Etiket: Tazminat

Doktor Kusuru Nedeniyle Manevi Tazminat

Doktor Kusuru Nedeniyle Manevi Tazminat

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/29361 E, 2018/10305 K ve 06.11.2018 Tarihli kararında, davacıların müşterek kızlarının davalı hastanede davalı doktor tarafından gözünden ameliyat edildiği ve doktor kusuru nedeniyle sol gözünün görme yeteneğini kaybettiği somut olayda, Yerel Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının az olduğuna karar vermiştir.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi
Esas Numarası: 2016/29361
Karar Numarası: 2018/10305
Karar Tarihi: 06.11.2018

DOKTOR KUSURU NEDENİYLE OLUŞAN ZARARDAN DOLAYI MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ

Manevi tazminat tutarını etkileyen özel hal ve şartlar belirtilmiş olup, manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, amacı, mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanması da değildir .

Hakim Manevi Tazminat Miktarını Belirlerken Türk Medeni Kanunu Gereğince Hak ve Nesafet İlkeleriyle Bağlı Kalmalı, Tarafların Sosyal ve Ekonomik Durumlarını, Kusurlu Eylemin Mağdurda Uyandırdığı Elem ve Izdırabın Derecesini, İstek Sahibinin Toplumdaki Yerini, Kişiliğini, Hassasiyet Derecesini Gözetmelidir.

Takdir Edilecek Manevi Tazminat, Zarara Uğrayanda Manevi Huzuru Gerçekleştirecek Tatmin Duygusunun Etkisine Ulaşmak İçin Gerekli Olan Kadar Olmalı, Ne Var Ki Mamelek Hukukuna İlişkin Zararın Karşılanması Amaç Edinilmediğinden Zenginleşme Aracı da Olmamalıdır.

Dava Konusu Olayın Gelişimi ve Yukarda Belirtilen İlkeler Gözetildiğinde, Mahkemece, Hükmedilen Manevi Tazminat Miktarlarının Az Olduğundan Daha Makul Bir Miktar Manevi Tazminata Hükmedilmesi Gerekir.

Özeti: Hakim manevi tazminat miktarını belirlerken Türk Medeni Kanunu gereğince hak ve nesafet ilkeleriyle bağlı kalmalı tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, kusurlu eylemin mağdurda uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesini, istek sahibinin toplumdaki yerini, kişiliğini, hassasiyet derecesini gözeterek daha makul bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekmektedir.

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı davacı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı Asil … ve vekili avukat … Işık ile davacılar vekili avukat …’nun gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanların avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı.

Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, müşterek kızları …’un davalı hastanede, davalı doktor … tarafından 20.05.2009 tarihinde sol gözünden ameliyat edildiğini, doktorun kusuru nedeni ile sol gözünün görme yeteneğini kaybettiğini ileri sürerek. küçük Elizan Erda için 150.000 TL maddi, 200000 TL manevi tazminat ile diğer davacılar … ve … için 75.000’er TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini istemişler. yargılama sırasında maddi tazminat taleplerini ıslah ile 172.341,27 ye yükseltmişlerdir.

Davalılar, davanın reddini talep etmişlerdir.

Mahkemece, Davacıların ıslah edilen maddi tazminat davasının kabulü ile 172.341,27 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 20/05/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … … Özel Sağlık Hizmetleri Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı çocuk …’a verilmesine. Davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 20000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 20/05/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … … Özel Sağlık Hizmetleri Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı çocuk …’a verilmesine. 10000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 20/05/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … … Özel Sağlık Hizmetleri Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine; 10000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 20/05/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … … Özel Sağlık Hizmetleri Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine; fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

1- Davalıların temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Davacıların temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; Dava, doktor kusuru nedeniyle oluşan zarardan dolayı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece manevi tazminat yönünden istemin kısmen kabulüne karar verilmişse de.

22.6.1966 tarihli 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, manevi tazminat tutarını etkileyen özel hal ve şartlar belirtilmiş olup manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, amacı, mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanması da değildir.

Söz konusu İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, hakim manevi tazminat miktarını belirlerken Türk Medeni Kanunu’ nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafet ilkeleriyle bağlı kalmalı. tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, kusurlu eylemin mağdurda uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesini, istek sahibinin toplumdaki yerini, kişiliğini, hassasiyet derecesini gözetmelidir.

Takdir edilecek manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalı, ne var ki mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması amaç edinilmediğinden zenginleşme aracı da olmamalıdır.

Dava konusu olayın gelişimi ve yukarıda belirtilen ilkeler gözetildiğinde, mahkemece, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının az olduğunun kabulü gerekir.

O halde yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda takdir edilecek daha makul bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA.

1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davalılardan alınarak davacılara ödenmesine, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davacılara iadesine.

10.878,03 TL kalan harcında davalılardan alınmasına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Boşanmada Manevi Tazminat

Boşanmada Tazminat (Manevi Tazminat)

Medeni Kanununuz boşanmada taraflara sadece maddi değil manevi tazminat talep etme hakkı da tanımıştır. İş bu makalemizde boşanmada tazminat davalarında manevi tazminat istemi ve sonuçları incelenecek olup, maddi tazminat davası için ayrıntılı bilgi almak için buraya tıklayarak makalemizi okuyabilirsiniz.

Türk Medeni Kanunu’nun 174. Maddesinin 2. Fıkrasına göre; “Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.”

Boşanma Davasında Manevi Tazminat Talep Etmenin Şartları Nelerdir

1.Manevi Tazminat Talep Edilmelidir

Hukuk sistemimizde hâkimin talep edilenden fazlasına karar vermesine imkan tanınmamıştır. Buna göre, boşanma davasında maddi tazminata hak kazanılabilmesi için manevi tazminat talebinin dava dilekçesinde mutlaka belirtilmesi ve açıklanması gerekir. Talep edilmemesi halinde, şartları oluşsa bile manevi tazminata hükmedilmeyecektir.

2. Davalı Tarafın Kusurlu Olması Gerekir

Manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilebilmesi için davalının kusurlu olması şarttır.

3. Boşanmada Tazminat İsteyen Tarafın Kişilik Haklarının Zedelenmiş Olması Gerekir

Manevi tazminat isteyebilmenin şartlarından en önemlisi istemde bulunan eşin kişilik haklarının, diğer eşin kusurlu davranışı nedeniyle zedelenmiş olmasıdır. Örneğin, boşanma eşin aleyhine birtakım dedikodulara yol açmışsa veya diğer eşin davranışları nedeniyle manevi ıstırap yaşamışsa manevi tazminat talep hakkı doğacaktır.

Boşanma Davasında Manevi Tazminat Nasıl Talep Edilir?

Boşanma davasında manevi tazminat talebi, boşanma davasında ileri sürülebileceği gibi ek bir dava ile de manevi tazminat talep edilebilir. Boşanma davası devam ederken de ayrı bir dava ile de manevi tazminat talep edilebilmesi mümkündür. Manevi tazminat istemi, eğer boşanma davasında ileri sürülmedi ise boşanma davası kesinleştikten sonra en geç bir yıl içinde açılacak dava ile istenmelidir. Ve ancak bu bir yıllık süre geçtikten sonra manevi tazminat talep etme hakkı zamanaşımına uğrar.

Dava genel yetki kurallarına göre davalının ikametinin bulunduğu yer aile mahkemesinde açılmalıdır.

Boşanma davası dilekçesi ile birlikte talep edilen maddi ve manevi tazminat için ayrıca harç alınmayacakken, manevi tazminat talebinin ayrı bir dava ile ileri sürülmesi halinde açılacak dava nispi harca tabi olacaktır.

Boşanma Davasında Manevi Tazminat Miktarı Nasıl ve Neye Göre Belirlenir?

Manevi tazminatın miktarını, aile mahkemesi hâkimi takdir yetkisini kullanarak belirleyecektir. Ve ancak bu miktarın belirlenmesinde, eşlerin ekonomik ve sosyal durumları, evlilik ne kadar süre devam ettiği, tarafların boşanmadaki kusur derecesi, boşanma nedeniyle kişilik hakkının ne derece zedelendiği göz önünde bulundurulmaktadır.

Boşanmada manevi tazminat davasında, tazminatın belirlenmesinde eşlerin kusur durumu ve eşlerin maddi güçlerinin tam olarak ortaya konması önem arz ettiğinden bir boşanma avukatı aracılığıyla takip edilmesinde hukuki yarar olduğu görüşündeyiz.

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Asgari Ücret Foto

Asgari Ücretin Altında Maaş Ödenmesi

Bu yazımızda, asgari ücret, işçiye asgari ücretten az maaş ödenmesi halinde uygulanacak yaptırımlar ve asgari ücretten az maaş alan işçinin haklarının neler olduğu kısaca ele alınacaktır.

Asgari ücret 4857 sayılı Kanun’un 39. Maddesinde tanımlanmış olup, bir işçiye ödenebilecek en az-asgari maaş miktarıdır. Buna göre,  “İş sözleşmesi ile çalışan ve bu Kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile ücretlerin asgari sınırları en geç iki yılda bir belirlenir.”

İşçiye Asgari Ücretin Altında Maaş Ödenmesi Yasaklanmıştır. Asgari Ücretin Altında Maaş Ödeyen İşverenler Para Cezası Ödemekle Karşı Karşıya Kalabilirler.

2019 yılı için asgari ücret, brüt 2.558,00 TL, net 2.020,00 TL olup, bu miktarın altında maaş belirlenmesi mümkün değildir. Kanunun emredici emri bu şekilde olmakla beraber, uygulamada pek çok işçinin asgari ücretin altında maaşla çalıştırıldığına şahit olmaktayız.

İşçiye asgari ücretten az maaş ödenmesi yasak olduğu gibi, asgari ücretin altında çalışan işverene cezai yaptırım uygulanması da öngörülmüştür. 4857 s. İş Kanunu’nun 102. Maddesine göre; “…Asgari ücreti işçiye ödemeyen veya noksan ödeyen, ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını zorunlu tutulduğu halde özel olarak açılan banka hesabına ödemeyen işveren, işveren vekili ve üçüncü kişiye bu durumda olan her işçi ve her ay için yüzdoksanbir (191) Türk Lirası idari para cezası” uygulanması öngörülmüştür.

Yani işveren, 2018 yılı için asgari ücretin altında maaş ödediği her bir işçisine, asgari ücretin altında maaş verdiği her bir ay için 191 TL idari para cezası ödeyecektir.

Asgari Ücretin Altında Maaş Ödenmesi İşçi İçin Haklı Fesih Nedenidir.

İşçinin durumu ve yaptığı iş ne olursa olsun, asgari ücretin altında ücret belirlemesi yapılabilmesi mümkün değildir.  Kendisine asgari ücretin altında maaş ödemesi yapılan işçi, iş akdini bu nedenle feshedebilir ve fesih sonucunda eğer kanunun belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışma ve en az bir yıl kıdem şartlarını taşıyorsa kıdem tazminatına ve her halükarda kendisine ödenen ücret ile asgari ücret arasındaki maaş farkını almaya hak kazanır.

İş akdinin işçi tarafından feshedilmesi halinde işverene yapılacak istifa bildiriminin, kanunun aradığı şartlara uygun olması ve ispat edilebilir olması gerekmektedir. Bu nedenle yapılacak işlemlerin iş hukuku konusunda uzman bir avukat yardımıyla yapılması en önemli tavsitemizdir.

Unutulmamalıdır ki, işçiye en az asgari ücret oranında maaş ödenmesi hem kanuni hem de ahlaki bir yükümlülüktür.

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Boşanma Davası Nedir?

Boşanma Davası Nedir?

Boşanma eşlerin evlilik birliğini devam ettiremeyecek durumda olması halinde, evliliğin hakim kararı ile sona erdirilmesidir.

Boşanma kararı eşlerin boşanma, ve nafaka, velayet, velayet paylaşımı, çocukla kişisel ilişki kurulması, mal paylaşımı, düğün takıları, tazminat vb hususlarda anlaşmış olmaları halinde anlaşmalı boşanma davası sonucunda sağlanabilir. Dava, eşlerin bu hususlardan herhangi birinde anlaşamaması halinde çekişmeli boşanma davası şeklinde de açılabilir.

İş bu makalemizde çekişmeli boşanma davası ve sonuçları incelenecek olup, anlaşmalı boşanma davasıyla ilgili ayrıntılı bilgi almak için buraya tıklayarak makalemizi okuyabilirsiniz.

Boşanma Sebepleri Nelerdir?

Medeni Kanunumuza göre, boşanmanın mutlaka bir sebebe dayanması gerekmektedir. Bu nedenle boşanma sebepleri Türk Medeni Kanunu’nun 161 ila 166 maddeleri arasında sınırlı biçimde belirlenmiştir. Kanuna göre boşanma sebepleri, zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme, haysiyetsiz hayat sürme,terk akıl hastalığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması, eşlerin anlaşması (anlaşmalı boşanma) ve boşanma davasının reddinden itibaren geçen üç yıl içinde ortak hayatın yeniden kurulamaması hallerdir.

Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Boşanma davası bir dava dilekçesi ile aile mahkemesinde açılır. Davayı açan tarafın dilekçesinde boşanma nedenini açıklaması, delillerini eklemesi, tanıklarını bildirmesi ve toplanacak delillerinin neler olduğunu açıkça bildirmesi gerekmektedir.

Yetkili aile mahkemeleri ise, davacı eşin yerleşim yeri aile mahkemesi, davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi veya eşlerin son altı aydır birlikte oturdukları yer aile mahkemesi olabilir. Dava bu yerlerden herhangi birinde açılabilecek olup, nerede açılırsa orada devam edeceğinden, davayı ilk olarak kimin açtığı önem arz etmektedir.

Boşanma Davası Nasıl İspat Edilir?

Medeni Kanunumuz, boşanma davalarına diğer davalara göre ispat konusunda bir kısım özel düzenlemeler ile aile mahkemesi hakimine delilleri serbestçe takdir edebilme imkanını vermiştir. Medeni Kanunumuzun  184. Maddesine göre; “Hâkim, boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz. Hâkim, bu olgular hakkında gerek re’sen, gerek istem üzerine taraflara yemin öneremez. Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hâkimi bağlamaz. Hâkim, kanıtları serbestçe takdir eder. Boşanma veya ayrılığın fer’î sonuçlarına ilişkin anlaşmalar, hâkim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz.”

Dolayısıyla boşanma davalarında boşanma nedeninin net biçimde belirtilmesi ve açıklanması, delillerin bildirilmesi ve toplanması oldukça önem arz etmektedir. Zira aile mahkemesi hakiminin benimsenen vicdani delil sistemi gereğince, ileri sürülen olayların gerçekten mevcut olduğuna vicdanen kanaat getirmezse, bunlar ispat edilmiş olsa bile davayı reddedebilecektir.

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Anlaşmalı Boşanma Protokol Örneği

Anlaşmalı Boşanma Protokol Örneği

Anlaşmalı boşanma için eşlerin boşanma ve nafaka, velayet, velayet paylaşımı, çocukla kişisel ilişki kurulması, mal paylaşımı, düğün takıları, tazminat vb hususlarda anlaşmış olmaları ve bu anlaşmayı bir protokol ile resmileştirmiş olması gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma davaları ile ilgili ayrıntılı bilgiyi buradan alabilirsiniz.

Anlaşmalı boşanma davası açabilmek için eşler arasında imza edilmesi gereken protokol örneği bu şekilde olabilir:

ANLAŞMALI BOŞANMA PROTOKOL ÖRNEĞİ

1-         Eşler “………………….” (TC: …) ile “………………….” (TC: …) aralarında karşılıklı olarak anlaşarak BOŞANMAYA karar vermiş olup, bu nedenle iş bu protokol tanzim edilmiştir.

Bu protokol gereğince ;

BOŞANMA HUSUSU

2-         “………………….” ile “………………….” (TC: …) karşılıklı olarak boşanmayı kabul ederler,

BOŞANMANIN MALİ SONUÇLARI

(Eşlerin şahsi eşyaları, ev eşyalarının ve evlilik birliği içinde edinilen malların paylaşımı. Maddi ve manevi tazminat talepleri. Tedbir nafakası, yoksulluk nafakası talepleri bu başlık altında düzenlenecektir)

3.1-      Ortak konutta bulunan her türlü şahsi eşyalarının tümü eş “………………….”’a verilecek olup, eş “………………….” eşya olarak başka alacağı olmadığını kabul eder.

3.2-      Ortak konutta bulunan, “………………….”’ın kendi şahsi eşyaları dışındaki tüm eşyalar “………………….”ın olacaktır. “………………….” eşya olarak başka alacağı olmadığını kabul eder.

3.3- Evlilik birliği içinde alınan ve tapuda “………………….” adına kayıtlı olan “………………….” Taşınmaz iş bu prorokol gereğince “………………….”e ait olacaktır

3.4. Evlilik birliği içinde alınan ve “………………….” adına kayıtlı olan ………. araç “………………….”e ait olacaktır.
3.5-  Taraflar karşılıklı olarak alacak, ziynet eşyası ve çeyiz eşyası alacağı haklarından vazgeçmişlerdir.

3.5-      Her iki taraf da birbirlerinden tedbir, yoksulluk nafakası veya herhangi bir şekilde maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmamaktadır.

BOŞANMANIN ÇOCUKLAR İLE İLGİLİ SONUÇLARI

(Velayet, çocukla kişisel ilişki kurulması vb hususlar bu başlık altında düzenlenecektir)

4.1- Ortak çocuk …/…/….. doğum tarihli “………………….”in velayeti anne/baba “………………….”e ait olacaktır.

4.2- Ortak çocuğun bakım  ve eğitim giderleri için,  eş “………………….” …….  TL iştirak nafakasını, velayet hakkını kullanacak eş “………………….” adına olan banka hesabına, ilgili bulunduğu ayın 15’inde düzenli olarak yatıracaktır.

4.3- Eşlerden “………………….”,ortak çocuğu dilediği zaman görebilecek, kişisel ilişki kurabilecektir.

5- Taraflar karşılıklı olarak birbirinden dava harç, yargılama gideri ile vekalet ücreti talep etmeyecektir. işbu boşanma dosyasının yargılama harç ve gideri “………………….”. tarafından karşılanacaktır.

6- Taraflar yukarıda yazılı şartlarda anlaşmış olup, iş bu protokol “………………….” tarafından açılacak boşanma davasında anlaşmalı boşanmanın esası olarak Mahkemede delil olarak kullanılacaktır.

7- İş bu protokolü okunup, iradelerine uygun bulunması üzerine karşılıklı olarak …/…/….. tarihinde imza altına alınmıştır.

Boşanmada Anlaşma Mümkün Müdür?

Boşanmada Anlaşma Mümkün Müdür?

Anlaşmalı Boşanma Davası Nedir?

Anlaşmalı boşanma davası, Türk Medeni Kanunu’nun 166. Maddesinin 3. Fıkrasında düzenlenmiştir. Kanunumuza göre boşanmada anlaşma yapılabilir, taraflar anlaşma neticesinde evlilik birliğini sona erdirebilir.

Anlaşmalı Boşanma Davası Açmanın Şartları Nelerdir?

Maddeye göre, anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi için,

  1. Evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması,
  2. Eşlerin boşanma ve boşanmanın tüm sonuçları hakkında anlaşmaya varması,
  3. Eşlerin birlikte başvurması veya bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi, gerekmektedir.

Bu şartların yerine gelmesi halinde, evlilik birliği temelden sarsılmış sayılacak ve boşanma anlaşmalı olarak sağlanabilecektir. Evliliğin bir yıldan az sürmesi halinde anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi mümkün değildir.

Anlaşmalı Boşanma Protokolü Nedir?

Anlaşmalı boşanma için eşlerin boşanma ve nafaka, velayet, velayet paylaşımı, çocukla kişisel ilişki kurulması, mal paylaşımı, düğün takıları, tazminat vb hususlarda anlaşmış olmaları ve bu anlaşmayı bir protokol ile resmileştirmiş olması gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma protokol örneği için buraya tıklayabilirsiniz.

Düzenlenecek protokol, boşanma iradesi ve boşanmanın tüm sonuçları hakkında maddeler barındırmalı ve kanuna uygun biçimde tanzim edilmelidir. Hazırlanan protokolde çocukları durumu (velayet, çocukla kişisel ilişki kurulması vb) ve boşanmanın mali sonuçları (mal rejimi, tazminat, nafaka vb) hususlarındaki anlaşma eğer hakim tarafından uygun bulunmazsa hakim, gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilecektir.

Hakim ancak bu şartlar yerindeyse boşanmaya karar vereceğinden anlaşmalı boşanma protokolünün doğru ve kanuna uygun biçimde hazırlanması çok önemlidir.

Anlaşmalı Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?

Anlaşmalı boşanma davası, boşanmada anlaşma sağlanması sebebiyle, çekişmeli boşanma davasına göre daha kısa sürede sonuç alınabilecek bir dava türüdür. Mahkeme tarafından uygun görülen duruşma gününde tarafların her ikisinin de hazır olması ve beyanda bulunması zorunludur. Bu şekilde tarafların her ikisini de hazır olması halinde çoğunlukla tek celsede karar alınabilmekte, boşanma sağlanmaktadır.

Anlaşmalı Boşanma Davasında Tarafların Duruşmaya Gelmemesi Halinde Ne Olur?

Anlaşmalı boşanma davalarında eşlerin her ikisinin de duruşma gün ve saatinde mahkeme duruşma salonunda hazır bulunması zorunludur. Zira hakim, eşleri bizzat dinleyip iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmedikçe boşanmaya karar veremez. Bu olmazsa olmaz (conditio sine qua non) şartlardan bir tanesidir. Eşlerden birinin duruşmaya katılmaması halinde boşanma sağlanamaz ve anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına döner.

Çekişmeli Boşanma Davası Anlaşmalı Boşanma Davasına Dönüşebilir Mi?

Anlaşmalı boşanma davaları tarafların boşanma iradeleri ve boşanmanın sonuçları ile ilgili hazırladıkları protokol ile davalarını açmaları halinde sağlanabileceği gibi, çekişmeli olarak başlayan boşanma davasının, davanın ilerleyen aşamalarında tarafların uzlaşması halinde anlaşmalı boşanmaya dönebilmesi de mümkündür. Taraflar her aşamada boşanmada anlaşma yapabilir.

Çekişmeli boşanma davaları gerek delillerin toplanma sürecinin uzun sürebilmesi gerekse mahkemelerimizin yoğunluk durumu sebebiyle uzun süreler alabilmektedir. Bu nedenle her iki eş bakımdan da uzun ve meşakkatli bir süreç olan çekişmeli boşanma davaları gerek özel hayatın tüm ayrıntıları ile mahkemeye dökülmesi gerekse ortak çocuğun menfaati göz önüne alınarak bir an önce bitirilmek amacıyla boşanmada anlaşma sağlanmaktadır.

Ve ancak, sırf bu uzun ve meşakkatli davanın sona erdirilebilmesi amacıyla çekişmeli boşanma anlaşmalı boşanmaya çevrilmemeli, boşanmaya çekişmeli olarak devam edilmesi halinde alınacak sonuç ile anlaşmalı boşanma halinde alınacak sonuç bir boşanma avukatı nezdinde ayrıntılı biçimde incelenmeli ve buna göre davranılmalıdır. Aksi halde, sırf davayı bitirebilmek için ağır şartlar içeren bir boşanma protokolünün kabul edilmesi, geriye dönüşü imkansız sonuçlar doğuracak, kişiler mağdur olacaktır.

Anlaşmalı Boşanma Davasında Harç ve Ücretler Ne Kadardır?

Boşanma davasının açılabilmesi için, dava dilekçesi ile birlikte mahkemenin tevzi bürosuna başvurulması ve harç ve giderlerin ödenmesi gerekmektedir. 2018 adli yılı için anlaşmalı boşanma davası mahkeme masrafları 350 ila 500 Türk Lirası arası değişebilmektedir.

Anlaşmalı Boşanma Davasında Avukatlık Ücreti Ne Kadardır?

Anlaşmalı boşanma davası için avukatlık ücreti ise her olayın içinde bulundurduğu koşullara göre ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğinden net bir ücret belirlenmesi mümkün değildir. Zira sözde kolay bir işlem gibi görünen anlaşmalı boşanma davalarında avukatın üzerinde düşünüldüğünden fazla iş düşmekte, eşler ile birlikte veya tercihe göre ayrı ayrı yapılacak toplantılar neticesinde boşanma isteğinin ve şartlarının görüşülmesi, protokolün hazırlanması, dava dilekçesinin hazırlanması, duruşma günü alınması, duruşmalara katılınması, kararın kesinleştirmesi, gibi özveri gerektiren pek çok işlem mevcuttur.

Büken Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak, 0322 999 7 444 veya 0507 057 5 335 nolu telefonlardan arayarak bilgi talep edebilirsiniz.