Bu makalemizde idari yargıda bilirkişi incelemesi konusuna yer vereceğiz. Bilirkişi incelemesi sadece hukuk veya ceza davalarına özgü bir yöntem olmayıp idari yargıda bilirkişi incelemesi yapılması mümkündür. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde bu duruma işaret edilmiştir. İdari yargıda bilirkişi incelemesi İYUK’ta düzenlenmemiş olup, konu ile ilgili olarak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na atıf yapılmıştır. Düzenlemeye göre, İYUK’un 31. maddesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göndermede bulunmaktadır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre de, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, mahkemenin, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilebileceği kuralı yer almaktadır. Dolayısıyla idari yargıda bilirkişi incelemesi de hakimin çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde başvurulan bir yöntemdir. İdari yargıda bilirkişi incelemesi de tıpkı hukuk ve ceza yargılamasında olduğu gibi bilirkişi olarak, yalnızca bir kişi görevlendirilebileceği gibi gereken hallerde birden fazla kişiden oluşacak bir kurulun bilirkişi olarak görevlendirilmesi şeklinde yapılabilir.
Ancak şu hususa da dikkat çekmek gerekir ki, hukuki konuları değerlendirme yetkisi yargı yerine aittir. İdari yargıda mahkeme bilirkişi raporuna uymak zorunda olmadığı gibi, bilirkişi raporu irdelenmeden raporun sonucunun davayı sonuçlandıran bir karar gibi kabul edilmesi de olanaksızdır. Yine HMK’da olduğu gibi tarafların idare mahkemesinde bilirkişi raporuna itiraz hakkı bulunmaktadır.
İdari Yargıda Bilirkişi İncelemesi
İdari yargıda bilirkişi incelemesi ile ilgili olarak Danıştay‘ın çeşitli dairelerini verdikleri kararlar özetle şu şekildedir.
Danıştay 8. Dairesi, 2014/5244 Esas, 2015/11945 Karar numaralı kararında akademik kadro bilim sınavı ile ilgili bir davada tek sayıdan oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınması gerektiğine karar vermiş ve kararda “…İdare Mahkemesince, sınav kağıtlarının değerlendirilmesi için Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi Devletler Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. …bilirkişi olarak seçilmiş ve düzenlediği rapor doğrultusunda karar verilmiş ise de, yukarıda belirtilen mevzuatta yükseköğretim kurumlarında giriş sınavı jürisinin ilgili yönetim kurulu tarafından seçilecek üç kişiden oluşacağının kurala bağlanması karşısında, uyuşmazlığın tarafsız, etkin ve verimli bir şekilde çözümlenebilmesi için, en az jüri üyesi yetkinliğinde birden fazla ve tek sayıdan oluşan bilirkişilerce inceleme yapılması ve buna göre karar verilmesi gerekmektedir. Bu durumda İdare Mahkemesince, tek kişilik bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.”
Danıştay 3. Dairesi Esas Numarası: 2001/3496, Karar Numarası: 2002/4361 ve 19.12.2002 tarihli kararında vergi mahkemesinde bilirkişi incelemesi ile ilgili olarak“…Vergi mahkemesinin temyize konu edilen kararının incelenmesinden, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile de çözümlenebilecek olan dönem sonu stokunun eksik değerlemesiyle ilgili (kumaştan kaynaklanan) matrah farkı hakkında da bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişinin kendisine yöneltilen sorular doğrultusunda ve ibraz edilen belgeler ışığında yaptığı tespitleri raporun sonuç kısmına aktarırken değerleme dışı bırakılan kumaştan kaynaklanan matrah farkının bu sonuca sehven dahil edilmediği anlaşılmış olup, mahkemece bilirkişi raporunun sonuç kısmındaki değerlendirmelerin olduğu gibi karara alınması nedeniyle dönem sonu stokunda değerleme dışı bırakılan emtiadan kaynaklanan matrah farkı hakkında hüküm kurulmaması, uyuşmazlığın niteliği ve uyuşmazlığın çözümüne ilişkin dayanılan hukuki sebepler ve gerekçelere de yer verilmemesi karşısında, vergi mahkemesi kararı hukuka uygun düşmemiştir.”
Yine Danıştay 3. Dairesi 2005/2969 Esas, 2006/3233 Karar sayılı kararında idari yargıda bilirkişinin reddi ve bilirkişinin taraflı olması konusunda; “…Vergi dairesince verilen bilirkişinin reddi istemine ilişkin dilekçede; daha önce sunduğu raporlarda yer alan tespitler ve kullandığı üslubun bilirkişinin taraflı olduğunu gösterdiği yönündeki iddialar, hukuk usulü muhakemeleri kanununun 29’uncu maddesinin 6’ncı bendinde düzenlenen bilirkişinin reddi sebepleri arasında değerlendirilmesi gerektiğinden davalı idarece yapılan bilirkişinin reddi talebi kabul edilmeyerek aynı bilirkişinin hazırladığı rapor esas alınarak verilen kararın bozulması gerektiğine” karar vermiştir. Dolayısıyla idare mahkemesinde bilirkişinin taraflı olması halinde bilirkişinin reddi mümkündür.
İdare Hukuku Avukatı
İdare hukuku avukatı ve adana idari dava avukatı olarak bilgilendirme yapmak amacıyla paylaştığımız makalelerin bir kısmı şu şekildedir;
- İptal davasının incelendiği makalemize buradan,
- Akademik kadro bilim sınavına itiraz ile ilgili makalemize buradan,
- Akademik kadro sınavına itiraz ve iptal davası ile ilgili detaylı bilgiye buradan,
- Tam yargı davasının incelendiği makalemize buradan,
- Disiplin soruşturmasına savunma örneğine buradan,
- Memur disiplin cezasına karşı açılacak iptal davasının incelendiği makalemize buradan,
- Memur disiplin cezasına itiraz konusunun ayrıntılı incelendiği makalemize buradan
- Disiplin soruşturmasında soruşturma usulünün incelendiği makalemizi buradan
- Soruşturma izni verilmesi itiraz dilekçesi örneğini buradan okuyabilirsiniz.
Makalelerimiz her geçen gün güncellendiği için ayrıntılı bilgi için lütfen sitemizde arama yapınız.