Danıştay 12. Dairesi, öğretmenlerin kurs seminer ek ders ücreti istemiyle açılan davada, kursiyer olarak katılan öğretmenin ek ders ücretine hak kazanamayacağına karar vermiştir.
Danıştay 12. Dairesi ÖĞRETMEN VE YÖNETİCİLERİN EK DERS ÜCRETİNDEN YARARLANABİLMELERİ İÇİN, KURS VE SEMİNERLERE KURSİYER OLARAK DEĞİL, YÖNETİCİ VEYA ÖĞRETMEN OLARAK KATILMASI GEREKTİĞİ konulu kararında özetle;
“Öğretmen olarak görev yapan davacı tarafından, 19/12/2016 – 30/12/2016 tarihleri arasında “Sınıfında Yabancı Uyruklu Öğrenci Bulunan Öğretmenlerin Eğitimi Kursuna” kursiyer olarak katılması nedeniyle kendisine ek ders ücreti ödenmesi için yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın kanun yararına temyiz isteminin değerlendirilmesinde.
Eğitsel gezi, konferans, kurs veya seminerlere kursiyer olarak katılan öğretmen ve yöneticilerin ek ders ücretinden yararlanabilmeleri için, söz konusu kurs ve seminerlere kursiyer olarak değil, kendi kurumları ile ilişiği kesilmeksizin yönetici veya öğretmen olarak katılmaları gerektiği açıktır.
Bu duruma göre, davalı idarece düzenlenen Sınıfında Yabancı Uyruklu Öğrenci Bulunan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Eğitimi Kursuna yönetici veya öğretmen olarak görevlendirilmeden, “kursiyer” olarak katılan davacının, kursta bulunduğu sürece ilgili düzenlemelerde belirtilen şekilde ek ders görevi yapmış sayılmasına ve bu süreler için ek ders ücretinden yararlanmasına olanak bulunmadığından, başvurusunun reddine dair işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öğretmenlerin Kurs Seminer Ek Ders Ücreti Danıştay Kararı
DANIŞTAY 12. DAİRESİ
Esas Numarası: 2018/3723
Karar Numarası: 2019/1931
Karar Tarihi: 13.03.2019
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince; dosya incelenerek, İstanbul 8.İdare Mahkemesi Hakimliğinin 19/10/2017 tarih ve E:2017/1004, K:2017/2094 sayılı kararının Danıştay Başsavcılığı tarafından, kanun yararına temyizen incelenerek bozulmasının istenilmesi üzerine işin gereği görüşüldü;
Dosyanın incelenmesinden; İstanbul İli, Fatih İlçesi, … İlkokulu’nda öğretmen olarak görev yapan davacı tarafından, 19/12/2016 – 30/12/2016 tarihleri arasında “Sınıfında Yabancı Uyruklu Öğrenci Bulunan Öğretmenlerin Eğitimi Kursuna” kursiyer olarak katılması nedeniyle kendisine ek ders ücreti ödenmesi için yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada.
İstanbul 8.İdare Mahkemesi Hakimliğinin 19/10/2017 tarih ve E:2017/1004, K:2017/2094 sayılı kararı ile öğretmen olarak görev yapan davacının 19/12/2016 – 30/12/2016 tarihleri arasında sınıfında yabancı uyruklu öğrenci bulunan eğitim programına kursiyer olarak katıldığı.
Anayasanın 18. maddesinde, kimsenin zorla çalıştırılamayacağı ve angaryanın yasak olduğu, 55. maddesinde ise, ücretin emeğin karşılığı olduğu kurallarına yer verildiği.
Olağan dönemlerde Devletin çalışanlara herhangi bir ücret ödemeksizin onları istihdam etmesi olanağının bulunmadığı, kural olarak çalışma saatlerinin mesai saatlerini aşmayacak şekilde belirlenmesinin gerekeceği, ancak hizmetin özelliğinin gerektirmesi durumunda bu günlere de çalışma konulmasına olanak tanındığı, esasen istirahat saatlerinde idarece görevlendirme yapılmak suretiyle kamu personeline görev verilmesi durumunda bu göreve yönelik olarak personele ödeme yapılması gerekeceğinden, davacıya anılan görevlendirme nedeniyle ek ders ödemesi yapılması gerekirken davacının başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, 2577 sayılı Kanun’un 45/1. maddesi uyarınca karara karşı itiraz/ istinaf/ temyiz yolu kapalı olmak üzere kesin olarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
Danıştay Başsavcılığı, İstanbul 8.İdare Mahkemesi Hakimliği kararının; yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade etmesi nedeniyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı Kanun’un “Kanun yararına temyiz” başlıklı 51. maddesinde, bölge idare mahkemesi kararları ile idare ve vergi mahkemelerince ve Danıştayca ilk derece mahkemesi olarak verilip, temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenlerin, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabileceği. Temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde kararın kanun yararına bozulacağı. bu bozma kararının daha önce kesinleşmiş olan mahkeme veya Danıştay kararının hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmayacağı, bozma kararının bir örneğinin ilgili bakanlığa gönderileceği ve Resmî Gazete’de yayımlanacağı kuralına yer verilmiştir.
439 sayılı Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Yüksek ve Orta Dereceli Okullar Öğretmenleri ile İlkokul Öğretmenlerinin Haftalık Ders Saatleri ile Ek Ders Ücretleri Hakkında Kanun’un, 03/04/1998 tarih ve 4359 sayılı Kanun’un 7. maddesiyle değişik ek 1. maddesinin birinci fıkrasında;
Anaokullarında, anasınıflarında, yetiştirme yurtlarında, okuma yazma kurslarında, gezici köy kurslarında görevli öğretmenler ile ilköğretim kumullarında görevli sınıf öğretmenlerinin aylıkları karşılığında haftada 18 saat, şube öğretmenlerinin 15 saat ders okutmakla yükümlü oldukları, bunlara; kanun, tüzük, yönetmelik ve eğitim programlarında verilen görevlerin yerine getirilebilmesi için zorunlu olarak ek ders görevi verileceği.
İkinci fıkrasında, belirtilen kurumlarda öğretmen ve yönetici olarak görev alanlarla diğer eğitim kurumlarında ve Milli Eğitim Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatında görev alanlardan kimlerin zorunlu ek ders görevi alacağı ve haftalık çalışmalarının ne kadarının zorunlu ek ders görevinden sayılacağı; birden fazla sınıf okutan öğretmenlere verilecek haftalık zorunlu ders görevinin sayısı, öğretmen ve yöneticilere haftada verilecek zorunlu ek ders sayısı ve diğer hususların 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca düzenleneceği kuralına yer verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 30/05/1974 tarih ve 12 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik 89. maddesinde, her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile Üniversite ve Akademi (Askeri Akademiler dahil), okul, kurs veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmen veya öğretim üyesi bulunmaması halinde öğretmenlere, öğretim üyelerine veya diğer memurlara veyahut açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi verilebileceği. ücretle okutulacak ders saatlerinin sayısı, ders görevi alacakların nitelikleri ve diğer hususların ilgili Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile tespit olunacağı düzenlemesine yer verildiği. 99. maddesinde, memurların haftalık çalışma süresinin genel olarak 40 saat olduğu. bu sürenin Cumartesi ve Pazar günleri tatil olmak üzere düzenleneceği, ancak özel kanunlarla yahut bu kanuna veya özel kanunlara dayanılarak çıkarılacak tüzük ve yönetmeliklerle, kurumların ve hizmetlerin özellikleri dikkate alınmak suretiyle farklı çalışma sürelerinin tespit olunabileceği kuralı yer almaktadır.
Aynı Kanun’un 176.maddesinde ise; “Bu Kanunun 89. maddesine göre kendilerine ders görevi verilenlere, ders saati başına gündüz öğretimi için 140, örgün ve yaygın eğitim kurumlarında yarıyıl ve yaz tatillerinde, cumartesi ve pazar günleri ile saat 18.00’den sonra başlayan öğretim faaliyetleri için 150 gösterge rakamının bu Kanuna göre belirlenen aylık katsayısı ile çarpımından oluşan miktar üzerinden ek ders ücreti ödenir.” düzenlenmesi yer almıştır.
Öte yandan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 89. maddesinin verdiği yetkiye istinaden Bakanlar Kurulunca hazırlanan ve 16/12/2006 tarih ve 26378 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulan 01/12/2006 tarih ve 2006/11350 sayılı “Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararın 1. maddesinde. bu Kararın amacı, Millî Eğitim Bakanlığının yönetici, öğretmen, uzman ve usta öğreticileri ile diğer görevlilerinin aylık ve ek ders ücreti karşılığında okutacakları ve okutmuş sayılacakları haftalık ders saatlerinin sayısını ders görevi alacakların niteliklerini ve diğer hususları düzenlemek olduğu. “ders görevinin yapılmış sayılacağı hâller” başlıklı 16. maddesinin birinci fıkrasında, Bir öğretim yılında 90 günü geçmemek üzere, bu Karar kapsamında bulunan personelden.
a)Bakanlıkça veya verilen yetki uyarınca valiliklerce yurt içinde düzenlenen her türlü eğitsel gezi, konferans, kurs ve seminerlerde görevlendirilenlerin; fiilen yerine getirdikleri bu görevleri süresince, görevlendirildikleri tarihte kendilerine verilmiş ek ders görevleri varsa bu görevlerini yapmış sayılacakları ve buna ilişkin ek ders ücretlerinin kadrolarının bulunduğu kurumca ödeneceği; hükmüne yer verilmiş; “Görevin fiilen yapılması” başlıklı 25. maddesinin birinci fıkrasında ise, Bu Karar kapsamında ek ders ücreti ödenebilmesi için, ek ders görevinin fiilen yapılmış olması, ek ders görevinden sayılan veya ek ders görevinin yapılmış sayılacağı haller bakımından ise bu Kararda belirlenen koşulların oluşmasının şart olduğu kurala bağlanmıştır.
Ek ders görevi; öğretmenlerin aylıkları karşılığında okutmakla yükümlü oldukları ders saati sayısının, ders müfredatında belirtilen ders saati sayısını karşılamaması halinde, ihtiyaç duyulan branşlardaki ders saati açığının ilgili branş öğretmenince kapatılması için mevzuatta belirtilen üst sınırı aşmamak üzere söz konusu öğretmenlere ders görevi dışında “ek ders ücreti karşılığında” verilen bir görevdir.
Ek ders ücreti ise, bahse konu ek ders görevini fiilen yerine getiren öğretmenlere emekleri karşılığında ödenen ücrettir. Bir başka ifadeyle, “ek ders ücreti“nin amacı, öğretmenlerin mali haklarının iyileştirilmesi değil, eğitim öğretim hizmetinin sürekli ve kesintisiz bir şekilde yürütülmesi amacıyla ders görevi dışında “ek ders görevi“ni yerine getiren öğretmenlerin, bu hizmetlerinin karşılığının verilmesidir.
Dava konusu olayda, İstanbul ili, Fatih ilçesi, … İlkokulu’nda öğretmen olarak görev yapan davacı tarafından, 19/12/2016 – 30/12/2016 tarihleri arasında ders saatleri ve mesai dışında Sınıfında Yabancı Uyruklu Öğrenci Bulunan Öğretmenlerin Eğitim Kursuna katılmasından dolayı ek ders ücreti ödenmesi talebiyle davalı idareye yaptığı başvurunun reddi üzerine bu işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
Yukarıda açık metinlerine yer verilen mevzuat hükümleri bir bütün halinde, değerlendirildiğinde, eğitsel gezi, konferans, kurs veya seminerlere kursiyer ( bu faaliyetlerden yararlanacak kişi) olarak katılan öğretmen ve yöneticilerin ek ders ücretinden yararlanabilmeleri için, söz konusu kurs ve seminerlere kursiyer olarak değil, kendi kurumları ile ilişiği kesilmeksizin yönetici veya öğretmen olarak katılmaları gerektiği açıktır.
Bu duruma göre, davalı idarece düzenlenen Sınıfında Yabancı Uyruklu Öğrenci Bulunan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Eğitimi Kursuna yönetici veya öğretmen olarak görevlendirilmeden, “kursiyer” olarak katılan davacının, kursta bulunduğu sürece ilgili düzenlemelerde belirtilen şekilde ek ders görevi yapmış sayılmasına ve bu süreler için ek ders ücretinden yararlanmasına olanak bulunmadığından, başvurusunun reddine dair işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu nedenle, İstanbul 8 İdare Mahkemesi Hakimliğince, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda ise hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz isteminin kabulüyle, İstanbul 8. İdare Mahkemesi Hakimliğince verilen 19/10/2017 tarih ve E:2017/1004; K:2017/2094 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 51. maddesi uyarınca hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına, kararın birer suretinin Fatih Kaymakamlığı ve davacı ile Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasına, 13/03/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.”
Danıştay 12. Dairesinin öğretmenlerin kurs seminer ek ders ücreti ile ilgili verdiği karar bu şekildedir. Danıştay, kursa kursiyer olarak katılan davacının öğretmenlerin kurs seminer ek ders ücreti alamayacağına hükmetmiştir.
Adana idare hukuku avukatı olarak bilgilendirme yapmak amacıyla paylaştığımız makalelerin bir kısmı şu şekildedir;
- İptal davasının incelendiği makalemize buradan,
- Tam yargı davasının incelendiği makalemize buradan,
- Memur disiplin cezasına karşı açılacak iptal davasının incelendiği makalemize buradan,
- Memur disiplin cezasına itiraz konusunun ayrıntılı incelendiği makalemize buradan
- Sisiplin soruşturmasında soruşturma usulünün incelendiği makalemizi buradan
- Soruşturma izni verilmesi itiraz dilekçesi örneğini buradan okuyabilirsiniz.
İdari yargıda davanın usulüne uygun biçimde yürütülmesinde bir adana idare hukuku avukatı ndan destek ve hukuki yardım alınması faydalı olacaktır.
Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.