Etiket: disiplin cezası iptal davası

Görevden uzaklaştırılan memurun maaş iadesinde faiz, emsal karar, adana idari dava avukatı idare hukuku avukatı, görevden uzaklaştırma iptal davası

Görevden Uzaklaştırılan Memurun Maaş İadesinde Faiz

Bu makalemizde görevden uzaklaştırılan memurun maaş iadesinde faiz hakkında bilgi vermeye çalışacağız. “Görevden Uzaklaştırma Nedir?” başlıklı makalemizde ihtiyati tedbir olan görevden uzaklaştırma kararı ile ilgili ayrıntılı bilgi vermiştik. Makalemize buradan ulaşabilirsiniz. Bahsi geçen yazımızda da belirttiğimiz üzere görevden uzaklaştırılan memura maaşının üçte ikisi ödenir, maaşının üçte biri ise kesintiye uğrar. Görevden uzaklaştırılan memurun maaş iadesi ise söz konusu tedbirin sona erdiği durumda söz konusu olur.

Görevden Uzaklaştırılan Memurun Maaş İadesi

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 143. maddesinde görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılacağı haller düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre soruşturma veya yargılama sonunda yetkili mercilerce; haklarında memurluktan çıkarmadan başka bir disiplin cezası verilenler; yargılamanın men’ine veya beraatine karar verilenler; hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar; görevlerine ve memurluklarına ilişkin olsun veya olmasın memurluğa engel olmayacak bir ceza ile hükümlü olup cezası ertelenenler hakkındaki görevden uzaklaştırma tedbiri bu kararların kesinleşmesi üzerine kaldırılır.

Görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılması ile de görevden uzaklaştırılan memurun maaş iadesi gündeme gelir. Bu durumda memurun maaşından kesilen 1/3 oranındaki farkın faizi ile iade edilmesi gerekir. İdarelerin somut durumda görevden uzaklaştırılan memurun maaş iadesini sağladıkları ancak görevden uzaklaştırılan memurun maaş iadesinde faiz ödemesi yapmadıkları ile sıklıkla karşılaşılmaktadır. Halbuki görevden uzaklaştırılan memurunun maaş iadesinin faizi ile sağlanması mülkiyet hakkının bir tezahürüdür ve  memurun yoksun kaldığı yasal faiz tutarlarının her bir kesinti ile ödeme tarihi arasındaki dönem için ayrı ayrı hesaplanarak kendisine ödenmesi gerekir.

Danıştay 2. Dairesi 2016/15656 Esas, 2019/1227 Karar sayılı bir kararında görevden uzaklaştırılan memurun maaş iadesinde faiz vurgusu yapmış ve kararında özetle; “…Davacının maaşından yapılan (1/3) oranındaki kesintilerin yapıldığı tarih ile davacıya ödemenin yapıldığı, tarihler arasındaki döneme ilişkin olarak davacının, yoksun kaldığı yasal faiz tutarlarının davacıya ödemesi gerekirken; davacının faiz talebinin zımnen reddine ilişkin davalı idare işleminde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” diyerek iptal kararı vermiştir.

Yine Samsun Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi, 2016/551 Esas, 2017/1222 Karar sayılı kararında, Uzman Jandarma I. Kad. Çvş. olarak görev yapan davacının “…Görevden uzaklaştırıldığı dönemde yoksun kaldığı maaş farklarına göreve iade edildiği 21.03.2013 tarihinden ödeme yapıldığı 26.11.2014 tarihine kadar yasal faiz hesaplanarak bu yasal faize ayrıca başvuru tarihi olan 28.01.2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte (davacının dava dilekçesindeki talep miktarı olan 1.000,00 TL’yi aşmayacak şekilde) davalı idarece davacıya ödenmesi gerektiğinden davanın reddine ilişkin idare mahkemesi kararında İSABET BULUNMAMAKTADIR.” diyerek görevden uzaklaştırılan memurun maaş iadesinde faiz işletilmesi gerektiğini belirtmiştir.


Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu , idare hukuku avukatı ve idari dava avukatı olarak, Türkiye’nin neredeyse tamamındaki İdare Mahkemeleri ve Danıştay’ da açılacak iptal ve tam yargı davaları hakkında hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir. İl dışından gelen görüşmeler zoom, google meet veya başkaca telekonferans yöntemleri ile gerçekleştirilebilmektedir.  

Adana idare hukuku avukatı ve adana idari dava avukatı olarak bilgilendirme yapmak amacıyla paylaştığımız makalelerin bir kısmı şu şekildedir;

  • İptal davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Tam yargı davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Disiplin soruşturmasına savunma örneğine buradan,
  • Memur disiplin cezasına karşı açılacak iptal davasının incelendiği makalemize buradan, 
  • Memur disiplin cezasına itiraz konusunun ayrıntılı incelendiği makalemize buradan
  • Disiplin soruşturmasında soruşturma usulünün incelendiği makalemizi buradan
  • Soruşturma izni verilmesi itiraz dilekçesi örneğini buradan okuyabilirsiniz.

Makalelerimiz her geçen gün güncellendiği için ayrıntılı bilgi için lütfen sitemizde arama yapınız.

Görevden uzaklaştırma nedir, görevden uzaklaştırma kararına itiraz, görevden uzaklaştırma kararına iptal davası, adana idare avukatı, dilekçesi

Görevden Uzaklaştırma Nedir?

Görevden uzaklaştırma nedir sorusunun cevabı Devlet Memurları Kanunu’nun 137. maddesinde açıkça verilmiştir. Kanuna göre devlet memurlarının görevden uzaklaştırması, memurların ceza veya disiplin soruşturmalarında görevlerinde devam etmelerinde sakınca bulunan hallerde uygulanan geçici bir önlemdir. Dolayısıyla görevden uzaklaştırma bir tedbirdir. Bu doğrultuda memurun disiplin soruşturması sırasında görevden uzaklaştırma mümkündür ancak bu tedbirin bir disiplin cezası gibi uygulanması kabul edilemez.

Görevden Uzaklaştırma Nedir?

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 137. maddesine göreGörevden uzaklaştırma, Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir.

Görevden uzaklaştırma tedbiri nedene bağlı bir işlemdir. Dolayısıyla idarenin bu konuda geniş bir takdir yetkisi yoktur. Kanundaki görevden uzaklaştırma nedir tanımında açıkça belirtildiği gibi, bu tedbir ancak kamu hizmetinin gerektirdiği durumların var olması ve memurun görevi başında kalmasında sakınca görülmesi halinde alınabilir. Örneğin memurun aleyhine olabilecek delilleri karartabilecek durumdaysa veya kaçma tehlikesi varsa bu tedbir alınabilir.  Bu şartların sağlanamaması halinde memur hakkında görevden uzaklaştırma kararı verilemez, aksi halde verilen görevden uzaklaştırma kararı hukuka uygun olmaz.

Görevden uzaklaştırma kararını almaya yetkili makamlar da 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 138. maddesinde düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre; Görevden uzaklaştırmaya yetkililer şunlardır. a) Atamaya yetkili amirler; b) Bakanlık ve genel müdürlük müfettişleri; c) İllerde valiler; ç) İlçelerde kaymakamlar Görevden uzaklaştırma kararını almaya yetkili makamlar dışında bir idari merci tarafından bu karar alınırsa yetki gaspı söz konusu olur.

Görevden Uzaklaştırmanın Sonuçları

Yukarıda görevden uzaklaştırma nedir sorusunu cevaplamış, görevden uzaklaştırmanın geçici bir tebdir olduğunu belirtmiştik. Görevden uzaklaştırma kararı tedbir niteliğinde olduğu için bazı önemli şartlara ve sonuçlara bağlanmıştır.

  1. Görevden uzaklaştırma kararının en doğal sonucu memurun görevi ile ilişiğinin kesilmesidir. Ancak  görevden uzaklaştırılan memurun memurluk görevi ve statüsü sona ermez. Hak ve yükümlülükleri devam eder.
  2. Görevden uzaklaştırılan memura maaşının üçte ikisi ödenir.
  3. Eğer memur hakkında herhangi bir soruşturmaya başlanmadan görevden uzaklaştırma kararı verilmişse, o memur hakkında en geç on iş günü içinde soruşturmaya başlanması gerekir. Bunu uygulamayan amirin hem hukuki hem de cezai sorumluluğu söz konusu olur.
  4. Disiplin soruşturması nedeniyle görevden uzaklaştırılan memurlar en fazla üç ay uzaklaştırılabilir.
  5. Ceza kovuşturması nedeniyle görevden uzaklaştırılan memur hakkındaki görevden uzaklaştırma kararı her iki ayda bir gözden geçirilir. Varılan sonuç (tedbirin devamı ya da sonlandırılması) ilgisine yazılı olarak bildirilir.

Görevden Uzaklaştırma Kararına Karşı İptal Davası

Yukarıdaki açıklamalarımızda da dile getirdiğimiz üzere görevine devam etmesinin sakıncalı olup olmadığı değerlendirilmeden sadece bir şikayet üzerine memurun görevden uzaklaştırılması kanuna aykırıdır. Ayrıca konusu görevden uzaklaştırma kararının yasaya uygunluğu kadar; kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hizmetin korunması veya kamu görevlisinin etkin ve güvenilir biçimde hizmete devamının sağlanması yönüyle de değerlendirilmesi gerekir.

Bu anlamda usulüne uygun alınmamış, kanuna aykırı görevden uzaklaştırma kararına karşı iptal davası açılabilir. Şunu da belirtmek gerekir ki görevden uzaklaştırma kararına itiraz yolu mümkün değildir. Görevden uzaklaştırma kararına iptal davası itiraz edilmesi gerekmeksizin direkt açılabilir.

Görevden uzaklaştırma kararına karşı iptal davası da diğer tüm idari işlemlerde olduğu gibi, işlemin ilgilisine tebliğinden itibaren 60 gün içinde açılmalıdır. Aksi hale dava açma süresi geçeceğinden, görevden uzaklaştırma kararına iptal davası açılamaz.

Görevden uzaklaştırma kararına karşı iptal davası dilekçesi nasıl yazılır sorusuna gelecek olursak;

Görevden uzaklaştırma kararına karşı iptal davası dilekçesi nde bize göre görevden uzaklaştırma nedir sorusunu irdelemek gerekir. Görevden uzaklaştırma kararına karşı iptal davası dilekçesi nde bu kararın, geçici görevden uzaklaştırma halinin bir tedbir niteliğinde olduğunun vurgulanmasında fayda görüyoruz. Zira bu tedbir niteliğinde ki yetkinin kullanılmasındaki temel amaç; sorunlu kamu görevlilerinin görevleri başlarında kalmaları halinde, çalıştıkları kurum veya bu kurumun hizmetlerinden faydalanan vatandaşların bir zarar vermelerine engel olmak, açılan soruşturmaların sağlıklı yürütülmesi ve delillerin karartılmasının önüne geçilmesi için kamu görevlisinin görevi ile fiilen ilişkisinin kesilmesinin sağlanmasıdır. Delilleri karartma şüphesi olmayan veya hakkında başlatılan disiplin soruşturmasının selametini sakatlayacak konumda olmayan bir memurun sırf disiplin soruşturması başlatılması nedeniyle görevden uzaklaştırılması kanuna aykırı olacaktır.

Görevden Uzaklaştırma Kararı İle İlgili Danıştay Kararları

Danıştay 5.Dairesinin 25.05.1985 tarih ve 82/811 esas, 83/4210 sayılı kararında; Görevden uzaklaştırma, ilgililer hakkında yapılacak soruşturmanın esenliğini sağlamak amacıyla uygulanan geçici bir işlem olduğunun altı bir kez daha çizilmiş, görevden uzaklaştırma nedir sorusuna bir kez daha cevap verilmiştir.

Yine Danıştay 5. Dairesinin, 2002/4105 Esas, 2005/4965 Karar, 19.10.2005 tarihli kararında; “…İli…İlçesi…Müdür Yardımcısı olan davacının, görevinden uzaklaştırılmasına ilişkin…tarih ve…sayılı işlemin; 657 sayılı Yasanın 137. maddesi uyarınca “görevden uzaklaştırma”nın, Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbir olduğu; bakılan davada, davacının Batman İlinde görev yaparken işlediği ileri sürülen “eşi adına haksız yere tedavi yardımından yararlanma” eylemiyle ilgili olarak hakkında soruşturma açılmış olmasının ilgilinin Edirne İlindeki görevinden uzaklaştırılmasını gerektiren bir durum olarak değerlendirilmesine yasal olanak bulunmadığı, bu nedenle dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptali yolunda Edirne İdare Mahkemesince verilen 11.7.2002 günlü, E: 2002/88, K: 2002/433 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına,” karar verilmiştir. Danıştay 5. Dairesi’nin iş bu kararında görüldüğü üzere, o sırada görev yerinde bulunmayan davacının, hakkındaki disiplin soruşturmasını etkileme, delilleri karartma vb olumsuz davranışlarda bulunamayacağı gözetildiğinde uygulanan görevden uzaklaştırma tedbirinin ölçülülük ilkesine aykırı olduğu sonucu çıkmaktadır.

Hakkında ceza kovuşturması yapılan davacının görevden uzaklaştırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı hakkında;

…Bu durumda göreviyle ilgili olarak hakkında soruşturma açılan ve cezai kovuşturma da başlatılmış olan davacının soruşturmanın selametle yürütülebilmesi için görevden uzaklaştırılmasında anılan Kanun hükmüne aykırı bir husus bulunmadığından dava konusu işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir. Öte yandan, her ne kadar davacı 29.11.1995 günlü dilekçesinde, soruşturma konusu olay nedeniyle açılan ceza davasından beraat ettiğini ve bu nedenle dava konusu işlemin ortadan kalkacağını ileri sürmüşse de. söz konusu beraat kararının, ancak davacıya idareye başvurarak hakkındaki tedbirin kaldırılıp göreve başlatılması yönünde istekte bulunma hakkı vermesi karşısında bu iddia yerinde bulunmamıştır.” DANIŞTAY 5. DAİRESİ, Esas Numarası: 1995/2344, Karar Numarası: 1996/954, Karar Tarihi: 06.03.1996

Görevden uzaklaştırılan davacının, göreviyle hukuki ilişkisi kesilmiş olduğundan “görevin terk edilmesi” gibi bir halden söz edilemeyeceği hakkında;

“…657 sayılı Yasanın 137. ve sonraki maddeleri uyarınca görevden uzaklaştırılan bir memurun memuriyetle ilgisi hukuken devam etmekle birlikte görevle ilişkisi fiilen kesilmektedir. Buna göre aynı yasanın, memurların görev yaptıkları kurum ve hizmet birimlerinin bulunduğu yerleşim merkezlerinde ikamet zorunluğu getiren Ek 2. maddesine uyulmaması veya görev mahallinden izinsiz çıkılması hallerinde ortada “görevin terkedilmesi” gibi bir durum olmadığından ilgilinin Devlet Memurluğundan çekilmiş sayılması için gerekli koşullar oluşmamış bulunmaktadır.” DANIŞTAY 5. DAİRE, Esas Numarası: 1987/790, Karar Numarası: 1988/562, Karar Tarihi: 24.02.1988


Adana idare hukuku avukatı ve adana idari dava avukatı olarak bilgilendirme yapmak amacıyla paylaştığımız makalelerin bir kısmı şu şekildedir;

  • İptal davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Tam yargı davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Disiplin soruşturmasına savunma örneğine buradan,
  • Memur disiplin cezasına karşı açılacak iptal davasının incelendiği makalemize buradan, 
  • Memur disiplin cezasına itiraz konusunun ayrıntılı incelendiği makalemize buradan
  • Disiplin soruşturmasında soruşturma usulünün incelendiği makalemizi buradan
  • Soruşturma izni verilmesi itiraz dilekçesi örneğini buradan okuyabilirsiniz.

Makalelerimiz her geçen gün güncellendiği için ayrıntılı bilgi için lütfen sitemizde arama yapınız.

Disiplin soruşturması savunma örneği, adana idare hukuku avukatı, idari dava, disiplin soruşturmasında nasıl savunma yapılır, yazılı savunma dilekçesi

Disiplin Soruşturması Savunma Örneği

Memurların geçirdikleri disiplin soruşturmalarında sıklıkla gelen sorulardan biri disiplin soruşturması savunma örneği ile savunma yapılıp yapılamayacağıdır. Yine disiplin soruşturmalarında görev alıyor olmamız nedeniyle disiplin soruşturması savunma örneği paylaşmamız da sıklıkla istenmektedir. Bugüne dek disiplin soruşturmasında kullanılabilecek bir savunma dilekçesi örneği paylaşmamamızın sebebi her olayın kendi içinde değerlendirilmesi ve olayın özelliklerine göre bir savunma yapılması gerekliliğidir. İdari mercilerde bugüne dek kaç tane disiplin soruşturması açıldıysa, o kadar münferit olay ve bir o kadar da savunma şekli vardır.

Bu nedenle bu makalemizde paylaşacağımız disiplin soruşturması savunma örneği nin araştırdığınız olay ile bire bir uyumlu olduğundan bahsetmek mümkün değildir. Dolayısıyla verdiğimiz disiplin soruşturması yazılı savunma örneği sadece bir fikir vermesi açısından ele alınmalıdır.

Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu , adana idare hukuku avukatı olarak, İdare Mahkemeleri ve Danıştay’ da açılacak iptal ve tam yargı davaları, idari para cezalarından kaynaklanan davalar, disiplin soruşturmaları, idari sözleşmelerden kaynaklanan davalar, idari mercilere müracaat yolları hakkında hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Disiplin Soruşturması Savunma Örneği

DİSİPLİN KOMİSYONU BAŞKANLIĞI’NA

İlgi: …./…../……. tarihli savunma istem yazısı.

Üniversiteniz ……… Fakültesi Dekanlığı’nın …./…../……. tarih ve ……….. sayılı emri ile müvekkil hakkında açılan Disiplin Soruşturmasına istinaden aşağıda maddeler halinde sıralanan konularda müvekkilin savunması istenmektedir.

Ve fakat esasa geçmeden önce şu hususun özellikle belirtilmesi gerekir:

1.SOMUT OLAYDA 2 YILLIK ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇMİŞTİR. BU NEDENLE MÜVEKKİLE DİSİPLİN CEZASI VERİLEBİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR.

Devlet Memurları Kanunu’nun 127. maddesinde disiplin cezası verilmesinde zaman aşımı hususu düzenlenmiştir. İlgili madde şu şekildedir: Madde 127 – Bu Kanunun 125 inci maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren; a) Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına, b) Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına, Başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar…”

Görüldüğü üzere disiplin cezası verilmesi hususunda 2 yıllık bir zamanaşımı süresi mevcuttur. Somut olayda ise, müvekkil hakkındaki soruşturma …./…../……. Tarihli şikayet dilekçelerine istinaden, …/…../….. tarihli …… eylemine binaen başlatılmıştır. Görüldüğü üzere somut olayda zamanaşımı süresi geçmiş olup, disiplin cezası verilmesi hususundaki iki yıllık zamanaşımı süresi geçmiştir. Bu nedenle müvekkile disiplin cezası verilebilmesi mümkün değildir.

2. SÖZ KONUSU DİSİPLİN SORUŞTURMASI İSİMSİZ VE İMZASIZ, NOKTASI VİRGÜLÜ AYNI BİLGİSAYAR ÇIKTISI İKİ ADET DİLEKÇEYE DAYANILARAK BAŞLATILMIŞTIR.

3071 S. Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun’un “Dilekçede Bulunması Zorunlu Şartlar” başlıklı 4. Maddesi gereğince “…Yükseköğretim üst kuruluşları ile yükseköğretim kurumlarına verilen veya gönderilen dilekçelerde, dilekçe sahibinin adı soyadı ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması gerekir.” Kanunun 6. Maddesinde yer alan “…Bu dilekçelerden; belli bir konuyu ihtiva etmeyenler, yargı mercilerinin görevine giren konularla ilgili olanlar, 4. Maddede gösterilen şartlardan herhangi birini taşımayanlar incelenmezler” hükmü gereğince, bu dilekçelerin belirtilen şartları taşımaması halinde, bunlar ilgili birim amirleri tarafından işleme konulmayacaktır.

Bu kapsamda Başbakanlığın 15/11/2002 tarih ve 2002/51 sayılı Genelgesi ile de “Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında yapılan ihbar ve şikayetlerde,soyut ve genel nitelikte olanlar, somut olay veya kişi belirtmeyenler, isim ve imzası bulunmayan veya hayali isim ve imza taşıyan ihbar veya şikayet dilekçelerinin işleme alınmaması” bildirilmiştir.

Buna göre yetkili amirlerce, kendilerine intikal eden dilekçeler öncelikle şekil yönünden incelenmelidir. Soyut ve genel nitelikte olduğu, somut olay ve kişi belirtilmediği açıkça görülen, isim ve imza bulunmayan veya hayali isim imza taşıdığı anlaşılan ihbar veya şikâyet dilekçeleri işleme konulmamalıdır. Aksi durum anayasal bir hak niteliği taşıyan şikâyet hakkının kötüye kullanılmasına sebebiyet verecek, yine anayasa ile korunan kişilik haklarının ihlali söz konusu olacaktır.

İsimsiz ve imzasız şikâyet dilekçelerinin işleme konulamayacağı gerek kanun gerekse Genelgeler ile net biçimde düzenlenmiş iken, müvekkil hakkındaki soruşturmanın isimsiz ve imzasız iki adet şikâyet dilekçesine dayandırılarak açılmış olması açıkça hukuka aykırıdır.

3. DİSİPLİN AMİRİ ………. İLE MÜVEKKİL ARASINDA HUSUMET BULUNMAKTADIR. BU NEDENLE ……. MAKAMININ …./…../……. TARİH VE ……… SAYILI EMRİ İLE AÇILAN İŞ BU SORUŞTURMANIN, MÜVEKKİL İLE ………… ARASINDA BULUNAN HUSUMET VE ……… TARAFINDAN MÜVEKKİLE SİSTEMATİK BİÇİMDE YAPILAN MOBBİNG UYGULAMASI SEBEBİYLE KABULÜ MÜMKÜN DEĞİLDİR.

4.

5.

6. TANIKLARIMIZ:  Müvekkile isnat edilen ve yukarıda ifadelerimizi arz ettiğimiz konularda bilgi alınabilecek tanıklarımızın listesi aşağıda belirtildiği gibidir. Aksi davranışın savunma hakkının kısıtlanması anlamına geleceğini ihtar ile aşağıda ad soyad ve iletişim bilgileri belirtilen tanıklarımıza usulüne uygun tebligat çıkartılmasını ve dinlenmelerini talep ederiz.

İfademiz yukarıda arz edildiği şekildedir. Sayın Disiplin Komisyonu üyelerinin takdirlerine vekaleten arz ederiz.

Av. Selce MARAŞ BÜKEN

Adana idare hukuku avukatı ve adana idari dava avukatı olarak bilgilendirme yapmak amacıyla paylaştığımız makalelerin bir kısmı şu şekildedir;

  • İptal davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Tam yargı davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Memur disiplin cezasına karşı açılacak iptal davasının incelendiği makalemize buradan, 
  • Memur disiplin cezasına itiraz konusunun ayrıntılı incelendiği makalemize buradan
  • Disiplin soruşturmasında soruşturma usulünün incelendiği makalemizi buradan
  • Soruşturma izni verilmesi itiraz dilekçesi örneğini buradan okuyabilirsiniz.

Makalelerimiz her geçen gün güncellendiği için ayrıntılı bilgi için lütfen sitemizde arama yapınız.

 

Danıştay kararları, mükerrer disiplin soruşturması ve mükerrer disiplin cezası, adana idare hukuku avukatı, yeni delil, yeni hukuki durum, iptal davası...

Mükerrer Disiplin Soruşturması ve Cezası

Bu makalemizde örnek Danıştay kararları çerçevesinde mükerrer disiplin soruşturması ve mükerrer disiplin cezası konularını ele alacağız.

Bir disiplin soruşturması sonucunda idare ilgilisine ceza verebilir veya ceza verilmeyerek işlem tesis edebilir. Bu durumda ceza ister verilmiş ister verilmemiş olsun, aynı konuya yönelik ikinci disiplin soruşturması başlatılamaz. Dolayısıyla aynı konuya yönelik ikinci bir disiplin cezası da verilemez. Aynı kişi hakkında aynı olay sebebiyle ancak bir defa disiplin soruşturması yapılabilir ve ancak bir defa disiplin cezası verilebilir. Bu doğrultuda daha önce soruşturulan ve karara bağlanan eylem ile ilgili ikinci defa mükerrer disiplin soruşturması yapılması ve mükerrer disiplin cezası verilebilmesi mümkün değildir.

MÜKERRER DİSİPLİN SORUŞTURMASI

Danıştay 1. Dairesi 2011/1827 Esas, 2012/390 Karar ve 13.03.2012 Tarihli kararında, daha önce soruşturulan ve ilgilisi için karara bağlanan eylemle aynı nitelikteki eylem için mükerrer disiplin soruşturması yapılamayacağına karar vermiştir.

Kararda özetle; “…Bazı kanser hastalarına hukuka ve etik kurallara aykırı olarak kök hücre tedavisi ve tümör aşısı uygulamak suretiyle hastalar üzerinde deney yapmak eylemi nedeniyle lüzum-u muhakemesine karar verilmiş ise de, aynı eylemle ilgili olarak şüpheli hakkında daha önce yapılan soruşturma sonucunda Rektörlükçe oluşturulan kurul tarafından verilen 05.11.2007 tarih ve 2007/23 sayılı men-i muhakeme kararının Yasa gereği incelenmesi üzerine, Dairemizin 25.12.2007 tarih ve 2007/1401 E, 2007/1540 K sayılı kararıyla, söz konusu men-i muhakeme kararının bozulmasına …..’nın Türk Ceza Kanunu’nun 257’nci maddesi gereğince lüzum-u muhakemesine karar verildiği, bu dosyada ise, aynı eyleme ilişkin olarak mükerrer disiplin soruşturması yapıldığı ve Kurul kararı alındığı anlaşıldığından, aynı eylemle ilgili olarak şüpheli hakkında mükerrer olar olarak verilen lüzum-u muhakeme kararı nın bozulmasına….” karar verilmiştir.

YENİ DELİL ELDE EDİLMEDEN BAŞLATILAN MÜKERRER DİSİPLİN SORUŞTURMASI

Yine Danıştay 1. Dairesi, 2011/2198 E, 2012/502 K ve 28.03.2012 tarihli kararında, aynı eyleme ilişkin daha önce yapılan soruşturmanın sonucu etkileyecek yeni delil sunulmadıkça soruşturma konusu yapılamayacağına karar vermiştir. “…Bu durumda, atılı suç nedenyle şüpheli hakkında daha önce soruşturma uapılarak Yetkili Kurul tarafından karar verildiği, bu kararın Dairemizin  26.06.2007 tarih ve 2007/704 E, 2007/825 K sayılı kararı ile onandığı, tekrarlanan şikayette ise konuyla ilgili daha önce yapılan soruşturmanın sonucunu değiştirecek yeni delil sunulmadığı anlaşıldığından … Üniversitesi Rektörlüğünce oluşturulan Kurulun karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararının onanmasına….”

YENİ BİR HUKUKİ DURUMUN ORTAYA ÇIKMASI ve MÜKERRER DİSİPLİN SORUŞTURMASI

Aynı kişi hakkında tekrar disiplin soruşturması yapılmasının ancak yeni bir hukuki durumun ortaya çıkması üzerine mümkün olabileceği söylenebilir. Önceki soruşturmada bilinmeyen yeni bir hukuki durumun ortaya çıkması üzerine şüpheli hakkında tekrar soruşturma yapılabileceği, ikinci kez yapılan bu soruşturmanın mükerrer nitelik taşımadığı hakkında Danıştay 1. Dairesi 2010/1142 Esas, 2010/1358 Karar ve 28.09.2010 Tarihli kararında şu şekilde karar vermiştir: “…Yargılama sırasında temin edilen Yüksek Sağlık Şurası raporunun ilgili hakkındaki önceki soruşturmada bilinmeyen yeni bir hukuki durumun varlığına işaret ettiği, dolayısıyla ortaya çıkan bu yeni durumun Rektörlükçe ilgili hakkında tekrar soruşturma yapılmasına neden olduğu, ikinci kez yapılan bu soruşturmanın mükerrer nitelik taşımadığı, rapordaki tespitlerin atılı suçtan dolayı şüpheli hakkında kamu davası açılması gerektiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu anlaşıldığından, Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğünce oluşturulan Yetkili Kurulun adı geçenin men-i muhakemesine ilişkin 18.5.2010 tarihli kararının bozulmasına, şüphelinin lüzum-u muhakemesine, eylemine uyan Türk Ceza Kanununun 257/2 inci maddesi gereğince yargılanmasına, yargılamanın Gaziantep Sulh Ceza Mahkemesinde yapılmasına , dosyanın Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığına, kararın bir örneğinin de Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğüne gönderilmesine 28.9.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi…”


Adana idare hukuku avukatı ve adana idari dava avukatı olarak bilgilendirme yapmak amacıyla paylaştığımız makalelerin bir kısmı şu şekildedir;

  • İptal davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Tam yargı davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Memur disiplin cezasına karşı açılacak iptal davasının incelendiği makalemize buradan, 
  • Memur disiplin cezasına itiraz konusunun ayrıntılı incelendiği makalemize buradan
  • Disiplin soruşturmasında soruşturma usulünün incelendiği makalemizi buradan
  • Soruşturma izni verilmesi itiraz dilekçesi örneğini buradan okuyabilirsiniz.

Makalelerimiz her geçen gün güncellendiği için ayrıntılı bilgi için lütfen sitemizde arama yapınız.

 

Disiplin soruşturmasında muhakkik olarak atanan disiplin amirinin ceza verme yetkisi, iptal davası, adana idare hukuku avukatı, iptal davası disiplin cezası

Disiplin Soruşturmasında Muhakkik

Bilindiği üzere disiplin soruşturmasında disiplin amiri soruşturmayı kendisi yapabileceği gibi bir muhakkik de görevlendirebilir. Ancak disiplin soruşturmasında muhakkik olarak görev alan disiplin amirinin, ceza verme yetkisi yoktur. Zira bu durumda olarak disiplin soruşturmasında muhakkik ile cezayı tesis eden aynı kişi olacaktır. Bu durum da hukuki güvenlik ilkesinin ihlali anlamına gelecektir. Danıştay 12. Dairesi, disiplin soruşturmasında muhakkik olarak soruşturmayı yürüten müdür vekilinin, soruşturma sonunda da disiplin amiri sıfatıyla dava konusu cezayı verdiği olayda hukuki güvenlik ilkesine aykırı olarak disiplin soruşturmasını yapan ile cezayı tesis edenin aynı kişi olması nedeniyle, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, temyize konu mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmadığına karar vermiştir.

Disiplin Soruşturmasında Muhakkik

DANIŞTAY 12. DAİRE
Esas Numarası: 2015/1975
Karar Numarası: 2017/3074
Karar Tarihi: 07.06.2017

DİSİPLİN SORUŞTURMASINI YAPAN İLE CEZAYI TESİS EDENİN AYNI KİŞİ OLMASI

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dava; … İli, ..İlçe Tarım Müdürlüğünde ziraat mühendisi olarak görev yapan davacının, bir gün süreyle izinsiz ve mazeretsiz işe gelmediğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/C-(b) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 25.11.2009 tarihli ve 358 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Samsun 2. İdare Mahkemesinin 03.11.2010 tarihli ve E:2010/71, K:2010/1107 sayılı kararı ile; 24.08.2009 tarihinde yıllık izne ayrılan ve iznin son günü olan 28.08.2009 tarihinde 20 günlük sağlık raporu olan davacının, kalan (1) günlük yıllık izin süresi 20 gün olan sağlık izin süresinden az olduğundan, sağlık izin süresinin bitiminde yani 17.09.2009 günü işe başlaması gerekmekte iken söz konusu günde işe başlamadığı anlaşıldığından, davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Danıştay Onikinci Dairesinin 18.12.2014 tarihli ve E:2011/3374, K:2014/9270 sayılı kararıyla İdare Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacı tarafından, karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz kararının kaldırılarak İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.

Danıştay Dava Daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinde yazılı sebeplerden birinin varlığı ile mümkündür.

Davacının kararın düzeltilmesi istemini içeren dilekçede ileri sürdüğü sebepler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca, Dairemiz kararının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunduğundan, kararın düzeltilmesi istemi kabul edilerek anılan kararın kaldırılmasından sonra uyuşmazlığın esası yeniden incelendi:

Disiplin suçu teşkil eden fiillerle ilgili olarak soruşturma yapılması zorunlu olduğu gibi soruşturmanın belirli usuller çerçevesinde yapılması da isnada maruz kalanların hukuki güvencesidir. Soruşturma emri verilmesi; bağımsız ve üst veya denk görevde olan bir soruşturmacı atanması, olayla ilgili tanık ve soruşturulanın ifadelerinin alınması. İfade alınmadan kişiye haklarının ve soruşturma konusunun bildirilmesi. İsnat olunan fiille ilgili lehe ve aleyhe başkaca delillerin araştırılması, soruşturma sonucunda bir rapor hazırlanması ve bu raporda. olayın değerlendirilmesi soruşturmacının kanaat ve teklifini belirtmesi ve raporun ilgili makama sunulması. soruşturmayı yapan kişi ile soruşturmada elde edilen delilleri değerlendirecek kişi veya kurulların ayrı olmasının. yasal süre içerisinde isnat olunan fiiller bildirilerek sanığın savunmasının alınması gerekliliği disiplin hukukunun temel ilkelerinden olduğu gibi hukuki güvenlik ilkesinin de gereğidir.

Dosyanın incelenmesinden; davacının 5 gün yıllık izin alarak 24.08.2009 tarihinde izne çıktığı, izin süresinin son günü olan 28.08.2009 tarihinde 20 günlük sağlık raporu aldığı. sağlık raporunun bitiminde 17.09.2009 günü işe gelmediğinden bahisle davacı hakkında soruşturma açılarak, soruşturma raporu ile getirilen teklif doğrultusunda tesis edilen dava konusu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda; davacının disiplin cezasına konu eyleminin, 17.09.2009 tarihli tutanak ile tespit edilmesi üzerine 01.10.2009 tarihli ve 613 sayılı soruşturma emri ile ilçe tarım müdürü vekilinin muhakkik olarak görevlendirildiği, muhakkik olarak soruşturmayı yürüten müdür vekilinin, soruşturma sonunda da disiplin amiri sıfatıyla dava konusu cezayı verdiği görülmektedir.

Bu durumda; hukuki güvenlik ilkesine aykırı olarak disiplin soruşturmasını yapan ile cezayı tesis edenin aynı kişi olduğu görüldüğünden, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, temyize konu mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine 07/06/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Adana idare hukuku avukatı ve adana idari dava avukatı olarak bilgilendirme yapmak amacıyla paylaştığımız makalelerin bir kısmı şu şekildedir;

  • İptal davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Tam yargı davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Memur disiplin cezasına karşı açılacak iptal davasının incelendiği makalemize buradan, 
  • Memur disiplin cezasına itiraz konusunun ayrıntılı incelendiği makalemize buradan
  • Disiplin soruşturmasında soruşturma usulünün incelendiği makalemizi buradan
  • Soruşturma izni verilmesi itiraz dilekçesi örneğini buradan okuyabilirsiniz.

Makalelerimiz her geçen gün güncellendiği için ayrıntılı bilgi için lütfen sitemizde arama yapınız.

Savunma alınmadan verilen disiplin cezası, iptal davası, disiplin cezasının iptali, son savunma, devlet memurluğundan çıkarma, adana idare hukuku avukatı

Savunma Alınmadan Verilen Disiplin Cezası

Danıştay 12. Dairesi, 2003/1159 E, 2006/207 K ve 03/02/2006 tarihli kararında savunma alınmadan verilen disiplin cezası nın hukuka uygun olmadığına karar vermiştir. Nitekim 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 130. maddesine göre; “Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.” hükmüne amirdir. Yine Devlet Memurları Kanunu’nun 129. maddesinin 2. fıkrasında; “Hakkında memurluktan çıkarma cezası istenen memur sicil dosyası hariç, soruşturma evrakını incelemeye, tanık dinletmeye, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptir.”hükmüne yer verilmiştir. Dolayısıyla savunma alınmadan verilen disiplin cezası kanuna uygun olmadığından açılacak bir iptal davası ile iptal ettirilebilir.

Savunma Alınmadan Verilen Disiplin Cezası

DANIŞTAY
12. DAİRESİ
Esas Numarası: 2003/1159
Karar Numarası: 2006/207
Karar Tarihi: 03.02.2006

SAVUNMA ALINMADAN VERİLEN DİSİPLİN CEZASI

ÖZETİ: Yüksek disiplin kurulunca 657 sayılı yasanın 130. maddesi uyarınca savunma alınmadan verilen cezada hukuki isabet görülmediği hakkında

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:

Dava, Malatya Emniyet Müdürlüğünde Komiser olarak görev yapan davacının, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8/7 maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun 17.10.2001 tarih ve 2001/76 sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.

Malatya İdare Mahkemesinin 14.11.2002 günlü, E:2001/1687, K:2002/1322 sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, Malatya Emniyet Müdürlüğünde komiser olan davacının, Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğünde görevli iken, yetkisini veya nüfuzunu kendisine ve başkalarına çıkar sağlamak amacıyla kötüye kullanmak ve rüşvet almak fiileri nedeniyle hakkında yapılan soruşturma sonucu Yüksek Disiplin Kurulunun 17.10.2001 tarih ve 2001/76 sayılı kararı ile Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8/7. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırıldığının anlaşıldığı, dosyada mevcut Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarınca düzenlenen 18.1.2002 tarihli ekspertiz raporunda davacının son savunmasının alınmasına ilişkin 27.7.2001 tarihli tebliğ-tebellüğ belgesindeki imza ile mukayese imzalar arasında yapılan karşılaştırma sonucu söz konusu imzanın davacının elinden çıkmadığının belirtildiğinin görüldüğü, buna göre davacının Yüksek Disiplin Kurulunca son savunmasının alınması amacıyla gönderilen yazıyı tebellüğ etmediği, dolayısıyla son savunmasını yapmadığının anlaşıldığı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 129/2 maddesinde belirtildiği üzere, hakkında meslekten çıkarma cezası istenen davacının son savunması alınmadan meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemde usul yönünden hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Davalı idare, idare mahkemesinin davacının son savunmasının alınmasını idareden talep ederek tamamlatılabileceğini, son savunmanın alınmama durumunun mevcut olmadığını, alınması için gereği yapılarak kurumuna gönderilldiği, fakat kurumunda alınmış gibi yapılarak sahte imzalar kullanıldığını, buna sebep olan ilgililerinin yargılamasının devam ettiğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 129. maddesinin 2. fıkrasında; Hakkında memurluktan çıkarma cezası istenen memur sicil dosyası hariç, soruşturma evrakını incelemeye, tanık dinletmeye, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptir.”hükmüne yer verilmiş, “Savunma Hakkı” başlıklı 130. maddesinde; ”Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili Disiplin Kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.” kuralı getirilmiştir.

Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8. maddesinde meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller düzenlenmiş, Memurluktan çıkarma başlıklı 9. maddesinde ise memurluktan çıkarma cezası için Devlet Memurları Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, Malatya Emniyet Müdürlüğünde komiser olarak görev yapan davacının, Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğünde görevli iken “yetkisini veya nüfuzunu kendisine ve başkalarına çıkar sağlamak amacıyla kötüye kullanmak ve rüşvet almak fiilleri nedeniyle hakkında yapılan soruşturma sonucu İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun 17.10.2001 tarih ve 2001/76 sayılı kararı ile Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8/7 maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla tecziyesine karar verildiği, bu arada davacı tarafından Yüksek Disiplin Kurulunca 7 günlük süre verilerek savunmasının alınmadığı, savunmasının alınması için Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğünce gönderilen yazının bir başka kişi tarafından imzası taklit edilmek suretiyle tebellüğ edildiğinin iddia edilmesi üzerine , sözkonusu olayda ilgililer hakkında soruşturma açıldığı ve dosyada mevcut Diyarbakır Kriminal.Polis Laboratuvarınca düzenlen 18.1.2002 tarihli ekspertiz raporunda, davacının 657 sayılı Kanunun 130. maddesine göre savunmasının alınması yolunda düzenlenen 27.7.2001 tarihli tebliğ-tebellüğ belgesindeki imza ile mukayese imzalar arasında yapılan karşılaştırma sonucu sözkonusu imzanın davacının elinden çıkmadığının belirtildiği, buna göre davacının Yüksek Disiplin Kurulunca 657 sayılı Yasanın 130. maddesi uyarınca savunmasının alınması amacıyla gönderilen yazıyı tebellüğ etmediği dolayısıyla savunmasının alınamadığı anlaşılmıştır.

Olayda, İdare Mahkemesince, davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 129/2 maddesinde belirtildiği üzere, hakkında meslekten çıkarma cezası istenen davacının son savunması alınmadan meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kararda usul yönünden hukuka uyarlık görülmeyerek işlem iptal edilmiş ise de; yasa koyucunun hakkında bir daha Devlet memurluğuna alınmamak üzere memurluktan çıkarma cezası istenen memur için, 129/2 maddesinde, tanık dinletme dahil disiplin kurulunda sözlü ve yazılı savunma yapma hakkı verdiği, ancak olayımızda disiplin cezası bir daha Devlet memurluğuna alınmamak üzere memurluktan çıkarma cezası olmadığından, Yüksek Disiplin Kurulunca 657 sayılı Kanunun 129/2 maddesinde öngörülen savunma hakkının tanınmamasının dava konusu işlemi sakatlamayacağı açıktır. Ancak davacının soruşturma sırasında sanık sıfatı ile alınan ifadesi dışında Yüksek Disiplin Kurulunca 657 sayılı Kanunun 130. maddesi gereğince savunması alınmadan Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemde bu sebeple hukuka uyarlık bulunmadığından İdare Mahkemesinin işleme ilişkin gerekçesinde isabet bulunmamakta ise de karar sonucu itibariyle yerindedir.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle Malatya İdare Mahkemesince verilen 14.11.2002 günlü, E:2001/1687, K:2002/1322 sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile sonucu itibariyle onanmasına temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzeride bırakılmasına 3.2.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Adana idare hukuku avukatı ve adana idari dava avukatı olarak bilgilendirme yapmak amacıyla paylaştığımız makalelerin bir kısmı şu şekildedir;

  • İptal davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Tam yargı davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Memur disiplin cezasına karşı açılacak iptal davasının incelendiği makalemize buradan, 
  • Memur disiplin cezasına itiraz konusunun ayrıntılı incelendiği makalemize buradan
  • Disiplin soruşturmasında soruşturma usulünün incelendiği makalemizi buradan
  • Soruşturma izni verilmesi itiraz dilekçesi örneğini buradan okuyabilirsiniz.

Makalelerimiz her geçen gün güncellendiği için ayrıntılı bilgi için lütfen sitemizde arama yapınız.

İptal Davası Dilekçe Örneği

İptal Davası Dilekçe Örneği

İptal davası dilekçe örneği konusundan önce kısaca iptal davası nedir sorusuna cevap vermeyi faydalı buluyoruz. İdari işlemin iptali davası, idare hukukunda, idari işlemin yetki, sebep, konu ve maksat yönlerinden birisi nedeniyle hukuka aykırı olması nedeniyle açılan davalardır. İptal davasıancak ve ancak idari işlem dolayısıyla menfaati ihlal edilen kişi tarafından açılabilir.İptal davasıile idari işlem ve kararların hukuka uygun olup olmadığının denetimi sağlanmaktadır. Dava sonunda hukuka aykırı olduğu tespit edilen idari işlemin iptali kararı verilmesi ile idari işlem yapıldığı andan itibaren hükümsüz hale gelmektedir.

İptal Davası Dava Dilekçesi

İptal davası görevli ve yetkili mahkemeye verilecek dava dilekçesi ile açılır. Yazılan dilekçenin İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. ve 5. maddesine uygun nitelikte olmalıdır. Aksi halde dava dilekçesi ön şartlar yönünden reddedilir ve dilekçe ret kararı verilir. Dilekçe red kararı üzerine, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde dava dilekçesinde bulunan eksiklikler düzeltilerek yeniden yargı yerine başvurulabilir.

İdari yargıda davanın usulüne uygun biçimde yürütülmesinde bir adana idare hukuku avukatı ndan destek ve hukuki yardım alınması en önemli tavsiyemizdir.

İptal davasının incelendiği makalemize buradan, Tam yargı davasının incelendiği makalemize buradan, Memur disiplin cezasına karşı açılacak iptal davasının incelendiği makalemize buradan,  memur disiplin cezasına itiraz konusunun ayrıntılı incelendiği makalemize buradan ulaşabilirsiniz. Ayrıca disiplin soruşturmasında soruşturma usulünün incelendiği makalemizi buradan okuyabilirsiniz. İptal davası dilekçe örneği şu şekildedir:

İPTAL DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ

DİSİPLİN CEZASI İPTAL DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ

………….. İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA

Yürütmenin Durdurulması Talebi Vardır.

DAVACI: ……….. (Ad soyad, TC Kimlik Numarası ve adresi)

DAVALI: ……….. Üniversitesi Rektörlüğü – Adres

KONU: ……….. Üniversitesi ……….. Dekanlığı’nın …/…/20.. tarih ve ……….. sayılı 1/30 oranında aylıktan kesme cezası işleminin YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASI ve İPTALİ istemidir.

İDARİ İŞLEMİN TEBLİĞ TARİHİ: ………..

OLAYLAR:

  1. ……….. nedeniyle davalı ……….. Üniversitesi ……….. Dekanlığı’nca yapılan soruşturma sonucunda dava konusu …/…/20… tarih ve ……….. sayılı 1/30 oranında aylıktan kesme cezası verilmiştir. Verilen ceza ………………… nedenleriyle haksız ve Yönetmeliğe aykırıdır.
  2. …/…/20… tarihli dilekçe ile cezanın kaldırılması için davalı Üniversite Rektörlüğü’ne itirazda bulunmama rağmen bu itirazım kabul görmemiştir.
  3. …………. nedenleriyle iş bu davanın açılması zarureti hasıl olmuştur.

HUKUKİ SEBEPLER: İYUK, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu, Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği, sair mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER:  Soruşturma dosyası, sicil dosyası, yazışmalar, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delil.

SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan ve Sayın Mahkemenizce resen gözetilecek nedenlerle, davalı idarenin ../…/20.. tarih ve ……….. sayılı disiplin cezası verilmesine ilişkin işleminin öncelikle YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA ve sonuç olarak İPTALİNE, yargılama giderlerinin davalı kuruma yükletilmesine karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederim.

…/…/20…

Davacı (ad soyad, imza)

 

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Memur Disiplin Cezası ve İptal Davası

Memur Disiplin Cezası İptal Davası

Bu makalemizde, memur disiplin cezasına idari itiraz ve memur disiplin cezası iptal davası ana hatlarıyla irdelenecektir. Disiplin cezasına karşı iptal davası açılabilir. Zira makalemizin sonunda belirttiğimiz gibi, disiplin soruşturması usulüne uygun yürütülmesi gereken bir idari işlemdir, dolayısıyla bu idari işleme karşı disiplin cezası iptal davası açılabilmesi mümkündür. Disiplin soruşturmasının usulüne aykırı biçimde yürütülmesi, hukuki olmayan sebeplerle disiplin cezası verilmesi veya disiplin soruşturmasında savunma hakkının kısıtlanması hallerinde disiplin cezası iptal davası ile iptal edilebilecektir.

Hukuk düzenimiz, disiplin cezalarına karşı idari başvuru yolu ve yargısal başvuru yolu olmak üzere iki türlü başvuru yolu öngörmüştür.

Bu makalemizde disiplin cezasına karşı açılacak iptal davası incelenmiş olup, iptal davası açmadan önce memur disiplin cezasına itiraz edilmesi gerekmektedir. Memur disiplin cezasına karşı idari itiraz yolunun incelendiği makalemize buradan ulaşabilirsiniz.

Memur Disiplin Cezasına Karşı İptal Davası

Disiplin cezalarına karşı en etkili denetim yolu elbette ki yargısal denetimdir. Disiplin cezalarına karşı iptal davası açılabilir zira, disiplin cezaları birer idari işlemdir. Dolayısıyla disiplin cezalarına karşı da tüm idari işlemler gibi iptal davası açılabilir. 

Disiplin cezası iptal davasında süre

İtiraz başvurusu yapıldıktan sonra, itiraz başvurusunun reddi üzerine disiplin cezası iptal davası açılabilir. Bu dava 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 7. Maddesine göre kararın tebliğini izleyen 60 gün içinde açılmalıdır. 

İdari yargıda süreler kamu düzenindendir, dolayısıyla bu sürelere uyulmaması halinde hak iddiasında bulunulamaz. Bu nedenle disiplin cezası iptal davası 60 günlük dava açma süresi geçtikten sonra açılırsa dava incelenmeyecek ve reddedilecektir.

Disiplin cezası iptal davasında yetkili ve görevli mahkeme

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 7. Maddesine göre, iptal davalarında yetkili idare mahkemesi, dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir. Dolayısıyla disiplin cezası iptal davasını görmeye yetkili mahkeme de disiplin cezası veren kurumun bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir.

Disiplin Cezası Nasıl İptal Edilir?

Disiplin amirlerinin hukuki olmayan bir nedenlere dayanarak disiplin soruşturması açma yoluna gittiği üzüntüyle gözlemlenmektedir. Kimi zaman memura mobbing uygulamak kimi zaman çalışma huzurunu bozmak ve memuru huzursuz etmek amaçlanmaktadır. Bu kötü niyetli yaklaşımlara karşı başvuru yollarına gidilmesi ve özellikle disiplin cezası iptal davası açılması denetim bakımından oldukça önemlidir. Bu şekilde idarenin aldığı kararlar bağımsız yargı denetiminden geçmekte, idare denetlenmektedir.

  • Hukuki olmayan nedenle verilen disiplin cezası iptale tabidir. 
  • Aynı şekilde disiplin soruşturması usulünün doğru uygulanmaması halinde de disiplin cezası iptal edilecektir. 
  • Yine disiplin soruşturması sırasında memurun savunma hakkının kısıtlanması (örneğin, savunma almadan ceza verilmesi, disiplin soruşturmasında 7 günden az savunma süresi verilmesi veya savunmasında bildirdiği tanıkların dinlenmemesi) hallerinde de disiplin cezası iptal edilecektir.
  • Bu örnekler somut olaya göre çoğaltılabilir.

Sonuç olarak; disiplin cezası iptal davaları nda süreler oldukça önemlidir. Süresinde idari başvuru yoluna gidilmemesi veya idari başvuru yoluna gidilmesine rağmen davanın 60 günlük süresi içinde açılmaması halinde dava reddedilecektir.

Disiplin cezası verilme işlemlerinde çoğu zaman hukuki olmayan nedenlerle ve keyfi uygulamalar ile ceza verildiğini veya disiplin soruşturmasında usul hükümlerinin tam olarak uygulanmadığını gözlemlemekteyiz.

Ancak bu hususların tespitinde ve idari yargıda davanın usulüne uygun biçimde yürütülmesinde bir adana idare hukuku avukatı ndan destek ve hukuki yardım alınması en önemli tavsiyemizdir.

Memur disiplin suç ve cezalarının irdelendiği makalemize buradan ulaşabilir, disiplin soruşturmasında soruşturma usulünün incelendiği makalemizi buradan okuyabilirsiniz.

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Memur Disiplin Cezasına İtiraz

Memur Disiplin Cezasına İtiraz

Disiplin cezasına itiraz, cezaya karşı açılacak iptal davasında hayati öneme sahiptir. Disiplin soruşturması usulüne uygun yürütülmesi gereken bir idari işlemdir, dolayısıyla bu idari işleme karşı disiplin cezası iptal davası açılabilmesi mümkündür. Disiplin soruşturmasının usulüne aykırı biçimde yürütülmesi, hukuki olmayan sebeplerle disiplin cezası verilmesi veya disiplin soruşturmasında savunma hakkının kısıtlanması hallerinde disiplin cezası açılacak iptal davası ile iptal edilebilecektir. Ancak iptal davası açılmadan önce disiplin cezasına itiraz edilmesi gerekmektedir. 

Bu makalemizde, memur  disiplin cezasına idari itiraz yolu incelenmektedir. Memur disiplin cezasına karşı açılacak iptal davasının incelendiği makalemize buradan ulaşabilirsiniz.

Memur Disiplin Cezasına Karşı İdari İtiraz

Disiplin hukukunda da, disiplin cezasına karşı idari itiraz yolları öngörülmüştür. Buna göre, disiplin cezasına itiraz disiplin cezası veren amirin üstünde başka bir üst makam varsa, idari başvuru yani idari itiraz kural olarak bu makama yapılır. 

Disiplin cezasına itiraz 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 135. maddesinde düzenlenmiştir.  Buna göre; Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir. Disiplin cezasında itiraz süresi kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür. 

Disiplin cezasına itiraz süresi çok önemlidir. Zira süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir.

Bu nedenle disiplin cezası itirazı süresinde yapılmalıdır. Aksi halde telafisi imkansız hak kayıpları ortaya çıkabilecektir. İtiraz başvurusu yapılmayan disiplin cezası kesinleşeceğinden ve kesinleşen disiplin cezasına karşı iptal davası açılamayacağından itiraz başvurusu yapılmayan disiplin cezasında yargı denetimi yapılamaz. Disiplin cezasına karşı itiraz başvurusu yapılması dava açma süresini durdurur. 

İtiraz merci memura daha ağır bir disiplin cezası veremez.

İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır. İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler. Yani itiraz edilen makam, memura verilen disiplin cezasından daha ağır bir disiplin cezası veremez. İlk verilen disiplin cezasını ya onaylar ya bozar veya daha hafif bir disiplin cezası verebilir. Ceza Hukukuna hakim olan ilkelerden aleyhe bozma yasağı disiplin hukukunda da geçerlidir. 

Süresinde idari başvuru yoluna gidilmemesi veya idari başvuru yoluna gidilmesine rağmen davanın 60 günlük süresi içinde açılmaması halinde disiplin cezası iptal davası reddedilecektir. İdari yargıda davanın usulüne uygun biçimde yürütülmesinde bir adana idare hukuku avukatı ndan destek ve hukuki yardım alınması en önemli tavsiyemizdir.

Memur disiplin suç ve cezalarının irdelendiği makalemize buradan ulaşabilir, disiplin soruşturmasında soruşturma usulünün incelendiği makalemizi buradan okuyabilirsiniz.

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.