Boşanma eşlerin evlilik birliğini devam ettiremeyecek durumda olması halinde, evliliğin hakim kararı ile sona erdirilmesidir.
Boşanma kararı eşlerin boşanma, ve nafaka, velayet, velayet paylaşımı, çocukla kişisel ilişki kurulması, mal paylaşımı, düğün takıları, tazminat vb hususlarda anlaşmış olmaları halinde anlaşmalı boşanma davası sonucunda sağlanabilir. Dava, eşlerin bu hususlardan herhangi birinde anlaşamaması halinde çekişmeli boşanma davası şeklinde de açılabilir.
İş bu makalemizde çekişmeli boşanma davası ve sonuçları incelenecek olup, anlaşmalı boşanma davasıyla ilgili ayrıntılı bilgi almak için buraya tıklayarak makalemizi okuyabilirsiniz.
Boşanma Sebepleri Nelerdir?
Medeni Kanunumuza göre, boşanmanın mutlaka bir sebebe dayanması gerekmektedir. Bu nedenle boşanma sebepleri Türk Medeni Kanunu’nun 161 ila 166 maddeleri arasında sınırlı biçimde belirlenmiştir. Kanuna göre boşanma sebepleri, zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme, haysiyetsiz hayat sürme,terk akıl hastalığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması, eşlerin anlaşması (anlaşmalı boşanma) ve boşanma davasının reddinden itibaren geçen üç yıl içinde ortak hayatın yeniden kurulamaması hallerdir.
Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Boşanma davası bir dava dilekçesi ile aile mahkemesinde açılır. Davayı açan tarafın dilekçesinde boşanma nedenini açıklaması, delillerini eklemesi, tanıklarını bildirmesi ve toplanacak delillerinin neler olduğunu açıkça bildirmesi gerekmektedir.
Yetkili aile mahkemeleri ise, davacı eşin yerleşim yeri aile mahkemesi, davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi veya eşlerin son altı aydır birlikte oturdukları yer aile mahkemesi olabilir. Dava bu yerlerden herhangi birinde açılabilecek olup, nerede açılırsa orada devam edeceğinden, davayı ilk olarak kimin açtığı önem arz etmektedir.
Boşanma Davası Nasıl İspat Edilir?
Medeni Kanunumuz, boşanma davalarına diğer davalara göre ispat konusunda bir kısım özel düzenlemeler ile aile mahkemesi hakimine delilleri serbestçe takdir edebilme imkanını vermiştir. Medeni Kanunumuzun 184. Maddesine göre; “Hâkim, boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz. Hâkim, bu olgular hakkında gerek re’sen, gerek istem üzerine taraflara yemin öneremez. Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hâkimi bağlamaz. Hâkim, kanıtları serbestçe takdir eder. Boşanma veya ayrılığın fer’î sonuçlarına ilişkin anlaşmalar, hâkim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz.”
Dolayısıyla boşanma davalarında boşanma nedeninin net biçimde belirtilmesi ve açıklanması, delillerin bildirilmesi ve toplanması oldukça önem arz etmektedir. Zira aile mahkemesi hakiminin benimsenen vicdani delil sistemi gereğince, ileri sürülen olayların gerçekten mevcut olduğuna vicdanen kanaat getirmezse, bunlar ispat edilmiş olsa bile davayı reddedebilecektir.
Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.