Bu makalemizde ayıplı araç emsal yargıtay kararları paylaşılmaktadır. Ancak öncelikle kısaca ayıp nedir, gizli ayıp nedir, alınan aracın ayıplı olması halinde tüketicinin hakları nelerdir, ayıplı araç davası hangi mahkemede açılır gibi sık sorulan soruları kısaca cevaplandırmak istiyoruz.
Sözleşme konusu maldan, tümüyle ya da gereği gibi yararlanmayı engelleyen eksiklikler, bozukluklar olarak tanımlanan ayıplı mal kavramı, malda objektif olarak bulunması gereken niteliklerin var olmamasına ve satıcının belirttiği özelliklerin bulunmaması şeklinde olabilir. Ayıptan sorumluluk halinde satıcı malın ayıplı olduğunu bilmese dahi sorumludur. Ayıp, gizli ayıp veya açık ayıp şeklinde olabilir.
6502 Sayılı Kanunun 11. maddesinde tüketicinin seçimlik hakları sayılmıştır. Tüketici ayıplı araç almış ise ve ayıbın niteliği de gizli ayıp ise 4 seçimlik hakka sahiptir. Bunlar;
- Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
- Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
- Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
- İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabilir.
Açılacak davada görevli mahkeme ayıplı araç ticari amaçlı alınmışsa ticaret mahkemesi, ticari amaçlı alınmamışsa tüketici mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesi veya tüketicinin yerleşim yeri mahkemesidir. Ayıplı araç emsal yargıtay kararları şu şekildedir;
AYIPLI ARAÇ EMSAL YARGITAY KARARLARI
YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ 10.06.2003, E. 2003/2565 K. 2003/7518
“…4077 sayılı Yasa’nın 4. maddesinin 4. fıkrasının son cümlesinde “Ancak satıcı, satılan malın ayıbının tüketiciden hile ile gizlenmiş ise iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz” denilmektedir. Üretici firma, aracı satışa sunmadan önce sayısız testten geçirmektedir. Bu üretim hatasının farkına varması gerekirdi. Ancak, araç bu gizli ayıpla birlikte tüketime sunulmuştur. Şu durumda, olayda zamanaşımı bulunmadığı gözetilerek davanın esasının incelenmesi gerekir.”
YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ, E. 2008/6600 K. 2008/13423 T. 11.11.2008
“…Olayda dava konusu araç 05.10.2000 tarihinde satın alınmış arıza ise 24.07.2005 tarihinde ortaya çıkmış, davacı 26.07.2005 tarihinde davalıya ayıp nedeniyle ihtarda bulunmuş, 12.08.2005 tarihinde de bu davayı açmış dolayısıyla süresinde ayıp ihtarında bulunup davasını açmıştır. Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan 08.03.2006 tarihli raporda ayıbın imalattan kaynaklanıp gizli ayıp olduğu anlaşılmakta olup ortaya çıktığında da süreye uyularak ihbar edilip dava açmıştır. Öyle olunca olayda Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’daki zamanaşımı süresi geçmemiştir…”
YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ, 21.09.2006 T., Esas: 2005/10201, Karar: 2006/9437
“…Davacı, aracın hava yastığının kendiliğinden açıldığını iddia ettiğine göre, bu husus gizli ayıp niteliğindedir. Şu durumda, 4077 sayılı Kanun’un 4/4. maddesinde yer aldığı üzere, satıcının satılan malın ayıbı tüketicinin ağır kusur ve hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı gözetildiğinde davanın zamanaşımına uğramadığı açıktır. O halde, mahkemece yapılacak iş, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda inceleme yaparak araçta bir üretim hatası olup olmadığı, dava konusu olaya davacının bir eyleminin sebep olup olmadığını araştırmak ve varılacak sonuca göre bir karar vermekten ibaret olup yazılı gerekçe ile davanın zamanaşımından reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.”
YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ, 2011/3355 E, 2011/6924 K.
“…Sanayi Mallarının Satış Sonrası Hizmetleri Hakkında Yönetmeliğin 11.maddesi ve Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 13/2 maddesi hükmüne göre, davalılar, davacının arıza şikayeti ile ilgili olarak yetkili servise yaptığı başvuruları üzerine yetkili servisçe iş emirleri düzenlenerek, araç hakkında şikayetin ne olduğu,bu şikayetle ilgili olarak hangi bulguların tesbit edildiği ve hangi teknik işlemlerin yapıldığını belirtme yükümlülüğü vardır. Davalı tarafça, davacının 5 kez servise geldiği ve 4 kez davacının şikayetleri doğrultusunda araçta onarım işlemi yapıldığı gönderilen ihtar içeriğiyle kabul ve ikrar edildiği gibi, araçtaki arızaların kullanım hatası olmadığı, bilahare arızanın motor bloğu değiştirilerek giderildiği, bilirkişi raporu ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır.4077 Sayılı Kanunun 4.maddesi ve Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14.maddesi hükmüne göre aracın ayıplı olduğu ve kullanım hatasından kaynaklanmadığı,ayıpsız misli ile değişim koşullarının oluştuğu dosya kapsamından anlaşılmakla davacının talebinin kabulüne ilişkin 25.12.2009 tarihli mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi gerekirken zuhulen bozulmasına karar verildiği bu kez yapılan karar düzeltme incelemesi sonucu anlaşılmakla bozma ilamının kaldırılarak mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir…”
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU, 2009/4-441 E, 2009/444 K, 21.10.2009 T
“…0 km’de alınan aracın yapılan onarımlar sonucu arızalarının giderilmiş olduğu; ancak bu arızaların giderilmesi amacıyla aracın birçok parçasının değiştirilip, böylece aracın orijinal halini kaybettiği gibi, tüketicinin araca duyduğu güvenin sarsılması nedeniyle araçtan beklediği yararı sağlayamadığı, davacı tarafça değişiklik talebi iletilmesine karşın, davalı yanın bu istemi yerine getirmediği, tüketicinin bu şekilde aracı değer düşüklüğüne ilişkin zararı giderilerek de olsa kullanmaya zorlanamayacağı, belirgindir. Bu durumda eldeki dava yönünden, aracın yenisi ile değiştirilmesini isteme koşulları gerçekleşmiştir. Davanın kabulü gerekir.”
Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu , adana tüketici hakları avukatı olarak, ayıplı mal ve hizmetten doğan uyuşmazlıklarda. ayıplı mal ve hizmet dolayısıyla ortaya çıkan zararın tazmininde. tüketici kredisi sözleşmesi dosya masrafı vb ad altında alınan ücretlerin iadesinde. tip sözleşmelerdeki haksız şartlara ilişkin uyuşmazlıklarda. taksitle satış sözleşmeleri, tüketici kredisi sözleşmeleri, konut finansmanı sözleşmeleri, mesafeli satış sözleşmeleri, devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri, paket tur sözleşmeleri ve abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar hususunda hizmet sunmaktadır