Etiket: Boşanma

Boşanmada Fiziksel Şiddet Görenin Tazminat Talebi

Yoksulluk Nafakasında Kusur

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/709 E, 2018/12165 K ve 31.10.2018 tarihli kararında, dava sırasında kendi kusuru nedeniyle işinden ayrılan davacının (yoksulluk nafakasında kusur) yoksulluk nafakası isteminin kabul edilemeyeceğine karar vermiştir.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2017/709

Karar Numarası: 2018/12165

Karar Tarihi: 31.10.2018

YOKSULLUK NAFAKASI İSTEMİ

Kadının Daha Önce Diş Hekimi Yanında Çalıştığı ve Diş Hekimince Yazılan Yazıda Mazeretsiz Devamsızlığı Sebebiyle İş Akdinin Sona Erdirildiği.

Kadının Çalışmakta ve Yeterli Gelire Sahip İken, Dava Sırasında Kendi Kusuru Sebebiyle İşten Ayrıldığı Toplanan Delilerden Anlaşılmaktadır.

Dava Sırasında Kendi Kusuru Sebebiyle İşten Ayrılan, Bu Sebeple Gelirden Yoksun Kalan Kadın Yararına Yoksulluk Nafakasına Hükmedilemeyeceği Gözetilmesi Gerekir.

Özeti: Yoksulluk nafakası talep eden kadının çalışmakta ve yeterli gelire sahip iken, dava sırasında kendi kusuru sebebiyle işten ayrılan, bu sebeple gelirden yoksun kalan kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği gözetilmesi gerekmektedir.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Mahkemece davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasına ilişkin karar; kadının çalışıp çalışmadığı, çalışıyorsa gelir durumunun tespiti ile boşanma halinde bu gelirin kendisini yoksulluktan kurtarıp. kurtarmayacağı araştırılarak, sonucu itibarıyla karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden bahisle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuştur.

Bozma sonrası verilen ikinci kararda ise; davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına hükmedilmiştir. Davalı kadının temyizi üzerine yapılan incelemede, mahkeme kararı, Sosyal Güvenlik Kurumundan, davalı kadının TC. kimlik numarası ve açık kimliği belirtilerek halen çalışıp çalışmadığının  buradan gelecek cevaba göre çalıştığı işyerinin tespiti ile bu işyerinden aylık gelirinin araştırılması, iş yerinden ayrılmış ise ayrılma nedeni ve boşanma sonucu yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin buna göre tespiti gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmadığından bahisle bozulmuştur.

Bu bozma kararı sonrası mahkemece yapılan araştırmada kadının diş hekimi yanında çalışırken mazeretsiz devamsızlığı sebebiyle iş aktinin 25.12.2014 tarihinde sona erdirildiğinin bildirildiği, kadının bu tarihten sonra çalıştığı, düzenli geliri olduğu tespit edilemediğinden, davalı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir.

Somut olayda; kadının daha önce diş hekimi yanında çalıştığı ve diş hekimince yazılan yazıda mazeretsiz devamsızlığı sebebiyle iş aktinin 25.12.2014 tarihinde sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Buna göre; kadının çalışmakta ve yeterli gelire sahip iken, dava sırasında kendi kusuru sebebiyle işten ayrıldığı toplanan delilerden anlaşılmaktadır.

Dava sırasında kendi kusuru sebebiyle işten ayrılan, bu sebeple gelirden yoksun kalan kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Boşanmada Tazminat İstenebilir Mi?

Boşanmada Tazminat (Maddi Tazminat)

Medeni Kanunumuz boşanmada kusuru bulunmayan veya daha az kusurlu eşe, boşanma nedeniyle uğradığı maddi zararın giderilmesini isteme için maddi tazminat davası açma hakkını, kişilik hakları saldırıya uğradıysa manevi tazminat davası açma hakkını tanımıştır. İş bu makalemizde boşanmada tazminat konusunda, maddi tazminat ve sonuçları incelenecek olup, manevi tazminat davası için ayrıntılı bilgi almak için buraya tıklayarak makalemizi okuyabilirsiniz.

Türk Medeni Kanunu’nun 174. Maddesinin 1. Fıkrasına göre; “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir.”

Boşanma Davasında Maddi Tazminat Talep Etmenin Şartları Nelerdir?

1.Maddi Tazminat Talep Edilmelidir

Hukuk sistemimizde hâkimin talep edilenden fazlasına karar vermesine imkan tanınmamıştır. Buna göre, boşanma davasında maddi tazminata hak kazanılabilmesi için maddi tazminat talebinin dava dilekçesinde mutlaka belirtilmesi ve açıklanması gerekir. Talep edilmemesi halinde, şartları oluşsa bile maddi tazminata hükmedilmeyecektir.

2. Tazminat İsteyen Tarafın Kusursuz veya Daha Az Kusurlu Olmalıdır.

Maddi tazminat isteyebilmenin şartlarından en önemlisi istemde bulunan eşin kusursuz veya diğer eşten daha az kusurlu olması gerekliliğidir. Eğer tazminat isteyen taraf, kusurlu bir davranışı ile boşanmaya neden olmuşsa maddi tazminat isteminin reddine karar verilecektir. Her iki tarafın da boşanmada kusurlu olması hali söz konusuyla ancak diğer tarafa oranla ondan daha az kusurlu olan taraf maddi tazminat talep edebilir.

3.Davalı Tarafın Kusurlu Olması Gerekir

Maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilebilmesi için davalının kusurlu olması gerekir. Davalı taraf kendi kusuru ile boşanmaya sebebiyet vermemişse onun aleyhine tazminata hükmedilemez.

4. Tazminat İsteyen Tarafın Mevcut veya Beklenen Bir Menfaatinin Boşanma Yüzünden Zedelenmiş Olması Gerekir

Mevcut menfaatten maksat, evlilik birliği boşanmayla ortadan kalkmamış olsaydı, kusursuz ya da daha az kusurlu olan tarafın sağlamaya devam edecek olduğu yararlardır. Bunlara örnek olarak kusursuz eşin boşanma sonucunda diğerine ait malları veya sermayeyi vermeye, ticarethaneyi tasfiyeye mecbur kalması gösterilebilir.

Beklenen menfaat, sağlanmış veya sağlanmakta olan bir menfaat olmayıp, kusursuz ya da daha az kusurlu olan tarafın evlilik devam etmiş olsaydı ileride sağlayacak olduğu bir takım yararlar demektir. Bunlara da örnek olarak sosyal güvenlik kurum veya sandıklarından eş dolayısıyla bağlanacak aylık veya eşlerden birinin diğerinin işyerinde çalışmasından elde ettiği gelir gösterilebilir.

Boşanma Davasında Maddi Tazminat Nasıl Talep Edilir?

Boşanma davasında maddi tazminat talebi, boşanma davasında ileri sürülebileceği gibi ek bir dava ile de maddi tazminat talep edilebilir. Boşanma davası devam ederken de ayrı bir dava ile de maddi tazminat talep edilebilmesi mümkündür. Maddi tazminat istemi, eğer boşanma davasında ileri sürülmedi ise boşanma davası kesinleştikten sonra en geç bir yıl içinde açılacak dava ile istenmelidir. Ve ancak bu bir yıllık süre geçtikten sonra maddi tazminat talep etme hakkı zamanaşımına uğrar.

Dava genel yetki kurallarına göre davalının ikametinin bulunduğu yer aile mahkemesinde açılmalıdır.

Boşanma davası dilekçesi ile birlikte talep edilen maddi ve manevi tazminat için ayrıca harç alınmayacakken, maddi tazminat talebinin ayrı bir dava ile ileri sürülmesi halinde açılacak dava nispi harca tabi olacaktır.

Boşanmada Maddi Tazminat Miktarı Nasıl ve Neye Göre Belirlenir?

Maddi tazminatın miktarını, aile mahkemesi hâkimi takdir yetkisini kullanarak belirleyecektir. Ve ancak bu miktarın belirlenmesinde, eşlerin ekonomik ve sosyal durumları, evlilik ne kadar süre devam ettiği, tarafların boşanmadaki kusur derecesi, boşanma nedeniyle zedelenen mevcut veya beklenen zararın miktarı da göz önünde bulundurulmaktadır. Dolayısıyla özellikle eşlerin boşanmadaki kusur durumları ve eşlerin alım gücü hükmedilecek maddi tazminatın belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır.

Boşanma Davasında Hangi Alacaklar Maddi Tazminata Konu Edilemez?

  1. Boşanma kararı kesinleştikten sonra açılacak maddi tazminat davasının, kesinleşmeden itibaren bir yıllı süre içinde açılması gerekir, aksi halde zamanaşımına uğrar.
  2. Taraflar evlenme sırasında yapılan masraflar ile evlenme nedeniyle verilen hediyeleri maddi tazminat olarak isteyemezler.
  3. Tarafların eşit kusurlu olması veya tazminat talep eden eşin davalı eşten daha fazla kusurlu olması halinde maddi tazminata hükmedilemez.

Boşanmada tazminat davasında maddi tazminatın belirlenmesinde eşlerin kusur durumu ve eşlerin maddi güçlerinin tam olarak ortaya konması önem arz ettiğinden bir boşanma avukatı aracılığıyla takip edilmesinde hukuki yarar olduğu görüşündeyiz.

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Boşanma Davası Nedir?

Boşanma Davası Nedir?

Boşanma eşlerin evlilik birliğini devam ettiremeyecek durumda olması halinde, evliliğin hakim kararı ile sona erdirilmesidir.

Boşanma kararı eşlerin boşanma, ve nafaka, velayet, velayet paylaşımı, çocukla kişisel ilişki kurulması, mal paylaşımı, düğün takıları, tazminat vb hususlarda anlaşmış olmaları halinde anlaşmalı boşanma davası sonucunda sağlanabilir. Dava, eşlerin bu hususlardan herhangi birinde anlaşamaması halinde çekişmeli boşanma davası şeklinde de açılabilir.

İş bu makalemizde çekişmeli boşanma davası ve sonuçları incelenecek olup, anlaşmalı boşanma davasıyla ilgili ayrıntılı bilgi almak için buraya tıklayarak makalemizi okuyabilirsiniz.

Boşanma Sebepleri Nelerdir?

Medeni Kanunumuza göre, boşanmanın mutlaka bir sebebe dayanması gerekmektedir. Bu nedenle boşanma sebepleri Türk Medeni Kanunu’nun 161 ila 166 maddeleri arasında sınırlı biçimde belirlenmiştir. Kanuna göre boşanma sebepleri, zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme, haysiyetsiz hayat sürme,terk akıl hastalığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması, eşlerin anlaşması (anlaşmalı boşanma) ve boşanma davasının reddinden itibaren geçen üç yıl içinde ortak hayatın yeniden kurulamaması hallerdir.

Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Boşanma davası bir dava dilekçesi ile aile mahkemesinde açılır. Davayı açan tarafın dilekçesinde boşanma nedenini açıklaması, delillerini eklemesi, tanıklarını bildirmesi ve toplanacak delillerinin neler olduğunu açıkça bildirmesi gerekmektedir.

Yetkili aile mahkemeleri ise, davacı eşin yerleşim yeri aile mahkemesi, davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi veya eşlerin son altı aydır birlikte oturdukları yer aile mahkemesi olabilir. Dava bu yerlerden herhangi birinde açılabilecek olup, nerede açılırsa orada devam edeceğinden, davayı ilk olarak kimin açtığı önem arz etmektedir.

Boşanma Davası Nasıl İspat Edilir?

Medeni Kanunumuz, boşanma davalarına diğer davalara göre ispat konusunda bir kısım özel düzenlemeler ile aile mahkemesi hakimine delilleri serbestçe takdir edebilme imkanını vermiştir. Medeni Kanunumuzun  184. Maddesine göre; “Hâkim, boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz. Hâkim, bu olgular hakkında gerek re’sen, gerek istem üzerine taraflara yemin öneremez. Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hâkimi bağlamaz. Hâkim, kanıtları serbestçe takdir eder. Boşanma veya ayrılığın fer’î sonuçlarına ilişkin anlaşmalar, hâkim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz.”

Dolayısıyla boşanma davalarında boşanma nedeninin net biçimde belirtilmesi ve açıklanması, delillerin bildirilmesi ve toplanması oldukça önem arz etmektedir. Zira aile mahkemesi hakiminin benimsenen vicdani delil sistemi gereğince, ileri sürülen olayların gerçekten mevcut olduğuna vicdanen kanaat getirmezse, bunlar ispat edilmiş olsa bile davayı reddedebilecektir.

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.