
Doçent Kadrosuna Atanma Talebinin Reddi
Bu makalemizde doçent kadrosuna atanma talebinin reddi konusunda bilgi vereceğiz. Doçentlik kadrosuna atanma talebinin reddi işlemi doçent kadrosunun verilmemesi durumundan farklıdır. Doçent kadrosuna atanma talebinin reddi durumunda ilan edilmiş bir doçent kadrosuna atanmama durumu söz konusudur. Doçent kadrosunun verilmemesi ise doçent unvanını almış ancak doçent kadrosuna atanmamış olmayı ifade eder.
Doçent Kadrosuna Atanma Talebinin Reddi
Doçent kadrosuna atanma talebi doçentlik unvanının alınmasından farklıdır. Doçentlik unvanı Üniversitelerarası Kurul'a yapılan başvuru sonucunda alınan, özel usul ve esaslara tabi bir unvandır. Doçentlik unvanına ilişkin düzenleme 2547 sayılı Kanun'un 24. maddesinde yer almaktadır. Doçentlik kadrosuna atanma ise esasında akademik bir kadroya atanmayı ifade eder. Doçent kadrosuna atanma usulü Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği'nde düzenlenmiştir. Ancak hemen ifade etmek gerekir ki, doçentlik kadrosuna atanabilmek için doçentlik unvanını almış olmak gerekir. Aksi durumda doçentlik kadrosuna atanma talebinin reddi ile karşı karşıya kalınabilir.
Doçent Kadrosu İlanı
Doçent kadrosuna atanma talebinin reddi için, adayın ilan edilen doçentlik kadrosuna usulüne uygun başvuru yapması gerekir. Doçent kadroları da diğer akademik kadrolar gibi Resmî Gazete’de ve üniversitenin internet ana sayfasında ilan edilir. Doçentlik kadrosuna başvurmak isteyenlere en az on beş gün süre tanınması ve son başvuru tarihinin belirtilmesi zorunludur. Adaylar özgeçmişlerini, bilimsel çalışma ve yayınlarını kapsayan bir dosyayı dört nüsha olarak, ilanda belirtilen süre içerisinde rektörlüğe teslim eder.
Doçent kadrosu ilanı içeriğinde yer alan şartların objektif olmaması ve belirli bir adayı işaret etmesi, işlemin iptali için önemli bir gerekçedir. Danıştay 8. Dairesi'nin 2024/2503 E. sayılı kararında, ilan şartının ataması yapılan adayın tez konusuyla birebir örtüşmesi, ilanın "belirli bir adayı tanımlayan nitelikte olduğu" şeklinde değerlendirilmiş ve işlem iptal edilmiştir. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi almak için "Akademik Kadro İlanının İptali" başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz.
Doçent Kadrosu Jürisi
Doçent kadrosu jürisi adayın başvurduğu bilim/sanat alanı içinden seçilmelidir. Seçilecek jüri üyelerinin profesör unvanlı olması gerekir. Yine jüri üyelerinden en az birinin kurum dışından seçilmesi gerekir. Doçent kadrosuna atanma talebinin reddi davası sırasında bu usule uyulup uyulmadığı da denetlenir. Atanmayan aday da doçent kadrosu jürisinin usulüne uygun biçimde teşekkül ettirilmediğini doçentlik kadrosuna atanma talebinin reddi davası açarken dile getirebilir.
Doçent Kadro Jürisinin Tarafsızlığı
Bu aşamada hemen ifade ermek gerekir ki, doçent kadrosu jürisi üyelerinden biri ile kadroya atanan aday arasındaki herhangi bir akademik veya kişisel yakınlık, değerlendirmenin objektifliğine gölge düşürmekte ve işlemi sakatlamaktadır. Böyle bir durumda, doçent kadrosuna atanma talebinin reddi yönünde işlem tesis edilen aday açacağı davada doçent kadro jürisinin tarafsızlığı ilkesine uygun hareket etmediğini iddia edebilir. Değerlendirmeyi yapan jüri üyeleri ile kadroya atanan diğer aday arasında (eğer varsa) tez danışmanlığı, ortak yayın gibi akademik veya kişisel bağların varlığı, değerlendirmenin tarafsızlığını ortadan kaldıran ve tek başına işlemin iptalini gerektiren güçlü bir delildir.
Doçent Kadrosuna Atanma Talebinin Reddi Davası
Doçent kadrosuna birden fazla adayın başvurması halinde Üniversite seçim hakkını elbette bir kişiden yana kullanacaktır. Bu durumda diğer adaylar bakımından doçentlik kadrosuna atanma talebinin reddi söz konusu olur. Burada dikkat edilmesi gereken; idarenin kişileri kamu hizmetine almama yönündeki kararının tamamen öznel ölçütlere dayandırılamayacağıdır. Aksi takdirde işlemin hukuki dayanaktan yoksun kalacağını belirtmektedir. Dolayısıyla doçentlik kadrosuna atanma talebinin reddi davasında, Üniversite'nin davacıyı atamama yönündeki kararının ardındaki objektif ve akademik kriterleri açıklaması gerekir. Bu aşamada doçent kadrosuna atanma talebinin reddi davası ile ilgili bilgi vermek gerekirse;
Doçentlik Kadrosuna Atanma Talebinin Reddi Davası Nasıl Açılır?
Doçent kadrosuna atanma talebinin reddi davası bir iptal davasıdır. ile istenebilir. Doçentlik kadrosuna atanma talebinin reddi davası, işlemi tesis eden Üniversite'nin bulunduğu yer idare mahkemesinde açılmalıdır. Davacı doçent kadrosuna atanma talebinin reddi yönünde karar verilen kişidir. Davalı ise işlemi tesis eden Üniversite Rektörlüğüdür. Zira Rektör, doçent kadro jürisinin dosya inceleme sonuçlarına dayanarak, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunun gerekçeli görüşünü de aldıktan sonra atama hakkındaki kararını vermektedir. Bu aşamada doçent kadro jürisinin raporuna karşı bir iptal davası açılmaz veya doçent kadro jürisi hasım olarak gösterilemez. Doçent kadrosuna atanma talebinin reddi davasında süre oldukça önemlidir. Dava, doçent kadrosuna atanma talebinin reddi kararının adaya bildiriminden itibaren işlemeye başlayan 60 günlük süre içinde açılması gerekir.
Doçent Kadrosuna Atanma Talebinin Reddi Davasında İptal Sebepleri
Doçent kadrosuna atanma talebinin reddi işlemine karşı dava açılırken sıklıkla dayanılan sebepler şunlardır.
- İdarenin takdir yetkisi sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun, objektif ve denetlenebilir kriterlere dayanmak zorundadır. Dolayısıyla birden fazla adayın kadroya başvurması halinde idarenin doçent kadrosuna atanma talebini reddettiği adaya "neden" bu işlemi uyguladığı konusunda somut ve denetlenebilir bir gerekçe sunması gerekir.
- Doçent kadro jürisinin usulüne uygun biçimde teşekkül ettirilmemiş olması doçent kadrosuna atanma talebinin reddi işleminin iptali sebebidir. Jürilerin başvurulan alanın dışından olması veya profesör unvanına sahip olmamaları ya da dışarıdan jüri atanmamış olması usulsüzlük sebepleridir.
- Doçent kadro jürisinin tarafsızlığı da önemlidir. Jürinin tarafsız bir değerlendirme yapmamış olması da bir iptal sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır. Jürinin jüri üyeleri ile kadroya atanan diğer aday arasında (eğer varsa) tez danışmanlığı, ortak yayın gibi akademik veya kişisel bağların varlığı veyahut doçent kadrosuna atanma talebinin reddine karar verilen adayla husumetinin varlığı halinde tarafsızlık ilkesinin ihlal edildiği kabul edilmelidir.
- Adaylar hakkındaki değerlendirmelerin adayların bilimsel liyakatinin karşılaştırılması doğrultusunda olması gerekir. Aksi halde işlemin iptaline hükmedilebilir.
Doçent Kadrosuna Atanma Talebinin Reddi Davasında Bilirkişi İncelemesi
İdari yargı mercileri çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, mahkemenin, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verebilirler. Özellikle akademik liyakat gibi teknik bilgi gerektiren konularda karar verirken, kural olarak bağımsız bilirkişi incelemesine başvurmaktadır (Danıştay 8. Daire, 2016/11876 E.)Dolayısıyla doçent kadrosuna atanma talebinin reddi davasında bilirkişi raporu alınması gerekmektedir. Daha ayrıntılı bilgi için buradan "İdari Yargıda Bilirkişi İncelemesi" başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz.
Danıştay 8. Dairesi'nin 2022/495 E. sayılı kararında, mahkemenin yaptırdığı bilirkişi incelemesi sonucunda "davacı Doç. Dr. ...'ın yaptığı tüm yayınlar ile bilimsel ve akademik çalışmalarının nicelik ve nitelik olarak kadroya atanması uygun görülen diğer aday Doç. Dr. ...'nın tüm yayınları ile bilimsel ve akademik çalışmalarına göre daha üstün olduğu" tespit edilmiş ve atama yapmama işlemi iptal edilmiştir.
Danıştay kararlarında sadece yayın puanı gibi niceliksel üstünlüğün tek başına yeterli olmayabileceğine, adayların bütüncül bir değerlendirmeye tabi tutulması gerektiğine işaret etmektedir (Danıştay 8. Daire, 2023/1428 E.). Bu nedenle doçent kadrosuna atanma talebinin reddi davasında, yayın ve atıf sayısının yanı sıra, yönetilen tezler, yürütülen projeler ve alana katkı gibi niteliksel unsurlar da vurgulanmalıdır.
Akademik Davalar İle İlgili Çalışmalarımız
Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu , akademik dava avukatı olarak, idare hukukunun tüm alanlarında ve ancak özellikli olarak Yükseköğretim Hukuku kapsamındaki doçentlik, atama, disiplin, etik, unvan ve kadro davaları dahil tüm alt dallarında faaliyet göstermektedir. Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için 05070575335 nolu telefon numarasından ulaşabilirsiniz. Makalelerimiz her geçen gün güncellendiğinden sitemiz içinde arama yapmanız halinde doçentlik davaları ile ilgili en güncel bilgilere ulaşabilirsiniz.
Bağlantılı Makaleler
Bu Makalede Bahsedilen Yazılar (4)

İdari İşlemin İptali Davası
İdari işlemin iptali davası , idare hukukunda, idari işlemin yetki, sebep, konu ve maksat yönlerinden birisi nedeniyle hukuka aykırı olması nedeniyle açılan dav

İdari Yargıda Bilirkişi İncelemesi
Bu makalemizde idari yargıda bilirkişi incelemesi konusuna yer vereceğiz. Bilirkişi incelemesi sadece hukuk veya ceza davalarına özgü bir yöntem olmayıp idari y

Akademik Kadro İlanının İptali Davası 2025
Bu makalemizde güncel Danıştay kararları doğrultusunda akademik kadro ilanının iptali davası ile ilgili bilgi vereceğiz. Her ne kadar günümüzde kişiye özel kadr

Akademik Dava Avukatı
Bu makalemizde akademik dava avukatı kimdir akademik davalara bakan avukatlar ne gibi işlemler yapar gibi sorulara genel cevaplar vermeye çalışacağız. Makalemiz
