Etiket: nüfus kaydının düzeltilmesi davası yargıtay kararları

Nüfus kaydının düzeltilmesi davalarında makalemizdeki örnek nüfus kaydının düzeltilmesi dilekçesi somut olaya uyarlanarak kullanılabilir, adana avukat

Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Dilekçesi

Bu makalemizde nüfus kaydının düzeltilmesi dilekçesi örneğine yer veriyoruz. Bilindiği üzere nüfus kaydının düzeltilmesi davalarının uygulama alanı oldukça geniştir. Dolayısıyla makalemiz devamında verilen nüfus kaydının düzeltilmesi örnek dilekçe niteliğinde olup, açılacak davada somut olayın özelliklerine göre yorumlanmalı uyarlanmalıdır. Verilen dilekçe yaş küçültme talebine ilişkindir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davaları ile ilgili ayrıntılı bilgi için buradan ilgili makalemizi inceleyebilirsiniz.

Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Dilekçesi

…………….… ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE

DAVACI                                  : ………..………….…

VEKİLİ                                   : Av. Selce MARAŞ BÜKEN

DAVALI                                  : 

KONU                                     : Müvekkilin yaşının düzeltilmesine ilişkin nüfus kaydının düzeltilmesi talebimizi içerir dilekçemizdir.

AÇIKLAMALARIMIZ

Müvekkilimiz …………………… …/…./…… tarihinde ……………. ili/ilçesi ………….. köyünde evde doğum sonucu dünyaya gelmiştir. Müvekkilin ailesi köy yerinde yaşamakta olduğundan, o dönemki maddi imkansızlıklardan ötürü nüfus kaydı oldukça geç yapılmıştır. Müvekkilin evde doğması ve nüfus kaydının geç yapılması nedeniyle gerçek doğum tarihi …/…./…… olmasına rağmen kayıtlarda …/…./…… tarihi olarak işlenmiş dolayısıyla müvekkil gerçek yaşından … yaş küçük görünmektedir.

Müvekkil yaşının küçük görünmesi sebebiyle maddi manevi pek çok zorluk yaşamaktadır.

Türk Medeni Kanunu‘nun 39. maddesi “Mahkeme kararı olmadıkça, kişisel durum sicilinin hiçbir kaydında düzeltme yapılamaz” hükmüne amirdir. Bu nedenlerle, müvekkilin yaşıtları ile birlikte hareket edebilmesi, aynı duyguları aynı zamanda ve derecede yaşayabilmesi için müvekkilin yaşının ……. olarak düzeltilmesini talep etmek zorunluluğumuz doğmuştur.

HUKUKİ NEDENLER       : Türk Medeni Kanunu

HUKUKİ DELİLLER          : Nüfus kayıtları, hastane raporları, tanık, yargılamanın işine yarayacak her türlü delil.

SONUÇ ve İSTEM             : Yukarıda arz ve izah edilen nedenler dahilinde müvekkilin gerçek doğum tarihi …/…/…… olduğundan nüfus kaydındaki yaşının …. olarak düzeltilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz.

Davacı Vekili
Av. Selce MARAŞ BÜKEN

Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu, adana avukatı olarak hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir. Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, deliller, babalık davası aile mahkemesi asliye hukuk DNA testi, tanık, nüfus kaydının anne açısından düzeltilmesi, adana avukat

Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası Nedir?

Nüfus kaydının düzeltilmesi davası Türk Medeni Kanunu’nun 39. maddesi uyarınca açılan davalardır. Nitekim Kanun’a göre; Mahkeme kararı olmadıkça, kişisel durum sicilinin hiçbir kaydında düzeltme yapılamaz. Bu nedenle nüfus kaydındaki değişiklerin dava yoluyla yapılması gerekir. Bu durumda nüfus kaydının düzeltilmesi davası açılabilir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası çocukların gerçek anne babası dışındaki kişilerin nüfusuna kaydedilmesi veya sicilde yapılan hata nedeniyle farklı kişilerin nüfusuna kaydedilmesi gibi hallerde karşımıza çıkmaktadır. Nüfus kaydının yanlış tutulması hem nüfus kaydı yanlış tutulan kişi hem de karşı tarafın mirasçıları bakımından önemli hak kayıplarına sebebiyet verebilmektedir.

Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davasını Kimler Açabilir?

Çocuğun anne ve/veya babası haricindeki kişilerin nüfus siciline kaydedilmesi halinde nüfus sicilinin düzeltilmesi davası, ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları, nüfusa yanlış kaydedilen çocuk veya mirasçıları, biyolojik anne ve/veya baba veya bu kişilerin mirasçıları, nüfusta anne ve/veya baba olarak kayıtlı bulunan kişiler veya bunların mirasçıları tarafından açılabilir.

Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası Kime Karşı Açılır?

Davalı tarafında ise Nüfus Müdürlüğü, nüfusta anne ve/veya baba olarak kayıtlı bulunan kişiler ile onların mirasçıları, biyolojik anne ve/veya biyolojik baba veya onların mirasçıları, nüfusa yanlış kaydedilen çocuk veya mirasçıları olabilir.

Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası Hangi Mahkemede Açılır?

Nüfus kaydının düzeltilmesi davası nda davacının yerleşim yerinde bulunan asliye hukuk mahkemeleri yetkili ve görevlidir.

Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davasında Deliller

Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında deliller her türlü olabilir. Davada davacı iddiasını kanuna uygun olan her türlü delil ile ispat edebilir. Hastane doğumu olması halinde doğum raporu veya doğum protokol defterleri önemli bir delil aracıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası nda en çok başvurulan delillerden biri de tanıkların ifadesidir. Çocuğun gerçek anne babasının ortaya çıkarılması bakımından bu hususta bilgi sahibi olan tanıkların dinlenmesi davaya katkı sağlayacaktır. Nüfusuna kaydedilen anne-baba ile çocuk arasında afaki yaş farklarının bulunması hali de Yargıtay tarafından delil olarak ele alınmaktadır.Yine sıklıkla kullanılan delillerden biri de elbette DNA testidir.

Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası ile İlgili Yargıtay Kararları

“…Maddi olayı açıklamak taraflara hukuki niteleme ise hakime ait olup somut olayda istem gerçeği yansıtmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğundan ve Türk Medeni Yasası’nın 291. maddesinde belirtilen soybağının reddi ile bir ilgisi bulunmadığından, davacının mevcut nüfus kaydı sebebiyle mirasçılıktan kaynaklanan hakları zedeleneceğinden böyle bir davayı açmaya hakkı bulunmaktadır. Ancak eldeki davada miras hukukundan doğan hakları etkilenecek diğer mirasçıların tespit edilip davaya dahil edilmesi ile tarafların kabulleri ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.” (Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/10730 E, 2014/15092 K)

“Yargıtay’ın vermiş olduğu bir kararında; davalı Beşir, evlilik dışı birliktelik yaşadığı kadından olan çocuğunu nüfusta resmi nikahlı eşi Bediha’nın üzerine kaydettirmiş, daha sonra taraflar boşanmış ve bir süre sonra da Bediha ölmüştür. Bediha’nın mirasçıları dava açarak nüfus sicilinin düzeltilmesini talep etmiştir. Yargıtay kararında; tarafların boşanma davasında müşterek çocuklarının bulunmadığına ilişkin beyanlarına, hastane doğum protokol defterinde çocuğun anne adının Yasime olarak yazılıp, üstünün çizilip Bediha isminin yazılmasını, çocuğun doğum tarihi itibariyle Bediha’nın 49 yaşında olmasını ve bu yaşta bir kadının doğum yapmasının pek varit görülmeyeceği yönündeki Adli Tıp Kurumu raporuna istinaden sicilin düzeltilmesi yönünde karar vermiştir. (ÖKTEM ÇEVİK, 2016; HATEMİ/KALKAN OĞUZTÜRK, 2015)”

Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası

“…Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup Aile Mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakılır.

Asliye Hukuk Mahkemesi, genel nitelikli mahkeme olup, aksine bir düzenleme bulunmadıkça, dava konusunun miktar ve değerine bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davaları görmekle görevlidir. Aile Mahkemesi ise özel kanununda kendisine verilen davalara bakmakla görevli özel nitelikli bir mahkemedir. Genel nitelikli bir mahkeme ile özel nitelikli bir mahkemede görülmesi gereken iki ayrı davanın birlikte açılması halinde, her iki davanın birlikte görülmesi gerekli ise, özel nitelikli mahkemede davaların görülüp sonuçlandırılması gerektiği Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.03.2012 tarih ve 2011/2-775-116 sayılı içtihadı ile benimsenmiştir.

O halde, her iki davanın birlikte açılması halinde, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi değil Aile Mahkemesi olacağından, kamu düzenine ilişkin olan bu hususun re’sen dikkate alınarak mahkemece davaya aile mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası incelenerek davanın kabulü doğru görülmemiştir.” YARGITAY 18.HUKUK DAİRESİ, Esas Numarası: 2013/15197, Karar Numarası: 2013/15520, Karar Tarihi: 14.11.2013

Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu, adana boşanma avukatı olarak hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir. Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.