Etiket: av. selce maraş büken

Haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat dava dilekçesi örneği, örnek dilekçe, iftira, beraat, Yargıtay kararları, adana avukat Selce Maraş Büken

Haksız Şikayet Nedeniyle Manevi Tazminat Dava Dilekçesi Örneği

Bu makalemizde haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat dava dilekçesi örneği ne yer verilecektir. Ancak öncelikle haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat dava dilekçesi yazımında faydalı olabilecek kısa açıklama yapmakta fayda görüyoruz. Konu ile ilgili ayrıntılı makalemizi buradan inceleyebilirsiniz.

Haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat dava dilekçesi bir başka kişi tarafından haksız biçimde kişilik hakları saldırıya uğrayan kişi tarafından açılır. saldırıya uğrayan kişi manevi tazminat talep edebilir. Bu dava türü hukuki dayanağını haksız fiil sorumluluğundan ve şikayet olunanın haksız yere lekelenmeme hakkı vardır. Yargıtay‘a göre bu davalarda tazminat miktarı belirlenirken, eylem ve olayın özelliklerinin yanı sıra tarafların kusur oranı, sıfatı, işgal ettikleri makam ve sosyal ve ekonomik durumları göz önünde tutulmalıdır.

Haksız Şikayet Nedeniyle Manevi Tazminat Dava Dilekçesi Örneği

ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE

DAVACI : ………………………..

VEKİLİ : Av. Selce MARAŞ BÜKEN

DAVALI : ………………………..

DAVA DEĞERİ : 50.000,00 TL

KONU : Haksız şikayet nedeniyle 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkile ödenmesi talebimizdir.

AÇIKLAMALARIMIZ

  1. Müvekkil ….., …/…./……. Tarihinden bu yana …………’nde ………… olarak çalışmaktadır. Müvekkil, davalıyı tanımamaktadır.
  2. Davalı, 15 Temmuz olaylarından hemen sonra; …/…./…….. tarihinde BİMER üzerinden şikayette bulunmuş, bu şikayetinde terör örgütü üyesi suçlamasında bulunarak müvekkilin de içinde bulunduğu bir liste vermiştir. Davalının şikayeti üzerinde müvekkil hakkında adli ve idari soruşturma başlatılmıştır. Adli soruşturma sırasında müvekkil …./…./…… tarihinde gözaltına alınmış ve …./…./…… tarihinde tutuklanmış, tahliye edildiği …./…./…… tarihine kadar yaklaşık …. gün cezaevinde kalmıştır. Akabinde ise imza atma suretiyle adli kontrol uygulanmıştır. Ayrıca müvekkil …./…./…… tarihinde ….. sayılı KHK ile kamu görevinden ihraç edilmiştir.
  3. Müvekkil hakkında Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ……/……. Soruşturma, …../……. sayılı ve …./…./……. tarihli kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Ayrıca müvekkil OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun …/…./……. tarih ve …../…… nolu kararı ile görevine iade edilmiştir.
  4. Müvekkil davalının şikayeti üzerinde darmadağın olan hayatını yeniden düzene oturtmuş gibi görünse de, bu süreç neredeyse ….. yıl sürmüştür. Ayrıca müvekkil için her ne kadar her şey yoluna girmiş gibi gözükse de davalının haksız şikayeti nedeniyle müvekkilin cezaevinde geçirdiği günler, yaşadığı buhran, işsiz kalması vb hatıraların izi asla silinmeyecektir. Müvekkil paragrafın başında da belirttiğimiz üzere halen …… olarak çalışmaktadır ve adliye çevresinde maalesef ki FETÖCÜ olarak dillendirilmekte, hem iş hem özel hayatında şüpheli bakışlara maruz kalmaktadır. Müvekkilin psikolojisi tamamen bozulmuştur.
  5. Özetle iş bu nedenler dahilinde, davalının hiç tanımadığı müvekkili FETÖ-PDY üyesi olmak gibi ağır bir suçlama ile itham etmesi neticesinde, ….. yılı aşkın süredir müvekkile çektirdiği acı ve döktürdüğü göz yaşları dikkate alınarak iş bu haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat dava dilekçesi ni kaleme almak ve 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkile verilmesini talep etmek zorunluluğumuz doğmuştur.

HUKUKİ DELİLLER : ……………………………………………………………………………………….

SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda arz ve izah edilen ve Sayın Mahkemenizce re’sen göz önünde tutulacak nedenler dahilinde; haksız şikayet nedeniyle 50.000 TL manevi tazminatın …/…/….. tarihinden itibaren işletilecek faizi ile davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz.

Davacı Vekili
Av. Selce MARAŞ BÜKEN

Adana avukat, Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu olarak, diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

sınava başkasını sokmak suçu, sınava başkasını sokmak yargıtay kararları, emsal karar, beraat, sınava kendisi yerine başkasını sokmak, adana ceza avukatı

Sınava Başkasını Sokmak Suçu

Bu makalemizde sınava başkasını sokmak suçu hakkında Yargıtay kararları doğrultusunda genel bilgi vereceğiz. Sınava başkasını sokmak suçu Türk Ceza Kanunu‘nda ayrıca düzenlenmiş bir suç değildir. Suçun işleniş biçimine göre “Resmi Belgede Sahtecilik” veya “Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan” suçları söz konusu olabilecektir.

Sınava Başkasını Sokmak Suçu

Sınava başkasını sokmak suçu, sınav giriş belgesinde değişiklik yapılması suretiyle işlenebileceği gibi, sınav giriş belgesinde değişiklik yapılmadan sınava girecek kişiye benzer birinin kullanılması  gibi farklı şekillerde işlenmektedir. Dolayısıyla somut olayda duruma göre “Resmi Belgede Sahtecilik” veya “Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan” suçları söz konusu olabilecektir.

Türk Ceza Kanunu’nun “Resmi Belgede Sahtecilik” başlıklı 204. maddesine göre; “Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.  Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır. hükmüne amirdir.

Türk Ceza Kanunu’nun “Resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” başlıklı 205. maddesine göre; “Gerçek bir resmi belgeyi bozan, yok eden veya gizleyen kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.” hükmüne amirdir.

Türk Ceza Kanunu’nun “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” başlıklı 206. maddesine göre; “Bir resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine yalan beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.” hükmüne amirdir.

Sınava Başkasını Sokmak Suçu İle İlgili Yargıtay Kararları

“…Sanığın kendisi yerine bir başkasını sınava soktuğunun sınavın başlangıcında görevlilerce yapılan kimlik kontrolü aşamasında anlaşılması ve herhangi bir belgenin düzenlenmemiş olması nedeniyle, eylem henüz hazırlık hareketi safhasında kaldığından, unsurları oluşmayan suçtan beraati yerine sanığın mahkumiyetine karar verilmesi …..uyarınca BOZULMASINA”  YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ, Esas Numarası: 2013/11429, Karar Numarası: 2015/26243, Karar Tarihi: 11.05.2015

“…Heyetimizce resimler üzerinde yapılan incelemede, 28.11.2010 tarihli sınava giren kişinin fotoğrafının tamamen farklı şahsa ait olduğu gibi bu sınavdaki başarı sırası ve puanının sanığın önceki dönemlerde girdiği sınavlarda aldığı başarı sırası ve puanına göre bariz şekilde yükseliş gösterdiği ve bu sonuca göre sanığın atamasının yapıldığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, 28.11.2010 tarihli sınav cevap kağıdı üzerinde yer alan imzanın sanığa aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra yukarıda belirtilen hususlar da nazara alınarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeler ile beraat kararı verilmesi …. BOZULMASINA” YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ, Esas Numarası: 2017/11260, Karar Numarası: 2018/9395, Karar Tarihi: 22.11.2018

“…Salon aday yoklama listesi ile cevap kağıdının doldurularak sınav salonunda görevli olan salon başkanı ve sınav gözetmenine teslim edilip sanık adına meçhul kişi tarafından imzalanmasından ibaret eyleminin TCK.nun 204/1. maddesindeki resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması yasaya aykırı” YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ, Esas Numarası: 2013/25377, Karar Numarası: 2015/31627, Karar Tarihi: 08.12.2015

“…Yapılan inceleme sonucunda, salon aday yoklama listesinde sanıklar adına atılan imzaların, sanıklara ait olmadığının 09/02/2012 tarihli Kriminal raporla belgelendiği anlaşılmakla; sürücü adaylığı yazılı sınavına girmeyip yerlerine başka kişileri sokan sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerinin sabit olduğu gözetilmeden mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,” YARGITAY CEZA DAİRESİ ,Esas Numarası: 2014/12221, Karar Numarası: 2016/2315, Karar Tarihi: 15.03.2016

Adana ceza avukatı olarak, Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu, TCK ve diğer ilgili kanunlarda düzenlenen suçların soruşturma aşamasından infaz aşamasına kadar tüm işlemlerine ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir.

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Meslekten çıkarma cezası dava dilekçesi, örnek dilekçe, yürütmenin durdurulması talepli dilekçe, polis, idari dava disiplin cezası iptal davası avukat adana

Meslekten Çıkarma Cezası Dava Dilekçesi Örneği

Bu makalemizde meslekten çıkarma cezası dava dilekçesi örneğine yer vereceğiz. Daha önceki makalemizde memuriyetten çıkarma cezası ile ilgili ayrıntılı bilgi vermiştik. Bilindiği üzere meslekten çıkarma cezası, polis memurları için en ağır disiplin yaptırımı olup, ancak açılacak iptal davası ile itiraz edilebilir bir işlemdir. Meslekten çıkarma cezası dava dilekçesi yürütmenin durdurulması talebini içerebilir. Meslekten çıkarma cezası iptal davası dilekçesi içeriğinde yapılan işlemin neden usul ve yasaya aykırı olduğu ayrıntılı biçimde anlatılmalı, Danıştay içtihatları ile desteklenmelidir. Aşağıda yer verdiğimiz dilekçe örnek mukabilinde olup meslekten çıkarma cezası dava dilekçesi nin alanında uzman bir idare hukuku avukatı tarafından hazırlanması en önemli tavsiyemizdir.

Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu , idare hukuku avukatı ve idari dava avukatı olarak, özellikle disiplin cezaları alanında, Türkiye’nin neredeyse tamamındaki İdare Mahkemeleri ve Danıştay’ da açılacak iptal ve tam yargı davaları hakkında hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir. İl dışından gelen görüşmeler zoom, google meet veya başkaca telekonferans yöntemleri ile gerçekleştirilebilmektedir.  

Meslekten çıkarma cezasının iptali konusunda paylaştığımız bir emsal Danıştay kararına buradan ulaşabilirsiniz.

Meslekten Çıkarma Cezası Dava Dilekçesi Örneği

…………….. NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA

DAVACILAR : …………………………..

VEKİLİ : Av. Selce MARAŞ BÜKEN

DAVALI : T.C. İçişleri Bakanlığı 

TEBLİĞ TARİHİ : …/…./…….

KONU : Davalı idare Yüksek Disiplin Kurulu’nun ….. Karar, …. Dosya numaralı ve …/…/…… tarihli kararı ile müvekkile tecziye edilen MESLEKTEN ÇIKARMA disiplin cezasının ÖNCELİKLE YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA ve dava sonucunda İPTALİNE karar verilmesi talebimizdir.

AÇIKLAMALARIMIZ

1. Müvekkil ……, ……. yıllık polis memurudur ve yaklaşık ….. yıldır ……. Şube Müdürlüğünde görev yapmaktadır. Bugüne dek disiplin cezası almak bir yana dursun amirlerinden sözlü bir uyarı dahi almamıştır, sicili temizdir. Müvekkil hakkında usule ve esasa aykırı biçimde yürütülen disiplin soruşturması nedeniyle …… İl Polis Disiplin Kurulu’nun …/…/….. tarih ve …… sayılı kararı ile Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu’nun ….. Karar, ….. Dosya numaralı ve …/…/…… tarihli kararı ile “…………….” suçunu işlediği gerekçesiyle MESLEKTEN ÇIKARMA CEZASI tecziye edilmiştir.

2. Söz konusu karar müvekkile …/…/….. tarihinde tebliğ edilmiş olup, dosya içeriği ile verilen kararın birlikte değerlendirilmesi neticesinde;  idari işlemin öncelikle yürütmesinin durdurulması ve dava sonunda da iptali için iş bu davayı açmak zorunluluğumuz hasıl olmuştur.

3. Yapılan işlem ve müvekkile verilen meslekten çıkarma cezası usul ve yasaya aykırıdır, şöyle ki; …………………………………………………………………………………………………………………………………….

4. ……………………………………………………………………………………………………………………………………………..

……………………………………………………………………………………………………………………………………….

5. Tesis edilen meslekten çıkarma cezasının bu anlamda müvekkilin kendisi ve ailesi için TELAFİSİ İMKANSIZ ZARARLARA NEDEN OLACAĞI açıktır. Ayrıca yapılan işlem AÇIKÇA HUKUKA AYKIRIDIR.  Bu doğrultuda iş bu davayı açmak ve Sayın Mahkemenizden 2577 sayılı yasanın 27/2. maddesinde öngörülen şartların açıkça ortada olduğundan yürütmenin durdurulması istemimizin kabulüne karar verilmesini talep etmek zorunluluğumuz hasıl olmuştur.

HUKUKİ DELİLLER :
1. Soruşturma dosyası,
2. ………………………
3. ………………………
4. Yargılamanın işine yarayacak her türlü delil.

SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda arz ve izah ettiğimiz nedenler ve Sayın Mahkemeniz’ce re’sen göz önünde tutulacak nedenler dahilinde, Davalı idare Yüksek Disiplin Kurulu’nun ….. Karar, …. Dosya numaralı ve …/…/…… tarihli kararı ile müvekkile tecziye edilen MESLEKTEN ÇIKARMA disiplin cezasının ÖNCELİKLE YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA ve dava sonucunda İPTALİNE, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı idareye tahmiline, karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz.

Davacı Vekili
Av. Selce MARAŞ BÜKEN

Adana İdare Hukuku Avukatı

İdare hukuku avukatı ve adana idari dava avukatı olarak bilgilendirme yapmak amacıyla paylaştığımız makalelerin bir kısmı ise şu şekildedir;

  • İptal davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Akademik kadro bilim sınavına itiraz ile ilgili makalemize buradan,
  • Akademik kadro sınavına itiraz ve iptal davası ile ilgili detaylı bilgiye buradan,
  • Tam yargı davasının incelendiği makalemize buradan,
  • Disiplin soruşturmasına savunma örneğine buradan,
  • Memur disiplin cezasına karşı açılacak iptal davasının incelendiği makalemize buradan, 
  • Memur disiplin cezasına itiraz konusunun ayrıntılı incelendiği makalemize buradan
  • Disiplin soruşturmasında soruşturma usulünün incelendiği makalemizi buradan
  • Soruşturma izni verilmesi itiraz dilekçesi örneğini buradan okuyabilirsiniz.

Makalelerimiz her geçen gün güncellendiği için ayrıntılı bilgi için lütfen sitemizde arama yapınız.

 

yıllık iznin uzun süre kullanılmaması, uzun süre yıllık izin kullanmama, işçinin uzun süre yıllık izne çıkmaması, yıllık izin kullanmaması, adana iş avukatı

Yıllık İznin Uzun Süre Kullanılmaması

Bu makalemizce yıllık iznin uzun süre kullanılmaması duruma Yargıtay’ın bakış açısını değerlendireceğiz. İşçinin yıllık iznin uzun süre kullanılmaması durumunu Yargıtay hayatın olağan akışına ve hayatın genel tecrübelerine aykırı bulmaktadır. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2020/4529 Esas, 2021/2680 Karar ve 28/01/2021 Tarihli yakın zamanda verdiği bir kararında da aynı şekilde karar vermiştir. Yargıtay kararında 8 yıl 1 ay 5 günlük çalışma süresi içinde işçinin hiç yıllık izin kullanmamasını hayatın olağan akışına aykırı bulmuştur. Kararın tam metni şu şekildedir:

Yıllık İznin Uzun Süre Kullanılmaması

YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2020/4529

Karar Numarası: 2021/2680

Karar Tarihi: 28.01.2021

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı hakları ödenmediğinden haklı fesih yaptığını ileri sürerek, kıdem tazminatı, ücret, fazla mesai, genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı davanın reddini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak ücret talebinin reddine, sair taleplerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İstinaf:

Kararı davalı istinaf etmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:

Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf talebi esastan reddedilmiştir.

Temyiz:

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Yıllık izin alacağı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Mahkemece, yıllık izin kullandırıldığı işverence ispat edilemediğinden 8 yıl çalışmaya karşılık gelen 130 günlük ücret ödenenin mahsubu ile hüküm altına alınmıştır.Davacı işçinin 8 yıl 1 ay 5 günlük çalışma süresi içinde hiç yıllık izin kullanmaması genel hayat tecrübelerine uygun değildir. Bu sebeple hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesine göre davacı duruşmaya çağrılarak hiç yıllık izin kullanıp kullanmadığı, memleketine veya işyerinin bulunduğu ilden herhangi bir sebeple başkaca bir yere ziyaret veya sair amaçla gidip gitmediği sorulup açıklattırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı görülmüştür.

SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.01.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Adana İş Avukatı

Adana iş avukatı olarak kaleme aldığımız; “Kıdem Tazminatı Nedir” başlıklı makalemize buradan, “Kıdem Tazminatı Nasıl Hesaplanır” başlıklı makalemize buradan, “İşçilik Alacakları Nelerdir?” başlıklı makalemize buradan, “İşçilik Alacaklarında Faiz” başlıklı makalemize buradan, “İşçilik Alacaklarında Zamanaşımı” başlıklı makalemize buradan, “Kadın İşçinin Evlenmesi Halinde Kıdem Tazminatı” başlıklı makalemize buradan, “İşçilik Alacakları Dava Dilekçesi Örneği”ne ise buradan ulaşabilirsiniz. Adana işçi avukatı olarak ele aldığımız makalelerimiz her geçen gün güncellendiği için lütfen sitemizde arama yapınız.

işveren ihtarname örneği, işverenin haklı nedenle feshi ihtarname örneği, işverenin işçiye ihtar çekmesi, iş akdini tazminatsız feshetmek, adana iş avukatı

İşveren İhtarname Örneği (Haklı Nedenle Fesih)

Bu makalemizde işveren ihtarname örneği ne yer verilecektir. 4857 s. Kanun’un 25. maddesinde sayılan durumların gerçekleşmesi halinde işverenin işçiye ihtar çekmesi ve iş akdini feshetmesi mümkündür.  İşverenin haklı nedenle feshi ihtarname yoluyla yapması dava aşamasında ispat ve iddia kolaylığı sağladığından hukuken en sağlıklı olandır. Makalemizde yer verilen işveren ihtarname örneği örnek mukabilinde olup, somut olaya göre uyarlanması gerekmektedir. İhtarname ve benzeri hukuki belgelerin hazırlanmasında alanında uzman bir adana iş avukatı nan yardım ve danışmanlık alınarak düzenlenmesi en önemli tavsiyemizdir.

Adana iş avukatı olarak kaleme aldığımız; “Kıdem Tazminatı Nedir” başlıklı makalemize buradan, “Kıdem Tazminatı Nasıl Hesaplanır” başlıklı makalemize buradan, “İşçilik Alacakları Nelerdir?” başlıklı makalemize buradan, “İşçilik Alacaklarında Faiz” başlıklı makalemize buradan, “İşçilik Alacaklarında Zamanaşımı” başlıklı makalemize buradan, “Kadın İşçinin Evlenmesi Halinde Kıdem Tazminatı” başlıklı makalemize buradan, “İşçilik Alacakları Dava Dilekçesi Örneği”ne ise buradan ulaşabilirsiniz. Adana işçi avukatı olarak ele aldığımız makalelerimiz her geçen gün güncellendiği için lütfen sitemizde arama yapınız.

İşveren İhtarname Örneği (Haklı Nedenle Fesih)

İHTAR EDEN                     : ……………………….

VEKİLİ                                 : Av. Selce MARAŞ BÜKEN

MUHATAP                          : ……………………….

ADRES                                  : ……………………….                     

Sayın Muhatap;

Müvekkilimize ait işyerinde ……. yılından bu yana ……. olarak çalışmaktasınız. Ancak, …/…/….. günü yaşanan müvekkilin çalışanlarından amiriniz konumundaki …………. ile yaptığınız tartışma sırasında sinkaflı hakaret ve küfürler sarf ettiğiniz ve tartışmanın devamında ………….’nın üzerine yürüdüğünüz hem kamera kayıtlarında görülmektedir hem de tanık beyanları ile doğrulanmıştır. ………..’nın şikayeti üzerine başlatılan soruşturma sonucunda hakkınızda Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ……… sayılı iddianamesi ile hakaret ve tehdit suçlarından cezalandırılmanızın talep edildiği de malumunuzdur. Bu doğrultuda 4857 sayılı Kanun’un 25/II hükümleri gereğince iş akdiniz bildirimsiz ve tazminatsız feshedildiğiniz tarafınıza ihtaren bildiririz.

İhtar Eden Vekili

Av. Selce MARAŞ BÜKEN

İşçinin haklı nedenle feshi ihtarname örneği, işçi haklı nedenle fesih ihtarnamesi, adana işçi avukatı, iş avukatı, noterden ihtarname, kıdem tazminatı

İşçinin Haklı Nedenle Feshi İhtarname Örneği

Bu makalemizde işçinin haklı nedenle feshi ihtarname örneği ne yer verilecektir. İşçinin haklı nedenle feshi ihtarname yoluyla yapması dava aşamasında ispat ve iddia kolaylığı sağladığından hukuken en sağlıklı olandır. Makalemizde yer verilen işçinin haklı nedenle feshi ihtarname örneği örnek mukabilinde olup, somut olaya göre uyarlanması gerekmektedir. Dolayısıyla işçinin haklı nedenle fesih ihtarnamesi gibi kıdem tazminatı yönünden önemli sonuçla doğuran bu hukuki işlemdir. İşçinin haklı nedenle feshi ihtarnamesinin alanında uzman bir adana iş avukatı nan yardım ve danışmanlık alınarak düzenlenmesi en önemli tavsiyemizdir.

Adana iş avukatı olarak kaleme aldığımız; “Kıdem Tazminatı Nedir” başlıklı makalemize buradan, “Kıdem Tazminatı Nasıl Hesaplanır” başlıklı makalemize buradan, “İşçilik Alacakları Nelerdir?” başlıklı makalemize buradan, “İşçilik Alacaklarında Faiz” başlıklı makalemize buradan, “İşçilik Alacaklarında Zamanaşımı” başlıklı makalemize buradan, “Kadın İşçinin Evlenmesi Halinde Kıdem Tazminatı” başlıklı makalemize buradan, “İşçilik Alacakları Dava Dilekçesi Örneği”ne ise buradan ulaşabilirsiniz. Adana işçi avukatı olarak ele aldığımız makalelerimiz her geçen gün güncellendiği için lütfen sitemizde arama yapınız.

İşçinin Haklı Nedenle Feshi İhtarname Örneği

İHTAR EDEN                     : ……………………….

VEKİLİ                                 : Av. Selce MARAŞ BÜKEN

MUHATAP                          : ……………………….

ADRES                                  : ……………………….                     

Sayın Muhatap; Müvekkilimizin ……. yılından bu yana fiili ve organik bağa sahip aynı adreste bulunan işyerinizde çalıştığı bilginiz dahilindedir. Müvekkilin iş akdini aşağıda arz ettiğimiz nedenler dahilinde haklı nedenle feshettiğimizi bildiririz;

  1. SGK KAYITLARINA GERÇEK ÜCRETİN YANSITILMAMASI: Müvekkil proje operatörü olarak çalışmasına ve aslında daha yüksek maaş almasına rağmen SGK kayıtlarında ücreti asgari ücret olarak gösterilmekte, primi asgari ücret üzerinden yatırılmaktadır. Bu haksız uygulamayı örtbas edebilmek adına müvekkilin aylık maaşının asgari ücret kadar olan kısmı banka hesabına yatırılırken, asgari ücretin üzerinde kalan tutar tarafınızca makbuz ile elden ödenmektedir.
  2. FAZLA MESAİ ÜCRETİNİN ÖDENMEMESİ: Müvekkil işyerinizde hafta içi …:… – …:…. saatleri arası, cumartesi günleri ise …:… – …:….saatleri arasında çalışıyor, bu şekilde haftada 45 saati aşar biçimde çalışma yapıyor olmasına, fazla mesai ücreti kendisine ödenmemiştir.
  3. İŞYERİNDE UYGULANAN MOBBİNG VE BASKI: Özellikle son dönemde artan bir şekilde müvekkil ağır biçimde baskı ve mobbinge uğramakta, işyerinde huzur ve güven içinde çalışamamaktadır. Eşinin de aynı işyerinde çalışıyor olması nedeniyle, her ikisinin de işsiz kalacağı korkusuyla ve geçim kaygısıyla hazmetmek zorunda kaldığı onur kırıcı davranışlar artık çekilmez hale gelmiştir.

SGK primlerinin düşük gösterilmesi suretiyle hem müvekkile zarar veren hem de devletin prim kaybına uğramasına neden olan bu haksız uygulama; müvekkilin fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi, işyerinde uygulanan baskı ve mobbing sebebiyle 4857 sayılı Kanun‘a göre iş akdini haklı nedenle feshediyoruz. Bu nedenle; müvekkil adına doğmuş olan kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve fazla mesai ücretinin iş bu ihtarnamenin tebliğinden itibaren …. iş günü içinde tarafımıza ödenmesi hususunda tarafınızı ihtar ettiğimizi, bu hususta görüşme ve uzlaşmaya açık olduğumuzu ve ancak talep edilen alacakların tarafınızca ödenmemesi halinde alacakların tahsili için yasal yollara başvuracağımızı, tüm işçilik alacakları, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinden müşterek-müteselsil sorumlu olacağınızı ihtar ederiz.

İhtar Eden Vekili

Av. Selce MARAŞ BÜKEN

Borçlunun ödeme şartını ihlal suçu yargıtay kararları, yargıtay emsal karar, taahhüdü ihlal, taahhüdü ihlal beraat yargıtay kararı

Borçlunun Ödeme Şartını İhlal Suçu Yargıtay Kararları

Bu makalemizde borçlunun ödeme şartını ihlal suçu yargıtay kararları na yer vereceğiz. Yargıtay’ın borçlunun ödeme şartını ihlal suçunda çeşitli sebeplerle bozma kararı verdiği görülmektedir. Borçlunun ödeme şartını ihlal suçu Yargıtay kararlarında en çok taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen faizin ve işleyecek faizin açıkça ayrıca gösterilmemesinden kaynaklanmaktadır. Yargıtay borçlunun ödeme şartını ihlal suçu konusunda ayrıca vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin de belirlenmesi gerektiğine karar vermektedir. Taahhüdü ihlal şikayet dilekçesi başlıklı makalemize buradan ulaşabilirsiniz. Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Borçlunun Ödeme Şartını İhlal Suçu Yargıtay Kararları

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2021/1774, Karar Numarası: 2021/2315, Karar Tarihi: 02.03.2021

“…Dosya kapsamına göre; 2004 sayılı Kanun’un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği, 09/08/2019 tarihli taahhütnamede taahhüt tarihinden taksitlerin tamamının ödeneceği tarihe kadar işleyecek faizini 3.868,72 Türk lirası olarak gösterildiği ancak takip tarihinden taahhüt tarihine kadar işlemiş faiz hususunda açıklık bulunmadığı, işlemiş ve işleyecek faiz miktarlarının ayrı ayrı hesaplanarak gösterilmediği gibi alacaklının takip tarihinden taahhüt tarihine işlemiş faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğu ayrıca borçlu tarafından ödenmesi gereken tahsil ve başvuru harçlarının da taahhüt tutanağında gösterilmediğinden taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği ”  

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ, Esas Numarası: 2021/1459 ,Karar Numarası: 2021/2310, Karar Tarihi: 02.03.2021

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 35. maddesinin 3. fıkrası gereğince serbest olmayan sanığa tebliğ edilen kararın kendisine okunup anlatılması gerektiği, somut olayda ise … 3. İcra Ceza Mahkemesince sanığın yokluğunda verilen 06/12/2018 tarihli kararın İskilip Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü aracılığı ile “gerekçeli kararı ve şikayet dilekçesini okumak/almak suretiyle” tebliğ edildiği, ancak anılan düzenleme uyarınca tebliğ edilen kararın sanığa okunup anlatıldığına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 263/1. maddesi uyarınca hükümlü bulunduğu ceza infaz kurumu müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek kanun yollarına başvurabileceği hususunun hatırlatıldığına dair bir bilginin yer almaması nedeniyle yapılan tebligatın geçerli sayılamayacağı ve bu nedenle sanık müdafiinin 28/02/2019 tarihli itiraz dilekçesi üzerine merciince işin esasına girerek bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde itirazın süre yönünden reddine karar verilmesinde isabet görülmediği…”

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ, Esas Numarası: 2021/1776, Karar Numarası: 2021/2305, Karar Tarihi: 02.03.2021

“Somut olayda müşteki vekilince 31/01/2020 tarihli dilekçe ile taahhüdün 25/12/2019 ve 25/01/2020 tarihli ödemelerinin ihlal edildiğinden bahisle şikayetçi olunması üzerine verilen 3 aya kadar tazyik hapsinin kesinleşmesini takiben, sanık müdafiinin 17/07/2020 tarihli dilekçesi ve taksitlerin icra veznesine yatırıldığına dair dekontları ibraz etmesi üzerine, Mahkemesince cezasının infaz edilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmiş ise de, dosya kapsamından tazyik hapsinin infazına başlanılıp başlanılmadığının belirli olmadığı, öncelikle bu durumun kontrol edilerek, infaza başlanılmış olması durumunda şikayet tarihine kadar olan ödemelerin yapılmasından dolayı 2004 sayılı Kanunun 340. maddesine göre sanığın tahliyesine, kalan taksitlerin tekrar ödenmemesi durumunda ise tazyik hapsine yeniden karar verilmesi, müşteki taraf feragat eder veya borç itfa edilirse  

2004 sayılı Kanun’un 354. maddesine göre davanın düşmesine karar verilmesi ve hapsin infazına başlanılmamış ise infazın durmasına karar verilerek, ödemelerin tekrar kesilmesi durumunda yine 2004 sayılı Kanunun 340. maddesine göre infazın kaldığı yerden devamına karar vermesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde cezanın infaz edilmesine yer olmadığına şeklinde karar verildiğinden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği…”

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ, Esas Numarası: 2021/1772, Karar Numarası: 2021/2309, Karar Tarihi: 02.03.2021

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 23/3. maddesinde yer alan “Yargılamanın yenilenmesi hâlinde önceki yargılamada görev yapan hâkim aynı işte görev alamaz” şeklindeki düzenleme ile aynı Kanun’un 318/1. maddesinde ki “Yargılamanın yenilenmesi istemi, hükmü veren mahkemeye sunulur. Bu mahkeme, istemin kabule değer olup olmadığına karar verir.” biçimindeki düzenleme karşısında, ilk kararı veren hâkimin olayla ilgili kanaatinin oluştuğu, görüşünün ilk hükümle belirginleştiği, yeniden yargılama aşamasında ya da bu aşamaya götürecek talebin kabule değer olup olmadığına dair vereceği kararda önceki kanaat ve görüşünün etkisi altında kalabileceği, bu nedenle adil yargılama hakkının bir uzantısı olarak olaya tamamen yabancı, farklı bir hâkimin yargılamanın yenilenmesi talebini incelemesi gerektiği cihetle, somut olayda mahkûmiyet hükmünü veren hakim Selda Barış’ın, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin kararı verdiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği”

Ödeme nedeniyle takibin iptali dilekçesi, ödeme nedeniyle takibin iptali, itfa nedeniyle takibin iptal edilmesi, dilekçe örneği, adana avukat

Ödeme Nedeniyle Takibin İptali Dilekçesi

Bu makalemizde ödeme nedeniyle takibin iptali dilekçesi örneğine yer verilecektir. İcra İflas Kanunu’nun 33. Maddesi İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir hükmüne amirdir. Dolayısıyla ödeme yapılan bir borçtan dolayı ilamlı icra takibi başlatılması ve icra emrinin tebliği üzerine ödeme nedeniyle takibin iptali davası açılarak gönderilen icra emrine itiraz edilebilir. Ödeme nedeniyle takibin iptali takibin yapıldığı yer icra mahkemelerine aşağıda örneğini verdiğimiz ödeme nedeniyle takibin iptali dilekçesi  ile yapılabilir.

Ödeme Nedeniyle Takibin İptali Dilekçesi

ADANA NÖBETÇİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ’NE

İHTİYATİ TEDBİR TALEPLİDİR

İcra Dosya No : Adana …. İcra Müdürlüğü 

ŞİKAYET EDEN  BORÇLU :

VEKİLİ : Av. Selce MARAŞ BÜKEN

ALACAKLI :

VEKİLİ :

KONU : Adana … İcra Dairesi’nin …../……. E. sayılı ilamlı icra takibinin, takip dayanağı olarak gösterilen ilamda yer alan alacakların ödenmiş olmasından dolayı usule ve yasaya aykırı mükerrer ödeme talebi içeren takibin iptali isteminden ibarettir.

TEBLİĞ TARİHİ : …/…./…….

AÇIKLAMALARIMIZ

1. Alacaklı tarafından Adana … İcra Dairesi’nin …./….. E. sayılı dosyasına binaen Örnek No: 4-5* icra emri düzenlenmiş olup …/…./…… tarihinde tarafımıza tebliğ edilmiştir. Bahsi geçen icra emri, ilamların yerine getirilmesine ilişkin olup, takip dayanağı ilam niteliğinde belge olarak da ……….. Mahkemesi’nin …./……. E. Ve …../…….. K. Sayılı kararı gösterilmiştir. (Ek-1: İcra emri) Ancak Adana … İcra Dairesince yapılan işlem usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki;

2. Takibin dayanağı ilam niteliğinde belge olarak gösterilen ilam ……….. Mahkemesi’nin …./……. E. Ve …../…….. K sayılı kararıdır. (Ek-2: A ……….. Mahkemesi’nin …./……. E. Ve …../…….. K sayılı kararı) Kararda, ……. TL alacak bedelinin, …… TL vekalet ücretinin ve …….. TL yargılama giderinin müvekkilden alınarak davalıya ödenmesine hükmedilmiştir. Başlatılan icra takibi de bu alacaklara ilişkindir.

Müvekkilin alacaklı görünene borcunu ödemiştir. Bu nedenle ödeme nedeniyle takibin iptali talep etmek zorunlu olmuştur.

3. Bu doğrultuda, 4….. TL alacak bedelin, …… TL vekalet ücreti ve ……….. yargılama gideri kararda davalının web sitesinde ve ödeme sisteminde de bulunan ve aktif olarak kullanılan …………….. IBAN nolu hesabına takipten önce …./…./….  tarihinde toplam ……… TL havale edilmek suretiyle ödenmiştir. Ödeme dekontunda da “ ……….. Mahkemesi’nin …./……. E. Ve …../…….. K gereği alacak, yargılama gideri ve vekalet ücreti ödemesi” olduğu açıklaması belirtilmiştir. (Ek-3: Ödeme Dekondu)

4. İcra İflas Kanunu’nun 33. Maddesi İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir hükmüne amirdir. Bu doğrultuda borcun ödenmiş olması sebebiyle müvekkil aleyhine başlatılmış olan Adana … İcra Dairesi’nin …../……. E. sayılı ilamlı icra takibi usule ve yasaya aykırı olup söz konusu takibin iptalini talep etme zaruretimiz hasıl olmuştur.

HUKUKİ DELİLLER :
1. Adana … Dairesi’nin …./…… E. sayılı Dosyası,
2. …………….. Mahkemesi’nin ……/…….. Esas, …../….. Karar sayılı kararı,
3. Ödeme belgesi,
4. Yargılamanın işine yarayacak her türlü delil.

SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda arz ve izah etmiş olduğumuz tüm bu sebepler ışığında müvekkil şirket aleyhine başlatılan Adana … İcra Dairesi’nin …./…… E. sayılı icra dosyasına istinaden gönderilen Örnek 4-5* icra emrinin usul ve yasaya aykırı olmasından dolayı, öncelikle İCRA DOSYASININ TEDBİREN DURDURULMASINA, İlamlı icra takip işlemi ve İCRA EMRİNİN İPTALİNE yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz.

Şikayet Eden Borçlu
Vekili
Av. Selce MARAŞ BÜKEN

EKLER :
Ek-1: İcra emri
Ek-2: Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/75 Esas, 2021/37 Karar sayılı kararı
Ek-3: Ödeme Dekondu

Borca itirazın süresinde ve usulüne uygun biçimde yapılmasında, bir adana icra avukatı ndan destek ve hukuki yardım alınması en önemli tavsiyemizdir.

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

 

Yeniden evlenme nedeniyle velayetin değiştirilmesi davası, annenin yeniden evlenmesi, babanın yeniden evlenmesi, boşanmış annenin evlenmesi, yargıtay

Yeniden Evlenme Nedeniyle Velayetin Değiştirilmesi

Bu makalemizde yeniden evlenme nedeniyle velayetin değiştirilmesi konusuna yer verilecektir. Velayet hakkının verildiği annenin yeniden evlenmesi veya babanın yeniden evlenmesi velayetin değiştirilmesi davası nı da gündeme getirmektedir. Boşanma davalarının hızlı artışına paralel olarak yeniden evlenme nedeniyle velayetin değiştirilmesi davaları da aynı oranda artmaktadır. Boşanmış annenin yeniden evlenmesi velayetin değiştirilmesi davasında çoğunlukla gündeme gelse de konunun Yargıtay içtihatları nezdinde değerlendirilmesi faydalıdır.

Yeniden Evlenme Nedeniyle Velayetin Değiştirilmesi

Daha önceki makalelerimizde de değindiğimiz üzere velayet davalarında mühim olan çocuğun üstün menfaatidir. Boşanma davasında tarafların kusur durumları vb hususlar evlilik birliği ile ilgili olup, çocuğun velayeti konusunda önem arz etmektedir. Aynı şekilde yeniden evlenme nedeniyle velayetin değiştirilmesi davalarında da velayetin değiştirilmesinin çocuğun yararına olacağına dair başkaca bir delil yoksa, annenin veya babanın evlenmiş olmasının tek başına yeniden evlenme nedeniyle velayetin değiştirilmesi ni gerekmediğine karar verilmektedir.

Velayet davaları ile ilgili ayrıntılı bilgi almak için; “Çocuğun Velayeti Nasıl Alınır?” başlıklı makalemize buradan, “Boşanma Davasında Velayet” başlıklı genel bilgilendirici makalemize buradan, “Eski Eşin Ölümü Halinde Çocukların Velayeti” başlıklı makalemize buradan“Velayet Davası Nedir?” başlıklı makalemize buradan, “Velayetin Değiştirilmesi Dava Dilekçesi”ne ise buradan ulaşabilirsiniz. Her velayet davasının da boşanma davasının da kendi somut şartları içinde değerlendirilmesi gerekir. Velayet ve boşanma hususunda mahkemeler birçok etkeni değerlendirmekte, birçok konuya dikkat etmektedirler. Adana velayet avukatı hakimlerin velayet davalarında değerlendirdikleri birçok kıstas ve konuları bildikleri için başarılı davalar yürütebilmektedirler.

Annenin Başkasıyla Evlenmesi Velayetin Değiştirilmesi Davasına Etkisi

“Boşanma kararı ile birlikte ortak çocuğun velayeti davalı anneye verilip kesinleşmiştir. Mahkemece bu kez velayetin değiştirilerek, anneden alınıp babaya verilmesine karar verilmiş ise de; toplanan delillerle annenin velayet görevini kötüye kullandığına veya ihmal ettiğine ilişkin bir delil elde edilememiştir. Velayeti üstlenen anne veya babanın tekrar evlenmiş olması; tek başına velayetin değiştirilmesi için yeterli değildir. Çocuğun menfaati (üstün yararı) gerektirdiği takdirde, velayet değiştirilebilir (TMK. md. 349). Velayetin değiştirilmesinin çocuğun menfaatine olacağına ilişkin bir delil de mevcut değildir. O halde; velayetin değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde kabulü isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir.” Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, Esas Numarası: 2013/4764, Karar Numarası: 2013/25031, Karar Tarihi: 04.11.2013

Babanın Başkasıyla Evlenmesi Velayetin Değiştirilmesi Davasına Etkisi

“Dosya incelendiğinde, davanın açıldığı 02.12.2013 tarihinden itibaren yargılama süreci boyunca tarafların ortak çocuklarının davacı-karşı davalı anne yanında kaldıkları sabittir. Mahkemece alınan sosyal inceleme raporunda, çocukların anne yanında kalmalarının fiziksel, sosyal, kültürel ve psikolojik gelişimlerini olumsuz etkileyeceği hususu ispatlanmamış olup, duruşmada dinlenen ortak çocukların da velayet hususunda ebeveynleri arasında seçim yapmak istemedikleri anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı babanın ise kendisine yeni bir aile düzeni kurmuş olması ve çocukların alıştıkları çevreden ayrılmaması ilkeleri bir arada değerlendirildiğinde ortak çocuklar H. ve A. E.’nin velayetlerinin davacı-karşı davalı anneye verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle davalı-karşı davacı babaya verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönüyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.”  Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, Esas Numarası: 2020/6360, Karar Numarası: 2021/431, Karar Tarihi: 20.01.2021

Takibin iptali dava dilekçesi örneği, icra takibinin iptali dava dilekçesi örnek dilekçesi, adana avukat, icra takibinin iptali ilamlı icra, tedbir talebi

Takibin İptali Dava Dilekçesi Örneği

Bu makalemizce icra takibin iptali dava dilekçesi örneğine yer verilecektir. İcra takibinin iptali dava dilekçesi olarak kullanılabilecek dilekçe örnek niteliğinde olup, somut olaya göre uyarlanması gerekmektedir.

Takibin İptali Dava Dilekçesi

ADANA NÖBETÇİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ’NE

İHTİYATİ TEDBİR TALEPLİDİR

İcra Dosya No : Adana …. İcra Müdürlüğü 

ŞİKAYET EDEN  BORÇLU :

VEKİLİ : Av. Selce MARAŞ BÜKEN

ALACAKLI :

VEKİLİ :

KONU : Adana … İcra Dairesi’nin …../……. E. sayılı ilamlı icra takibinin, takip dayanağı olarak gösterilen ilamın menfi tespit kararı olmasından dolayı usule ve yasaya aykırı takibin iptali isteminden ibarettir.

AÇIKLAMALARIMIZ

1.Alacaklı tarafından Adana …. İcra Dairesi’nin …./…… E. sayılı dosyasına binaen Örnek No:4-5* icra emri düzenlenmiş olup …/…/….. tarihinde tarafımıza tebliğ edilmiştir. Bahsi geçen icra emri, ilamların yerine getirilmesine ilişkin olup, takip dayanağı ilam niteliğinde belge olarak da …………… Mahkemesi’nin …../…….. E. Ve ……/…….. K. Sayılı kararı gösterilmiştir. Ancak Adana …… İcra Dairesince yapılan işlem usul ve yasaya aykırıdır. Aşağıda izah edilen nedenler dahilinde takibin iptali dava dilekçesi ni Sayın Mahkemenize sunmak zarureti doğmuştur.

2. TAKİP DAYANAĞI İLAM MENFİ TESPİT KARARI NİTELİĞİNDE OLUP KARAR KESİNLEŞMEDEN İCRA TAKİBİNE KONU EDİLMESİ USULE VE YASAYA AYKIRIDIR.

 Alacaklı davalı tarafın menfi tespit davası olarak açmış olduğu ve takip dayanağı olarak gösterdiği Adana………….. Mahkemesi’nin …../…….. E. Ve ……/…….. K. Sayılı kararı ile; “Davanın kabulü ile, Davacının Ankara ….. İcra Müdürlüğü’nün …./…… E. Sayılı takip dosyasından davalıya borçlu olmadığının tespitine” karar verilmiştir. Ancak söz konusu mahkeme kararı tarafımıza henüz tebliğ edilmemiş olup KARAR KESİNLEŞMEMİŞTİR.

Takibe dayanak mahkeme kararı tespite ilişkin hükümleri kapsadığından MENFİ TESPİT DAVASIDIR. Tüketici tarafından menfi tespit davası sonucunda verilen karar kesinleşmeden müvekkil aleyhine icra takibine konu edilmiştir. Dava dosyasının celbi ile menfi tespite ilişkin kararın henüz kesinleşmediği anlaşılacaktır.

2. İLAMIN ESAS HAKKINDAKİ HÜKMÜ KESİNLEŞMEDEN VEKALET ÜCRETİ VE YARGILAMA GİDERİNE İLİŞKİN BÖLÜMÜ AYRICA İNFAZ VE İCRA TAKİBİNE KONU EDİLEMEZ. 

Takip dayanağı menfi tespit konulu kararın İİK 72. Maddesi gereğince kesinleşmeden icra takibine konulması mümkün değildir. İlamda yer alan eklentiler de aynı kurala tabi olduğundan müvekkil aleyhine başlatılan icra takibi usul ve yasaya aykırıdır.

İlamın esas hakkındaki hükmü kesinleşmeden vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkin bölümü ayrıca infaz ve icra takibine konu edilemez. (Yargıtay HGK 05.10.2005 tarih ve 2005/12-534 E. 2005/554 K. Sayılı kararı)

Yukarıda da ifade etmiş olduğumuz üzere; müvekkil aleyhine başlatılmış olan Adana …. İcra Dairesi’nin …./….. E. sayılı ilamlı icra takibi usule ve yasaya aykırı olup söz konusu takibin iptalini talep etme zaruretimiz hasıl olmuştur.

HUKUKİ DELİLLER :

1.Adana …. İcra Dairesi’nin ……/….. E. sayılı Dosyası
2. ………….. Mahkemesi’nin …../…….. E. Ve ……/…….. K. Sayılı dosyası
3.İcra Emri tebliğ mazbatası sureti vs her türlü yasal deliller

SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda arz ve izah etmiş olduğumuz tüm bu sebepler dahilinde; öncelikle İCRA DOSYASININ TEDBİREN DURDURULMASINA, İlamlı icra takip işlemi ve İCRA EMRİNİN İPTALİNE
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz.

Şikayet Eden Borçlu Vekili
Av. Selce MARAŞ BÜKEN

Borca itirazın süresinde ve usulüne uygun biçimde yapılmasında, bir adana icra avukatı ndan destek ve hukuki yardım alınması en önemli tavsiyemizdir.

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.