Bu makalemizde mobbing kavramı, hangi davranışların mobbing kapsamına girip hangi davranışların girmediği, mobbing e maruz kalınması halinde açılabilecek davalar, mobbing davası, kamu görevlileri için mobbing kavramı ve kamuda mobbing davası süreci özetle ele alınacaktır.
“Mobbing”, “Bezdiri”, “Psikolojik Baskı” Nedir?
Uluslararası Çalışma Örgütüne göre mobbing, “Bir veya bir grup işçiyi sabote etmek için yapılan, zalimce, kötü niyetli, intikamcı, aşağılayıcı ve eleştirici tavırlarla kendini gösteren davranış biçimi” şeklinde tanımlanmaktadır.
Türk Dil Kurumu Sözlüğüne göre ise mobbing yani bezdiri, “İş yerlerinde, okullarda vb. topluluklar içinde belirli bir kişiyi hedef alıp, çalışmalarını sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına yol açarak yıldırma. dışlama, gözden düşürme” olarak tanımlanmıştır.
Son derece popüler bir kavram olan mobbingin Türk Hukukunda kanuni bir tanımı net olarak yapılmamıştır.
Başbakanlığın 2011/2 sayılı Mobbing Genelgesinde “Kasıtlı ve sistematik olarak belirli bir süre çalışanın aşağılanması, küçümsenmesi, dışlanması, kişiliğinin ve saygınlığının zedelenmesi, kötü muameleye tabi tutulması, yıldırılması ve benzeri şekillerde ortaya çıkan psikolojik taciz”den bahsedilmiştir.
Davranışın Mobbing Kapsamına Girip Girmediğinin Tespiti “Mobbing Davası”nda Hayati Öneme Sahiptir.
Mobbing kavramı ve tanımı Yargıtay ve Danıştay ‘ın kararları ile şekillenmektedir. Yüksek Mahkeme kararlarında mobbingi hukuki bir kurum olarak kabul etmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/9-1925 E, 2013/1407 K ve 25.09.2013 tarihli kararında mobbing için “Bir işçinin hedef alınarak gerçekleştirilmesi, belli bir süreye yayılması ve bu durumun sistematik bir hal alması gerekir. Belirtilen şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin, her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir. Psikolojik tacizin nedenleri farklılık göstermesine karşın amaç, çoğu kez işçinin işyerinden ayrılmasını sağlamaktadır.” Diyerek, mobbing için aranan şartları özetle sıralamıştır.
Yine Yargıtay’ın bir başka kararında “Süreklilik göstermeyen, belli aralıklarla sık sık tekrarlanmayan, ara sıra münferit olarak meydana gelmiş birkaç haksız, kaba, nezaketsiz veya etik dışı davranış mobbing olarak nitelendirilemez.”kararını vermiştir. (Yargıtay 22. HD, 2014/18743 E, 2014/24185 K, 16.09.2014 T sayılı kararı)
Bir Davranışın “Mobbing” Olarak Nitelendirilmesi İçin Gereken Şartlar Nelerdir?
1.Mobbingin Kasten Veya İhmal Suretiyle Yapılması Gerekir.
Mobbing kasıtlı bir fiil ile yapılabileceği gibi ihmal suretiyle de meydana gelebilir. Örneğin amirin disiplin cezası uygulaması, mahkeme kararını uygulamaması ya da işçinin tecrübesine ve işyerindeki pozisyonuna uygun şekilde görev verilmeyerek pasifize edilmesi halleri mobbingin kasten uygulanması haline örnek olarak verilebilir. Amirin memurunu koruma yükümlülüğü çerçevesinde gerekli önlemleri almaması hali mobbingin ihmalen uygulanması halidir.
2. Mobbing Oluşturan Davranışların Sistematik Biçimde Tekrarlanması Gerekir.
Mobbing, tek bir olaydan ibaret bir kavram değildir. Mobbing sistematik olarak devam eden, birbiriyle bağlantılı olaylardan oluşan bir süreçtir. Dolayısıyla tüm davranışların bir bütün olarak ele alınması gerekir. Yargıtay 22. HD, 2014/18743 E, 2014/24185 K, 16.09.2014 T kararında da ele alındığı üzere; sürekli olmayan, birkaç defa meydana gelmiş münferit olaylar mobbing olarak nitelendirilemez.
3. Mağdurun Kişilik Haklarının İhlal Edilmesi Gerekir.
Mobbingde kişiye uygulanan hakaret, tehdit, aşağılama vb davranışlar ile mağdurun kişiliğinin saygınlığı, öz saygısı ve öz güveni zedelenmektedir. Ayrıca mobbing kişinin psikolojik olarak rahatsızlanmasına neden olmakta dolayısıyla sağlık hakkının ihlali niteliği de taşımaktadır. Psikolojik rahatsızlığın tek başına meydana gelmesi mobbing için yeterlidir. Ve ancak ilerleyen aşamalarda psikolojik rahatsızlığın fiziksel rahatsızlığa dönüşmesi de mümkündür.
4. İş ve Meslekle İlgili Olumsuz Sonuçların Doğması Gerekir.
Mobbinge maruz kalınmasıyla birlikte, iş ve meslekle ilgili olumsuz sonuçlar doğmaktadır. Kişi için işyeri ve iş ortamı kötüleşmekte, çekilmez hale gelmektedir. Kimi zaman işin veya mesleğin tamamen bırakılması gibi sonuçlara neden olmaktadır.
Sonuç Olarak;
İşyerlerinde işçilerin veya kamu kurumlarında memurların sıklıkla başına gelen bu davranışla amaçlanan kişinin yıldırılarak işten ayrılmasını sağlamaktır.
Bu durumla karşı karşıya kalan işçi iş akdini haklı nedenle feshedebilir, mobbing davası açabilir ve işverenden manevi tazminat ve kıdem tazminatı alabilir. Memur/kamu görevlileri için ise tam yargı davası açılabilir ve idareden manevi tazminat ve mahrum kalınan diğer maddi zararlar talep edilebilir.
Mobbing davası Adana gibi büyük şehirlerde son zamanlarda sıklıkla başvurulan bir dava türüdür. Psikolojik baskının tespiti ve ispatı açılacak mobbing davası nda oldukça önemlidir. Mobbing davası sonuçları hem işçi hem işveren açısından oldukça önemlidir. Mobbing davası kazananlar olduğu kadar kaybedenler de oldukça fazladır. Zira somut olayda mobbing örneklerinden birinin yaşanıp yaşanmadığının tespiti gerekir.
Dolayısıyla meydana gelen davranışın Yargıtay ve Danıştay içtihatları nezdinde mobbing kapsamına girip girmediğinin tespiti, mobbing davasında mobbingin ispatı ve kıdem tazminatı alacağının hesaplanması işlemlerinin alanında uzman avukatlar mobbing davası avukatı nezdinde yapılması ve açılması muhtemel davanın bir iş avukatı ile takibi önem arz etmektedir.
İşçilere uygulanan mobbinge karşı başvurulabilecek kanun yollarının irdelendiği makalemize buradan ulaşabilirsiniz.
Kamu görevlilerine uygulanan mobbinge karşı (kamuda mobbing) başvurulabilecek kanun yollarının irdelendiği makalemize buradan ulaşabilirsiniz. Kamuda mobbing ve görevi kötüye kullanma suçunun incelendiği makalemizi buradan okuyabilirsiniz.
Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.