Kadın İşçinin Evlenmesi Halinde Kıdem Tazminatı

Kadın işçinin evlenmesi halinde kıdem tazminatı, evlilik nedeniyle işten ayrılma, yargıtay kararları, kanuna karşı hile, yeniden işe başlama, adana iş avukatı

1457 sayılı İş Kanunu, kadın işçinin evlenmesi halinde kıdem tazminatı na hak kazanabileceği hükmüne amirdir. Dolayısıyla kadın işçinin evlenmesi halinde kıdem tazminatı hak kazanması mümkündür. Düzenleme ile amaçlanan aile birliğinin korunmasıdır. Ancak kadın işçinin evlilik nedeniyle kıdem tazminatı alması için Kanun’un öngördüğü bazı şartlara uygun biçimde fesih hakkını kullanması gerekmektedir.

Kadın İşçinin Evlenmesi Halinde Kıdem Tazminatı

1457 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinin 5. fıkrasına göre; Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet aktinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır. 

Evliliğin kadına yüklediği toplumsal sorumluluğun bir gereği olarak yasada belirtilen fesih hakkı tanınmıştır. Çalışma hayatının evlilikle birlikte gereği gibi yürütülemeyeceği düşüncesi, aile birliğinin korunması ve kadının aile ile ilgili görevleri, yasa koyucuyu bu doğrultuda bir düzenlemeye yöneltmiştir.

Kadın işçinin evlilik nedeniyle işten ayrılması iradesini bir dilekçe ile ortaya koyması gerekir. Kadın işçinin evlilik nedeniyle işten ayrılma dilekçesi işverene evlenme tarihinden itibaren 1 yıl içinde vermesi gerekir. Aksi halde kadın işçinin evlilik nedeniyle işten ayrılması durumunda kıdem tazminatı hakkı doğmayacaktır. Zira evlilik nedeniyle işten ayrılma durumunda bu bir yıllık süre hak düşürücü süredir.

Evlilik Nedeniyle İşten Ayrılma Kanuna Karşı Hile

Kadın işçinin evlenmesi halinde kıdem tazminatı ödenmesi konusunda kanuna karşı hile durumu da gündeme gelebilir. Bilindiği üzere bir hakkın suistimalini Kanun korumaz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 1990/9-52 Esasi 1990/84 Karar sayılı eski bir kararında benzer bir duruma dikkat çekmiştir. Kararda, kocası ile boşanıp tekrar evlenen kadın işçinin yeniden evlenme sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanamayacağına, evlilik nedeniyle işten ayrılma kanuna karşı hile bulunduğuna hükmedilmiştir. Kararda; “İşyerinde bir kısım kadın işçilerin de aynı şekilde hareket ettikleri, kocalarından boşanarak çok kısa bir süre sonra boşandıkları kocaları ile evlendikleri onlara da kıdem tazminatı ödendiği ve ödenen miktarların kendilerinden geri istendiği aynı gün temyizen incelemesi yapılan 16 adet dosyadan tespit edilebilmektedir. Davacı idare vekili dava dilekçesinde bu mahiyette 64 kadar olayın mevcut olduğunu bildirmektedir. Bu durum, kanunda öngörülen bir hakkın kötüye kullanıldığını gösterir. Kanuna karşı hile durumunu da oluşturur. Bir hakkın suistimalini ise, kanun korumaz. İşveren hatean ödediği miktarı geri isteyebilir. Olayda BK.’nun 62. maddesine göre geri isteme hakkı gerçekleşmiştir.” denilmiştir.

Kadın İşçinin Evlenme Nedeniyle Kıdem Tazminatı Aldıktan Sonra Başka Yerde İşe Başlaması

Kadın işçinin evlenme nedeniyle kıdem tazminatı aldıktan sonra başka yerde işe başlaması durumunda, iş sözleşmesini evlilik nedenine dayalı olarak feshine rağmen başka bir işte çalışmaya başlamasının yasal hakkın kötüye kullanımı olup olmadığı her bir somut olay yönünden ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Nitekim Anayasal temeli olan çalışma hak ve hürriyetinin ortadan kaldırılması düşünülemez. Kadın işçinin evlilik nedeniyle işten ayrılması ardından kısa bir süre sonra yeniden çalışmasının gerekleri ortaya çıkmış olabilir. Hatta kadın işçi evlilik nedenine dayalı feshin ardından ara vermeksizin başka bir işyerinde çalışmaya başlayabilir ve bu durum evliliğin kadına yüklediği görevlerin yerine getirilmesi noktasında daha olumlu sonuçlar doğurabilir.

Kadın İşçinin Evlenmesi Halinde Kıdem Tazminatına Hak Kazanması İle İlgili Yargıtay Kararları

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi,  2007/14430 Esas, 2008/8214 Karar tarihli başkaca bir kararında kadın işçinin evlilik nedeniyle işten ayrılması halinde kıdem tazminatı ödenmesi gerektiğine hükmetmiştir. Kararda; “Somut olayda davacı evlendiği eşinin işinin başka bir ilde olması nedeni ile evlenerek bu şehre yerleştiğini ifade etmektedir. Bu durum da il değişikliğinin sebebi evlilikten kaynaklanmaktadır. İl değişikliğinin ve feshin başka nedene dayandığı da iddia edilmemiştir. Böyle olunca davacının kıdem tazminatı isteğinin kabulü yerine yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.” denmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2015/3743 Esas, 2018/81 Karar sayılı bir kararında da özetleBu durumda davacının iş sözleşmesini 05.06.2008 tarihinde eylemli olarak feshettiği, resmî evlilik işleminin ise 24.06.2008 tarihinde gerçekleştiği dikkate alındığında, resmî evlilik işleminden önce müstakbel bir evlilik için başka bir anlatımla yapacağı evlilik nedeni ile iş sözleşmesini fesheden davacının, 1475 sayılı Kanunun 14’üncü maddesindeki hüküm karşısında kıdem tazminatına hak kazanması mümkün değildir. O hâlde belirtilen bu maddi ve kanuni olgular gözetildiğinde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2012/10999 Esas, 2014/16076 Karar sayılı kararında daSomut olayda; dosyada bulunan evlilik cüzdanı suretinden davacı işçinin 02.08.2008 tarihinde evlendiği, 06.07.2009 tarihli istifa dilekçesine göre sözleşmeli olarak çalıştığı davalı yanında artık çalışmak istemediğini bildirdiği, davacının dava dilekçesinde iş akdini evlenmesi gerekçesi ile feshettiğini beyan ettiği, iş akdinin kanunda öngörülen 1 yıllık süre içerisinde feshedildiği anlaşılmakla davacı işçinin kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Adana iş avukatı olarak diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir