Etiket: iştirak nafakasının sona ermesi

İŞTİRAK NAFAKASI

İştirak Nafakası Nedir?

Bu makalemizde iştirak nafakası nedir, iştirak nafakasının kaldırılması mümkün müdür, iştirak nafakası kaç yaşına kadar ödenir, iştirak nafakası hangi durumlarda kesilir, iştirak nafakası hangi mahkemede açılır, boşanma davasından sonra iştirak nafakası istenebilir mi sorularına cevap bulmaya çalışacağız.

İştirak Nafakası Nedir?

İştirak nafakası, evlilik birliğinin sona ermesi halinde ödenecek nafakadır. İştirak nafakası evlilik devam ederken ödenmez. Çocuğun bakım ve yetiştirilme yükümlülüğü her ne kadar boşanma sonucu çocuğun velayetini alan eşe bırakılmışsa da diğer eşin de çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılma yükümlülüğü vardır. Yani velayet kendisine bırakılmayan eş çocuğun bakım ve eğitim giderlerine “gücü oranında”  katılmalıdır.

Türk Medeni Kanunu’nun 182/2. maddesine göre;

“Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.”

İştirak Nafakası Davası Şartları

İştirak Nafakası Davasını Kim Açar?

Türk Medeni Kanunu’nun 329. maddesine göre;  Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. Ayırt etme gücüne sahip olmayan küçük için gereken hâllerde nafaka davası, atanacak kayyım veya vasi tarafından da açılabilir. Ayırt etme gücüne sahip olan küçük de nafaka davası açabilir.  Davalı, velayet hakkı kendisine verilmeyen anne veya babadır.

İştirak Nafakası Davasında Görevli Mahkeme

İştirak nafakası görevli mahkeme, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair K. m. 4 hükmüne göre  Aile Mahkemesidir. Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi davayı görmekte görevlidir.

İştirak Nafakası Davasında Yetkili Mahkeme

İştirak nafakası yetkili mahkeme, nafakanın boşanma davasında mı yoksa bağımsız bir dava ile mi talep edildiğine göre değişir. Eğer nafaka boşanma davasında talep edilmiş ise, boşanma davasına bakmakla yetkili olan mahkeme nafaka talebini incelemeye de yetkilidir. Bağımsız olarak açılan iştirak nafakası davası için Türk Medeni Kanunu’nun 177. maddesi gereğince nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.

İştirak Nafakası Ne Kadardır? İştirak Nafakası Miktarı Nasıl Belirlenir?

Hakim nafaka miktarını takdir yetkisini kullanarak serbestçe belirler. Ancak hakim nafakayı belirlerken, çocuğun ihtiyaçlarını, velayet kendisine bırakılmış tarafın ekonomik gücünü ve en önemlisi nafaka ödeyecek olan tarafın maddi gücünü göz önünde tutar. 

İştirak Nafakası Neye Göre Belirlenir?

Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşları ve ihtiyaçları ile özellikle nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alınarak hükmedilecek nafaka hakkaniyet ilkesine uygun olmalıdır.  Mahkemece, nafaka yükümlüsünün ekonomik durumu ile çocukların yaşı, eğitim durumları ve ihtiyaçları da gözetilerek, Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınmak suretiyle daha uygun miktar nafakaya hükmedilmelidir.

Türk Medeni Kanunu’nun 330/2. maddesi gereğince iştirak nafakası, her ay “peşin” ödenir. Ancak hâkim istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.

Hangi Giderler İştirak Nafakasına Konu Edilir?

İştirak nafakası ortak çocuğun bakım ve eğitim giderlerine yöneliktir. Bu kapsamda çocuğun eğitim giderleri, sağlık giderleri, giyecek giderleri, yiyecek giderleri, barınma giderleri ve gelişimi için gerekli sosyal giderler nafakaya konu edilebilir.

İştirak Nafakasının Kaldırılması Mümkün Müdür?

İştirak nafakası velayet hakkındaki mahkeme kararı kesinleşme tarihinden başlayarak ortak çocuğun ergin olduğu güne kadar devam eder. Dolayısıyla çocuk erginliğe yani 18 yaşına ulaşana kadar velayet kendisine verilmeyen taraf hükmedilen nafaka ödemekle yükümlüdür. Çocuğun 18 yaşını doldurması ile  nafaka yükümlülüğü ortadan kalkar. Kısacası çocuk ergin oluncaya kadar iştirak nafakasının kaldırılması söz konusu olamaz. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa iştirak nafakasının yardım nafakasına dönüşmesi  de Türk Medeni Kanunu’nun328/2.maddesi hükmü gereğince mümkündür.

Nafaka alacaklısının yani ortak çocuğun ölümü halinde de nafaka kendiliğinden ortadan kalkar.

Talep Edilmeden İştirak Nafakasına Hükmedilebilir Mi?

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, hakim,  talep olmasa dahi kendiliğinden ortak çocuk için iştirak nafakası ödenmesine karar verebilir. İştirak nafakası konusunda talep bulunmasa bile mahkemece re’sen karar verilebilirse de, talep olduğu takdirde mahkeme talepten fazlasına hükmedilemez.

Boşanma Davasında İştirak Nafakası İstenmemişse;

İştirak nafakası kamu düzeni ile ilgili olduğundan önceden feragati mümkün değildir. Anlaşmalı boşanma sırasında velayet hakkı kendisine bırakılan eşin, o zaman nafaka istememesi sonradan iştirak nafakası istemesine engel değildir. Yani anlaşmalı boşanmaya yönelik protokolde iştirak nafakasına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiş olması halinde, sonradan açılacak ayrı bir dava ile nafaka talep edilebilir.

İştirak Nafakası Davasında Zamanaşımı 

İştirak nafakası talebi, artırılması veya azaltılmasına yönelik açılacak davalarda zamanaşımı süresi yoktur. Çocuk ergin oluncaya dek  nafaka talep edebilir.

İştirak Nafakası Yargıtay Kararları

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2017/6624 Esas, 2018/12202 Karar ve 31/10/2018 Tarih Sayılı Kararı

…Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle mahkemece davalı kadına yüklenen “erkeğe hakaret ettiği” vakıasına erkek tarafından usulünce dayanılmadığının, bu nedenle süresinde ve usulünce dayanılmayan bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenemeyeceğinin, yine de boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı erkeğin, davalı kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 50. ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.  (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2017/6624 E, 2018/12202 K ve 31/10/2018 T. sayılı kararı)


Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu, adana boşanma avukatı olarak boşanma, velayet, nafaka, tazminat  işlemlerine ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir. 

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.