hiçbir soruşturma olmadan mesnettsiz iddialarla bakanlığa yazdığı görevini yapmıyor arkadaşlarına kötü örnek oluyor verimsiz şeklindeki yazıya binayen geçici görevlendirmemi çıkarmıştır. idari davayı kazanıp işyerime döndüğümde dava sonucunu ve sağlık izni istediğim kayıtlı mesajlarımı göstererek mobing davası açabilirimiyim şahitlerde var odasına almama noktasında
Merhabalar bir kamu kurumunda memurum 7 ay önce müdür tarafından yönetmeliğe aykırı emir verildi bunu takiben görev yaptığım şube değişti (odamda değişti) sonra tekrar odam değişti bunlara ek olarak müdür hakaret ve tehdit ediyor bu mobbing sayılır mı ?
Merhaba,
Sorularınıza doğru cevap verebilmek için durumunuzu ayrıntılı biçimde incelemek gerekir. Bir avukattan danışmanlık hizmeti almanızı tavsiye ederiz.
Merhaba bir devlet okulunda ogretmenim. Ingilizce tiyatrolar yapiyorum. Bir tiyatro oyunumda yetkilileri davet etmediler, oyun günü ses sistemini aldılar başka okula gönderdi okul idaresi. Sonraki yil dilekçelerime hicbir cevap alamadim okul müdür yardimcilarin bana kötü davranışlarıyla ilgili, sürekli kayıtsız kaldı müdür.mesajlarima da cevap vermedi verdiği cevaplar “sizi ilgilendirmez herkes isini yapsın seklindeydi” sonra bana danışmadan sınıflarımı benden aldı. Zumremde bazı sorunlar yasadim yazılı bildirdim buna da bir işlem yapmadı ve sessiz kaldı. Okulda veli bayiltti müdür yardımcısı gazeteye yansıdı haber buna da işlem yapmadı müdür soruşturma açmadı o müdür yardımcısını korudu. Akabinde ilçeye şikayette bulundum. Beni okuldan uzaklaştırıp evime uzak okullara görevlendirmeme neden oldu. Okuldan uzaklaştırarak hakkımda asılsız iddialar, dedikodular, iftiralara neden oldu. Sorun yaşadığım öğrenciler ve veliler ve öğretmenler ile işbirliği yapmaları sağlandı uzaklaştırarak. Yalnizlastirildim.huzurum bozuldu. Hakkımda bir sürü ceza verildi. Soruşturma sürekli açıldı. Mobbing ise bu kişilerin ceza alması icin ne yapmaliyim.tesekkurler
Merhaba, devlet üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalışıyorum. İşe alındıktan sonra üniversite idaresi sistematik mobbing uygulamaya başladı. Üniversite yeni kurulan üniversitelerden biri olduğu için önceleri mobbing yapıldığını anladım ve idareye önce rektörlüğe daha sonra YOK’e başvurdum ama her iki idarede olayı sümen altı yaptılar. Bu sistematik mobbing yaklaşık 30 yıldır devam ediyor. Yapılan mobbing yüzünden kariyer yapamadım ve iki kez doktora eğitimi bırakmak zorunda kaldım. İşimden kurulan kumpas sonucu yasal süreç dahi dolmadan işimden uzaklaştırıldım ve bu gerçek bilirkişi raporunda ortaya çıkmasına karşı mahkeme ne mobbingi ne de yasal süre dahi dolmadan işten uzaklaştırmamı dikkate almadı ve beni borçlu ilan etti. Devlet alacakları kanunundan yararlanarak göreve döndüm ama iş ve özlük hakkımdan yaklaşık 9 yıl kaybım oldu. Alacak yüzünden işten istifa edemeyeceğimi bilen idare göreve döndüğüm gün anabilim dalı seçimi koyarak (danışıklı dövüş yapan adayların) sorunu bana yansıttılar ve işten ayrılıp tekrar göreve başlatacağız diye yeniden işe başlamamı istediler. İstediklerini yapmadım diye görevimle bağdaşmayan asistanlık teklif edildi. Kabul etmedim bölüm asistanının görevlerini görevlendirme yoluyla üzerime verdiler. Bu görevlerin üzerine angaryalarıda (getir götür işleri) yüklediler. Bunları rektörlüğe bildirdim diye ders vermediler. Hakaret, takip, ayrımcılık ve günlük 12 saatten fazla çalıştırıldım. Bunları YOK’e bildirdim diye önce mesleki yeterliliklerime saldırdılar ve ders alan öğrencileri hakkımda şikayetçi olması için Eğitim Fakültesi dekanı bizzat teşvik etti. Daha sonra kağıt üzerinde ve öğrencisi olmayan bölüme 13/b ile görevlendirildim. Görevlendirmeyi yapan rektöre tarafından,görevlendirmeyi karşı iptal davası açmam için kandırıldım ve dava açma süreci geçince rektör sözünde durmadı. Bu durumları zamanın akademik kökenli cumhurbaşkanına bildirince inceleme başlatıldı ama inceleme YOK ve üniversite işbirliğinde kapatıldı. Üstüne birde hakaret, iftira ve aycımcılık yapıldı. İnceleme kapsamında yapılan savunmaları(hakaret, iftira ve ayrımcılık) ve şikayetlerimi içeren dosyaları tekrardan cumhurbaşkanlığına verdim. Cumhurbaşkanlığının emri ile kadrolu mobbingciler görevden uzaklaştırıldı ama haklarında şikayet olmasına rağmen idari işlem yapılmadı. Yerine gelenlerde aynı sistematik mobbinge devam ettiler ve olay öyle bir aldı ki hakkımda aynı anda üç soruşturma yürütüldü ve görevden uzaklaştırılan kadrolu mobbingciler tekrardan idari görevlerine iade edildiler(daha çok şeyler yapıldı ama burada açıkça yazamıyorum). Her akademik dönem kadrolu mobbingciler farklı şekillerde mobbing yapmaya devam ettiler. 2017 de verdiğim araştırma dersini başkasına vermek için öğrencileri bahane göstererek dönem ortasında aldılar. Bu tepki gösterince zamanın rektörü randevu dahi vermedi. Akademik toplantı sırasında söz alarak mobbing yapıldığını herkesin içinde söyleyince verdi ama haklarında işlem yapmadı. Kadrolu mobbingciler ikinci kez mobbingten görevden el çektirdiler. Yerine gelen çiçeği burnundaki kadrolu mobbingci ilk işlem olarak iş yerinde mesai saatleri dışında kalmama izin vermedi. Bunu yaparken suçlamak için karar çıkarıyor ama kararı tebliğ etmiyor. Kararda imza karşılığı tebliğ şartı var ama imza karşılığı tebliğ edilmiyor. Mesai saati dışında iş yerindeki odamda kaldığım için hakkımda tutanak tutuluyor ve uyarı veriliyor. Bu uyarı elektronik ortamda ilan edilince haberim oluyor. Tutanaktan bir kopya işteyince rektörlük bilgi edinme hakkından yararlanamıyocağımı çünkü kurum içi yazışmaları kurum dışına verilmediğini belirterek tutanağın bir kopyasını vermiyor. Tuhaf olan iş yerinde kalınmayacağına dayanak gösterilen karar ise 15 temmuz nedeniyle alınan olağan üstü hal uygulamaları gösteriyor ama bu karar alındığında Türkiye’de olağan üstü hal uygulamaları kaldıralı yaklaşık 8 ay oluyor. Bunu yapanlar hakkında suç duyurusunda bulundum. 2018 yılında yaptığım suç duyurusu şu ana kadar karara bağlanmadı. Ama YOK rektörler kısmını kapattığına göre bunlarda kadrolu mobbingcileri kapatmıştır çünkü şahsıma yapılan sistematik devam ediyor. Covid nedeniyle öğrencileri kullanmadıkları için uzaktan eğitimi kullandılar ve kamerası ve mikrofon sistemi olmayan bilgisayarla uzaktan eğitim yapmaya zorlandım. Baktılar işi yürütüyorum universitenin internettini kullanmam için sistemden attılar. Merkezde oturduğum halde evde internet kullanımıyordum bunun için fakülteye geliyordum ama fakültedeki interneti ya yavaşlatıyorlar ya da sistem dışına atıyorlardı. Bu durumu resmini twitter hesabından YOK başkanını etiketliyerek gönderince sistemde hata var diye bir gün sonra ilan yaptılar. Bunun yanında odada kalıyor ve çalışıyorum diye odayı temizlemediler ve şikayetçi olunca sorunlu olarak ilan edildim. Covid zamanında haftada bir oda temizliyorlar onunda her zaman yapmıyorlar, yapmayanlar hakkında şikayetçi olunca fakülte sekreteri çalışanını korumak zorunda olduğunu söylüyor. Sistematik mobbing dersler aracılığıyla yapılıyor ve kimsenin almadığı ya da hiç öğrencisi olmayan dersler veriliyor. Burada herşeyi açıklamadım ama burada belirttiğim bütün mobbing eziyetinin belgeleri elimde mevcut yani ispatlamada bir sorun yaşamam. Sorum, idareye karşı dava nasıl açabilirim? Üniversitenin politikası haline gelen sistematik mobbingini durdurmak için ne yapmalıyım? Bu durumda mobbing tespit davası mı açmalıyım? Birde kadrolu mobbingciler hakkında ceza davası açmak için idare izin almaya mecbur muyum çünkü kadrolu mobbingciler hem üniversite hem de YOK tarafından korunuyor ve ceza davası açılması için izin vereceklerini zannetmiyorum. Zaten bu güvenceye güvendikleri için sistematik mobbingi sürekli artırarak devam ettiriyorlar. Yardımcı olursanız çok sevinirim ve yardımlarınız için şimdiden teşekkürler
Merhaba bir devlet kurumunda çalışıyorum
karşi komşum bina içerisinde sigara içtiğimi idda ediyor ama herhangi bir delili ve şahidi yok bana dilekçe yazdi bende karşiliğinda savunma dilekçesi yazdim fakat müdür savumna dilekçemi kabul etmiyor bu mobbing sayilir mi (işitme engelli bir bireyim )
merhaba ben büyükşehir belediyesi iştirak şirketinde çalışıyorum ve engelliyim, engelli raporu aldıktan sonra görev yerim değiştirildi. Yetmedi mesailerim kesildi o da yetmedi beni diğer çalışanlardan ayrı tutarak tek bir yere sabitlediler. Şimdi tekrar görev yerimi değiştiriyorlar. Bu konu hakkında ne yapabilirim.