Etiket: disiplin cezasının iptali

Disiplin soruşturmasında muhakkik olarak atanan disiplin amirinin ceza verme yetkisi, iptal davası, adana idare hukuku avukatı, iptal davası disiplin cezası

Disiplin Soruşturmasında Muhakkik

Bilindiği üzere disiplin soruşturmasında disiplin amiri soruşturmayı kendisi yapabileceği gibi bir muhakkik de görevlendirebilir. Ancak disiplin soruşturmasında muhakkik olarak görev alan disiplin amirinin, ceza verme yetkisi yoktur. Zira bu durumda olarak disiplin soruşturmasında muhakkik ile cezayı tesis eden aynı kişi olacaktır. Bu durum da hukuki güvenlik ilkesinin ihlali anlamına gelecektir. Danıştay 12. Dairesi, disiplin soruşturmasında muhakkik olarak soruşturmayı yürüten müdür vekilinin, soruşturma sonunda da disiplin amiri sıfatıyla dava konusu cezayı verdiği olayda hukuki güvenlik ilkesine aykırı olarak disiplin soruşturmasını yapan ile cezayı tesis edenin aynı kişi olması nedeniyle, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, temyize konu mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmadığına karar vermiştir.

Disiplin Soruşturmasında Muhakkik

DANIŞTAY 12. DAİRE
Esas Numarası: 2015/1975
Karar Numarası: 2017/3074
Karar Tarihi: 07.06.2017

DİSİPLİN SORUŞTURMASINI YAPAN İLE CEZAYI TESİS EDENİN AYNI KİŞİ OLMASI

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dava; … İli, ..İlçe Tarım Müdürlüğünde ziraat mühendisi olarak görev yapan davacının, bir gün süreyle izinsiz ve mazeretsiz işe gelmediğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/C-(b) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 25.11.2009 tarihli ve 358 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Samsun 2. İdare Mahkemesinin 03.11.2010 tarihli ve E:2010/71, K:2010/1107 sayılı kararı ile; 24.08.2009 tarihinde yıllık izne ayrılan ve iznin son günü olan 28.08.2009 tarihinde 20 günlük sağlık raporu olan davacının, kalan (1) günlük yıllık izin süresi 20 gün olan sağlık izin süresinden az olduğundan, sağlık izin süresinin bitiminde yani 17.09.2009 günü işe başlaması gerekmekte iken söz konusu günde işe başlamadığı anlaşıldığından, davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Danıştay Onikinci Dairesinin 18.12.2014 tarihli ve E:2011/3374, K:2014/9270 sayılı kararıyla İdare Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacı tarafından, karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz kararının kaldırılarak İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.

Danıştay Dava Daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinde yazılı sebeplerden birinin varlığı ile mümkündür.

Davacının kararın düzeltilmesi istemini içeren dilekçede ileri sürdüğü sebepler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca, Dairemiz kararının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunduğundan, kararın düzeltilmesi istemi kabul edilerek anılan kararın kaldırılmasından sonra uyuşmazlığın esası yeniden incelendi:

Disiplin suçu teşkil eden fiillerle ilgili olarak soruşturma yapılması zorunlu olduğu gibi soruşturmanın belirli usuller çerçevesinde yapılması da isnada maruz kalanların hukuki güvencesidir. Soruşturma emri verilmesi; bağımsız ve üst veya denk görevde olan bir soruşturmacı atanması, olayla ilgili tanık ve soruşturulanın ifadelerinin alınması. İfade alınmadan kişiye haklarının ve soruşturma konusunun bildirilmesi. İsnat olunan fiille ilgili lehe ve aleyhe başkaca delillerin araştırılması, soruşturma sonucunda bir rapor hazırlanması ve bu raporda. olayın değerlendirilmesi soruşturmacının kanaat ve teklifini belirtmesi ve raporun ilgili makama sunulması. soruşturmayı yapan kişi ile soruşturmada elde edilen delilleri değerlendirecek kişi veya kurulların ayrı olmasının. yasal süre içerisinde isnat olunan fiiller bildirilerek sanığın savunmasının alınması gerekliliği disiplin hukukunun temel ilkelerinden olduğu gibi hukuki güvenlik ilkesinin de gereğidir.

Dosyanın incelenmesinden; davacının 5 gün yıllık izin alarak 24.08.2009 tarihinde izne çıktığı, izin süresinin son günü olan 28.08.2009 tarihinde 20 günlük sağlık raporu aldığı. sağlık raporunun bitiminde 17.09.2009 günü işe gelmediğinden bahisle davacı hakkında soruşturma açılarak, soruşturma raporu ile getirilen teklif doğrultusunda tesis edilen dava konusu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda; davacının disiplin cezasına konu eyleminin, 17.09.2009 tarihli tutanak ile tespit edilmesi üzerine 01.10.2009 tarihli ve 613 sayılı soruşturma emri ile ilçe tarım müdürü vekilinin muhakkik olarak görevlendirildiği, muhakkik olarak soruşturmayı yürüten müdür vekilinin, soruşturma sonunda da disiplin amiri sıfatıyla dava konusu cezayı verdiği görülmektedir.

Bu durumda; hukuki güvenlik ilkesine aykırı olarak disiplin soruşturmasını yapan ile cezayı tesis edenin aynı kişi olduğu görüldüğünden, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, temyize konu mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine 07/06/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Adana idare hukuku avukatı ve adana idari dava avukatı olarak bilgilendirme yapmak amacıyla paylaştığımız makalelerin bir kısmı şu şekildedir;

  • İptal davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Tam yargı davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Memur disiplin cezasına karşı açılacak iptal davasının incelendiği makalemize buradan, 
  • Memur disiplin cezasına itiraz konusunun ayrıntılı incelendiği makalemize buradan
  • Disiplin soruşturmasında soruşturma usulünün incelendiği makalemizi buradan
  • Soruşturma izni verilmesi itiraz dilekçesi örneğini buradan okuyabilirsiniz.

Makalelerimiz her geçen gün güncellendiği için ayrıntılı bilgi için lütfen sitemizde arama yapınız.

Savunma alınmadan verilen disiplin cezası, iptal davası, disiplin cezasının iptali, son savunma, devlet memurluğundan çıkarma, adana idare hukuku avukatı

Savunma Alınmadan Verilen Disiplin Cezası

Danıştay 12. Dairesi, 2003/1159 E, 2006/207 K ve 03/02/2006 tarihli kararında savunma alınmadan verilen disiplin cezası nın hukuka uygun olmadığına karar vermiştir. Nitekim 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 130. maddesine göre; “Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.” hükmüne amirdir. Yine Devlet Memurları Kanunu’nun 129. maddesinin 2. fıkrasında; “Hakkında memurluktan çıkarma cezası istenen memur sicil dosyası hariç, soruşturma evrakını incelemeye, tanık dinletmeye, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptir.”hükmüne yer verilmiştir. Dolayısıyla savunma alınmadan verilen disiplin cezası kanuna uygun olmadığından açılacak bir iptal davası ile iptal ettirilebilir.

Savunma Alınmadan Verilen Disiplin Cezası

DANIŞTAY
12. DAİRESİ
Esas Numarası: 2003/1159
Karar Numarası: 2006/207
Karar Tarihi: 03.02.2006

SAVUNMA ALINMADAN VERİLEN DİSİPLİN CEZASI

ÖZETİ: Yüksek disiplin kurulunca 657 sayılı yasanın 130. maddesi uyarınca savunma alınmadan verilen cezada hukuki isabet görülmediği hakkında

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:

Dava, Malatya Emniyet Müdürlüğünde Komiser olarak görev yapan davacının, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8/7 maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun 17.10.2001 tarih ve 2001/76 sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.

Malatya İdare Mahkemesinin 14.11.2002 günlü, E:2001/1687, K:2002/1322 sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, Malatya Emniyet Müdürlüğünde komiser olan davacının, Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğünde görevli iken, yetkisini veya nüfuzunu kendisine ve başkalarına çıkar sağlamak amacıyla kötüye kullanmak ve rüşvet almak fiileri nedeniyle hakkında yapılan soruşturma sonucu Yüksek Disiplin Kurulunun 17.10.2001 tarih ve 2001/76 sayılı kararı ile Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8/7. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırıldığının anlaşıldığı, dosyada mevcut Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarınca düzenlenen 18.1.2002 tarihli ekspertiz raporunda davacının son savunmasının alınmasına ilişkin 27.7.2001 tarihli tebliğ-tebellüğ belgesindeki imza ile mukayese imzalar arasında yapılan karşılaştırma sonucu söz konusu imzanın davacının elinden çıkmadığının belirtildiğinin görüldüğü, buna göre davacının Yüksek Disiplin Kurulunca son savunmasının alınması amacıyla gönderilen yazıyı tebellüğ etmediği, dolayısıyla son savunmasını yapmadığının anlaşıldığı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 129/2 maddesinde belirtildiği üzere, hakkında meslekten çıkarma cezası istenen davacının son savunması alınmadan meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemde usul yönünden hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Davalı idare, idare mahkemesinin davacının son savunmasının alınmasını idareden talep ederek tamamlatılabileceğini, son savunmanın alınmama durumunun mevcut olmadığını, alınması için gereği yapılarak kurumuna gönderilldiği, fakat kurumunda alınmış gibi yapılarak sahte imzalar kullanıldığını, buna sebep olan ilgililerinin yargılamasının devam ettiğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 129. maddesinin 2. fıkrasında; Hakkında memurluktan çıkarma cezası istenen memur sicil dosyası hariç, soruşturma evrakını incelemeye, tanık dinletmeye, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptir.”hükmüne yer verilmiş, “Savunma Hakkı” başlıklı 130. maddesinde; ”Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili Disiplin Kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.” kuralı getirilmiştir.

Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8. maddesinde meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller düzenlenmiş, Memurluktan çıkarma başlıklı 9. maddesinde ise memurluktan çıkarma cezası için Devlet Memurları Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, Malatya Emniyet Müdürlüğünde komiser olarak görev yapan davacının, Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğünde görevli iken “yetkisini veya nüfuzunu kendisine ve başkalarına çıkar sağlamak amacıyla kötüye kullanmak ve rüşvet almak fiilleri nedeniyle hakkında yapılan soruşturma sonucu İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun 17.10.2001 tarih ve 2001/76 sayılı kararı ile Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8/7 maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla tecziyesine karar verildiği, bu arada davacı tarafından Yüksek Disiplin Kurulunca 7 günlük süre verilerek savunmasının alınmadığı, savunmasının alınması için Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğünce gönderilen yazının bir başka kişi tarafından imzası taklit edilmek suretiyle tebellüğ edildiğinin iddia edilmesi üzerine , sözkonusu olayda ilgililer hakkında soruşturma açıldığı ve dosyada mevcut Diyarbakır Kriminal.Polis Laboratuvarınca düzenlen 18.1.2002 tarihli ekspertiz raporunda, davacının 657 sayılı Kanunun 130. maddesine göre savunmasının alınması yolunda düzenlenen 27.7.2001 tarihli tebliğ-tebellüğ belgesindeki imza ile mukayese imzalar arasında yapılan karşılaştırma sonucu sözkonusu imzanın davacının elinden çıkmadığının belirtildiği, buna göre davacının Yüksek Disiplin Kurulunca 657 sayılı Yasanın 130. maddesi uyarınca savunmasının alınması amacıyla gönderilen yazıyı tebellüğ etmediği dolayısıyla savunmasının alınamadığı anlaşılmıştır.

Olayda, İdare Mahkemesince, davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 129/2 maddesinde belirtildiği üzere, hakkında meslekten çıkarma cezası istenen davacının son savunması alınmadan meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kararda usul yönünden hukuka uyarlık görülmeyerek işlem iptal edilmiş ise de; yasa koyucunun hakkında bir daha Devlet memurluğuna alınmamak üzere memurluktan çıkarma cezası istenen memur için, 129/2 maddesinde, tanık dinletme dahil disiplin kurulunda sözlü ve yazılı savunma yapma hakkı verdiği, ancak olayımızda disiplin cezası bir daha Devlet memurluğuna alınmamak üzere memurluktan çıkarma cezası olmadığından, Yüksek Disiplin Kurulunca 657 sayılı Kanunun 129/2 maddesinde öngörülen savunma hakkının tanınmamasının dava konusu işlemi sakatlamayacağı açıktır. Ancak davacının soruşturma sırasında sanık sıfatı ile alınan ifadesi dışında Yüksek Disiplin Kurulunca 657 sayılı Kanunun 130. maddesi gereğince savunması alınmadan Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemde bu sebeple hukuka uyarlık bulunmadığından İdare Mahkemesinin işleme ilişkin gerekçesinde isabet bulunmamakta ise de karar sonucu itibariyle yerindedir.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle Malatya İdare Mahkemesince verilen 14.11.2002 günlü, E:2001/1687, K:2002/1322 sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile sonucu itibariyle onanmasına temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzeride bırakılmasına 3.2.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Adana idare hukuku avukatı ve adana idari dava avukatı olarak bilgilendirme yapmak amacıyla paylaştığımız makalelerin bir kısmı şu şekildedir;

  • İptal davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Tam yargı davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Memur disiplin cezasına karşı açılacak iptal davasının incelendiği makalemize buradan, 
  • Memur disiplin cezasına itiraz konusunun ayrıntılı incelendiği makalemize buradan
  • Disiplin soruşturmasında soruşturma usulünün incelendiği makalemizi buradan
  • Soruşturma izni verilmesi itiraz dilekçesi örneğini buradan okuyabilirsiniz.

Makalelerimiz her geçen gün güncellendiği için ayrıntılı bilgi için lütfen sitemizde arama yapınız.

Disiplin Soruşturmasında Tanık Delili

Bu makalemizde disiplin soruşturmasında tanık delili ve idari soruşturmada tanıkların dinlenmesinin önemini emsal bir yargı kararı doğrultusunda inceleyeceğiz.

Disiplin Soruşturmasında Tanık Dinlenmesi

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun, “Uygulamayı isteme hakkı” başlıklı 17. Maddesinde; Devlet memurlarının, bu kanun ve bu kanuna dayanılarak yayınlanan tüzük ve yönetmeliklere göre tayin ve tesbit olunup yürürlükte bulunan hükümlerin kendileri hakkında aynen uygulanmasını isteme hakkına sahip oldukları hükmü bulunmaktadır.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 129 maddesine göre de; “Yüksek disiplin kurulları kendilerine intikal eden dosyaların incelenmesinde, gerekli gördükleri takdirde, ilgilinin özlük dosyasını ve her nevi evrakı incelemeye, ilgili kurumlardan bilgi almaya, yeminli tanık ve bilirkişi dinlemeye veya niyabeten dinletmeye, mahallen keşif yapmaya veya yaptırmaya yetkilidirler” hükmüne amirdir.

Yine benzer bir düzenlemeye Yüksek Öğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin “Soruşturma Yapılış Şekli” başlıklı 23. Maddesinde yer verilmiştir. Maddeye göre; Disiplin soruşturmasında soruşturmacı tanık dinler, keşif yapabilir ve bilirkişiye başvurabileceği gibi bunları gerektiğinde istinabe sureti ile de yaptırabilir. Her soruşturma işlemi bir tutanakla tesbit olunur. Tutanakta, işlemin nerede ve ne zaman yapıldığı, işlemin mahiyeti, kimlerin katıldığı, ifade alınmış ise, soruları ve cevapları belirtecek şekilde düzenlenir ve soruşturmacı, katip ile ifade sahibi veya keşif sırasında hazır bulundurulanlar veya belge sorumlularınca imzalanır. İstinabe talimatında, şahidin hüviyeti, adresi ve benzeri açıklayıcı bilgiler iyice belirtilir. Sorulacak sorular dikkatle tesbit olunur. Şahide yemin ettirilmesi hususu belirtilir ve yaptırılacak yeminin şekli de yazılır.

Bilindiği üzere idari işlemin iptali davası, idare hukukunda, idari işlemin yetki, sebep, konu ve maksat yönlerinden birisi nedeniyle hukuka aykırı olması nedeniyle açılan davalardandır. Dolayısıyla hakkında bir disiplin soruşturması yürütülen memur yazılı veya sözlü savunmalarında tanık deliline dayanıyorsa, soruşturmacının idari soruşturmada tanıkları dinlemesi gerekmektedir.

Disiplin soruşturmasında bildirilen tanıkların ifadelerine herhangi bir gerekçe olmaksızın başvurulmaması halinde verilecek disiplin cezasının hukuka uygun olduğundan bahsedilemeyecektir. Dolayısıyla disiplin cezasının iptali açılacak iptal davası ile mümkün hale gelir. Zira tanıkların dinlenmemesi halinde soruşturulanın savunma ve delil gösterme hakkının kısıtlanması söz konusudur. Bu nedenle işlemin kanuna uygun olabilmesi için memurun savunmasında tanık bildirmesi halinde, disiplin soruşturmasında tanık dinlenmesi gerekecektir.

İdari Soruşturmada Tanık

Aşağıda yer verilen mahkeme kararına konu olayda ….. Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan davacı, Devlet Memurları Kanunu’nun 125. Maddesi gereğince, “brüt aylığının 1/4 oranında kesinti yapılması” disiplin cezası ile tecziye edilmiştir. Ancak disiplin soruşturmasında yazılı savunmalarında bildirdiği, tanıklarının beyanları alınmamıştır. Verilen disiplin cezasına karşı tarafımızca iptal davası açılmıştır.

Açılan dava sonucunda DAVAMIZ KABUL EDİLMİŞ, DİSİPLİN CEZASININ İPTALİNE KARAR VERİLMİŞTİR.

Adana İdare Mahkemesi tarafından verilen KARARDA özetle;

“….Öte yandan; davacının, idari soruşturma kapsamında, ….. tarihli savunma dilekçesinde bildirmiş olduğu tanıklarının beyanlarına başvurulmasını talep ettiği, idarece hiçbir hukuki gerekçe gösterilmeden davacı tanıklarının beyanlarının alınmadığı, bu durumun ise, davacının aklanmak için delile dayanma ve savunma hakkını kısıtladığı gibi idari soruşturmanın da yukarıda bahsi geçen yönetmeliğin 23. Maddesine uygun yapılmadığı sonucuna neden olduğu açık olduğundan; Devlet Memurları Kanunu’nun 125. Maddesi gereğince, davacı hakkında tesis edilen, “brüt aylığının 1/4 oranında kesinti yapılması” na ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır…” denilerek dava konusu işlemin, disiplin cezasının iptaline karar verilmiştir.

tanık 1
tanık2
tanık3

Adana idare hukuku avukatı olarak bilgilendirme yapmak amacıyla paylaştığımız makalelerin bir kısmı şu şekildedir;

  • İptal davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Tam yargı davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Memur disiplin cezasına karşı açılacak iptal davasının incelendiği makalemize buradan, 
  • Memur disiplin cezasına itiraz konusunun ayrıntılı incelendiği makalemize buradan
  • Disiplin soruşturmasında soruşturma usulünün incelendiği makalemizi buradan
  • Soruşturma izni verilmesi itiraz dilekçesi örneğini buradan okuyabilirsiniz.

İdari yargıda davanın usulüne uygun biçimde yürütülmesinde bir adana idare hukuku avukatı ndan destek ve hukuki yardım alınması faydalı olacaktır.

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

İptal Davası Dilekçe Örneği

İptal Davası Dilekçe Örneği

İptal davası dilekçe örneği konusundan önce kısaca iptal davası nedir sorusuna cevap vermeyi faydalı buluyoruz. İdari işlemin iptali davası, idare hukukunda, idari işlemin yetki, sebep, konu ve maksat yönlerinden birisi nedeniyle hukuka aykırı olması nedeniyle açılan davalardır. İptal davasıancak ve ancak idari işlem dolayısıyla menfaati ihlal edilen kişi tarafından açılabilir.İptal davasıile idari işlem ve kararların hukuka uygun olup olmadığının denetimi sağlanmaktadır. Dava sonunda hukuka aykırı olduğu tespit edilen idari işlemin iptali kararı verilmesi ile idari işlem yapıldığı andan itibaren hükümsüz hale gelmektedir.

İptal Davası Dava Dilekçesi

İptal davası görevli ve yetkili mahkemeye verilecek dava dilekçesi ile açılır. Yazılan dilekçenin İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. ve 5. maddesine uygun nitelikte olmalıdır. Aksi halde dava dilekçesi ön şartlar yönünden reddedilir ve dilekçe ret kararı verilir. Dilekçe red kararı üzerine, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde dava dilekçesinde bulunan eksiklikler düzeltilerek yeniden yargı yerine başvurulabilir.

İdari yargıda davanın usulüne uygun biçimde yürütülmesinde bir adana idare hukuku avukatı ndan destek ve hukuki yardım alınması en önemli tavsiyemizdir.

İptal davasının incelendiği makalemize buradan, Tam yargı davasının incelendiği makalemize buradan, Memur disiplin cezasına karşı açılacak iptal davasının incelendiği makalemize buradan,  memur disiplin cezasına itiraz konusunun ayrıntılı incelendiği makalemize buradan ulaşabilirsiniz. Ayrıca disiplin soruşturmasında soruşturma usulünün incelendiği makalemizi buradan okuyabilirsiniz. İptal davası dilekçe örneği şu şekildedir:

İPTAL DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ

DİSİPLİN CEZASI İPTAL DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ

………….. İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA

Yürütmenin Durdurulması Talebi Vardır.

DAVACI: ……….. (Ad soyad, TC Kimlik Numarası ve adresi)

DAVALI: ……….. Üniversitesi Rektörlüğü – Adres

KONU: ……….. Üniversitesi ……….. Dekanlığı’nın …/…/20.. tarih ve ……….. sayılı 1/30 oranında aylıktan kesme cezası işleminin YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASI ve İPTALİ istemidir.

İDARİ İŞLEMİN TEBLİĞ TARİHİ: ………..

OLAYLAR:

  1. ……….. nedeniyle davalı ……….. Üniversitesi ……….. Dekanlığı’nca yapılan soruşturma sonucunda dava konusu …/…/20… tarih ve ……….. sayılı 1/30 oranında aylıktan kesme cezası verilmiştir. Verilen ceza ………………… nedenleriyle haksız ve Yönetmeliğe aykırıdır.
  2. …/…/20… tarihli dilekçe ile cezanın kaldırılması için davalı Üniversite Rektörlüğü’ne itirazda bulunmama rağmen bu itirazım kabul görmemiştir.
  3. …………. nedenleriyle iş bu davanın açılması zarureti hasıl olmuştur.

HUKUKİ SEBEPLER: İYUK, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu, Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği, sair mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER:  Soruşturma dosyası, sicil dosyası, yazışmalar, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delil.

SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan ve Sayın Mahkemenizce resen gözetilecek nedenlerle, davalı idarenin ../…/20.. tarih ve ……….. sayılı disiplin cezası verilmesine ilişkin işleminin öncelikle YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA ve sonuç olarak İPTALİNE, yargılama giderlerinin davalı kuruma yükletilmesine karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederim.

…/…/20…

Davacı (ad soyad, imza)

 

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Disiplin Cezasına İtiraz Dilekçesi Örneği

Disiplin Cezasına İtiraz Dilekçesi Örneği

Disiplin cezasına itiraz dilekçesi örneği konusundan önce kısaca şu hatırlatmayı yapmakta yarar görüyoruz.  Disiplin cezasına itiraz disiplin cezası veren amirin üstünde başka bir üst makam varsa, idari başvuru yani idari itiraz kural olarak bu makama yapılır.  Disiplin cezasına itiraz 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 135. maddesinde düzenlenmiştir.  Buna göre; Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir. Disiplin cezasında itiraz süresi kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür. 

Disiplin cezasına itiraz süresi çok önemlidir. Zira süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir.  Bu nedenle disiplin cezası itirazı süresinde yapılmalıdır. Aksi halde telafisi imkansız hak kayıpları ortaya çıkabilecektir.

Süresinde idari başvuru yoluna gidilmemesi veya idari başvuru yoluna gidilmesine rağmen davanın 60 günlük süresi içinde açılmaması halinde disiplin cezası iptal davası reddedilecektir. İdari yargıda davanın usulüne uygun biçimde yürütülmesinde bir adana idare hukuku avukatı ndan destek ve hukuki yardım alınması en önemli tavsiyemizdir.

Memur disiplin cezasına karşı açılacak iptal davasının incelendiği makalemize buradan,  memur disiplin cezasına itiraz konusunun ayrıntılı incelendiği makalemize buradan ulaşabilirsiniz. Ayrıca disiplin soruşturmasında soruşturma usulünün incelendiği makalemizi buradan okuyabilirsiniz. Disiplin cezasına itiraz dilekçesi örneği şu şekildedir:

DİSİPLİN CEZASINA İTİRAZ DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ

 

…………… ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ’NE

…/…/20…

……… Fakültesi Dekanlığı’nın …/…/20… tarih ve ……. sayılı yazısı ile …….. eyleminde bulunduğum gerekçesiyle tarafıma Disiplin Yönetmeliğinin …. maddesi gereğince 1/30 oranında aylıktan esme cezası verildiğini …/…/20… tarihinde öğrenmiş bulunuyorum.

Suçum olmadığı/suçu işleyenin başkası olduğu/suçu işlediğime dair delil bulunmadığı/eylemin disiplin suç teşkil etmediği (buraya hangi sebep uyuyorsa o itiraz sebebi ve varsa diğer sebepler yazılabilir) halde tarafıma ceza verilmiştir. Savunmamda belirttiğim üzere tüm bu hususlar dikkate alınmamıştır. Bu nedenle hakkımda verilen disiplin cezasına itiraz ediyorum.

Tarafıma usul ve esasa aykırı biçimde verilen disiplin cezasının kaldırılması hususunda gereğini saygılarımla arz ederim.

İtiraz Eden  ………………..

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.