Etiket: Anlaşmalı Boşanma

Boşanmadan sonra nafaka davası açılır mı, anlaşmalı boşanmadan sonra yoksulluk nafakası, çekişmeli boşanmadan sonra nafaka davası, adana boşanma avukatı

Boşanmadan Sonra Nafaka Davası

Bu makalemizde boşanmadan sonra nafaka davası açılabilir mi sorusuna cevap arayacağız. Boşanmadan sonra nafaka davası açılıp açılamayacağı somut olayın özelliklerine, özellikle anlaşmalı boşanmadan sonra nafaka davası konusunda boşanma protokolünün incelenmesine, çekişmeli boşanmadan sonra nafaka davası nda da yasal şartların yerinde olup olmadığına göre değişmektedir. Dolayısıyla somut olayın doğru değerlendirilmesi açısından adana boşanma avukatı ndan hukuki danışmanlık alınması gerekmektedir.

Boşanmadan Sonra Nafaka Davası

Boşanmadan sonra nafaka davası açılıp açılmayacağının değerlendirmesinde öncelikle boşanmanın anlaşmalı boşanma mı yoksa çekişmeli boşanma davası şeklinde mi gerçekleştirildiği önem arz etmektedir. Anlaşmalı boşanmadan sonra yoksulluk nafakası konusunu buradaki makalemizde ayrıntılı olarak incelemiştik. Ancak özetlemek gerekirse  Yargıtay son tarihli kararlarında anlaşmalı boşanma esnasında yoksulluk nafakası talep edilmemişse bu durum taraflar açısından kesin hüküm oluştuğundan anlaşmalı boşanmadan sonra yoksulluk nafakası istenemeyeceğine hükmetmektedir. Ancak düzenlenen protokolde açıkça yoksulluk nafakası istenmediği beyan edilmemiş ise sonradan yoksulluk nafakası istenmesi mümkündür.

Boşanma çekişmeli boşanma davası ile gerçekleşmiş ve boşanma kararında nafakaya hükmedilmemişse bu durumda ayrı bir değerlendirme yapmak gerekir. Çekişmeli boşanmadan sonra nafaka davası açılması mümkündür. Ancak, boşanma davası sonrasında yoksulluk nafakası isteme hakkını kaybetmemiş nafaka alacaklısı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 178.maddesi hükmü gereğince bir yıl içerisinde boşanmadan ayrı olarak açacağı dava ile yoksulluk nafakası isteyebilecektir. Dolayısıyla boşanmadan sonra nafaka davası açılması ile ilgili  Kanun’un 178.maddesinde 1 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Dolayısıyla boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık süre içinde boşanmadan sonra nafaka davası açılabilir. Bu sürenin geçirilmesi halinde açılan davada davacı yoksulluk nafakası isteyebilme şartlarını taşıyor olsa bile boşanmadan sonra nafaka davası zamanaşımı nedeniyle reddedilecektir.

Boşanmadan Sonra Nafaka Davası Yargıtay Kararları

“Uyuşmazlık, anlaşarak boşanma davasında nafaka isteği olmadığını açıklayan tarafın bu beyanının, boşanma yüzünden yoksulluğa düşmesi nedeniyle açacağı yoksulluk nafakası davasında kendisini bağlayıp bağlamayacağı noktasında toplanmaktadır. Tarafların boşanma sırasında nihai olarak anlaştıklarını bildirdikleri ve nafaka isteğinden feragat edildiği, davacının bu beyanında açıkça yoksulluk nafakasından söz edilmemiş ise de kendisini bağlayacağı, anlaşmalı boşanmanın kesinleşmesi ile istenebilecek tek nafakanın çocuklar için iştirak nafakası olduğu, somut olayda, davacının boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünden bahisle nafaka isteyemeyeceği, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu benimsenmiş ve bu nedenle direnme kararının onanması gerekmiştir.” Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ,Esas Numarası: 2012/3-836, Karar Numarası: 2013/306, Karar Tarihi: 06.03.2013

“Dava, yoksulluk nafakası istemine ilişkindir. Taraflar arasında önce görülen dava kabulle sonuçlanmış ancak istek bulunmadığından nafakaya karar verilmemiştir. Hemen belirtmek gerekir ki önce görülen boşanma davası sırasında yoksulluk nafakası talep edilmemiş olması kural olarak boşanmadan sonra yoksulluk nafakası istenmesine engel değildir. Yeter ki M.K.nun 144 ncü maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiği kanıtlanmış olsun. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.” Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Esas Numarası: 1995/2-316, Karar Numarası: 1995/525, Karar Tarihi: 17.05.1995

Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu, adana boşanma avukatı olarak hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir. Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma dilekçesi nasıl yazılmalıdır, akıl hastalığı nedeniyle boşanma dilekçesi ve adana boşanma avukatı yargıtay kararları avukat

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Dilekçesi

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasını daha önce incelemiştik. Ancak akıl hastalığı nedeniyle boşanma dilekçesi konusuna geçmeden önce konu ile ilgili kısaca bilgi vermeyi faydalı buluyoruz. Ayrıntılı bilgi için makalemize buradan ulaşabilirsiniz.

Akıl hastalığı Türk Medeni Kanunu‘na göre bir boşanma nedenidir. Kanun’un 165. maddesinde eşlerden birinin akıl hastası olması nedeniyle ortak hayatın diğer eş için çekilmez hale gelmesi halinde, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığının sağlık raporuyla tespit edilmesi halini boşanma nedeni olarak saymıştır. Dolayısıyla akıl hastalığı nedeniyle boşanma dilekçesi içeriğinde davalı eşin sağlık durumundan bahsedilmeli ve mahkemeden eşin durumunun sağlık raporu ile tespit edilmesi istenmelidir. Ayrıca akıl hastalığı nedeniyle boşanma dilekçesi nde diğer eşin akıl hastalığı iyileşebilir durumda değilse davacının hayatını ne gibi sebepler dahilinde çekilmez hale getirdiğinin de anlatılması gerekir.

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Dilekçesi

…………….… NÖBETÇİ AİLE HUKUK MAHKEMESİ’NE

DAVACI                                  : ………..………….…

VEKİLİ                                   : Av. Selce MARAŞ BÜKEN

DAVALI                                  : ………..………….…

KONU                                    : Akıl hastalığı nedeniyle boşanma dilekçesi nin arzıdır.

AÇIKLAMALARIMIZ

1.Müvekkil davalı ile ../../….. tarihinden bu yana evli olup, bu evlilikten … çocukları vardır. Taraflar … yıldır evli olmalarına rağmen, davalının son .. yıldır hal ve davranışları değişiklik göstermeye başlamış, bunun üzerine kendisine …/…/….. tarihinde şizofreni tanısı konmuştur. (Ek-1: Doktor raporu)

2. Müvekkil davalının sorumluluğunu üzerinde hissederek bakımı ve tedavisi ile ilgilenmiş ise de, davalının akıl hastalığı iyileşebilir durumda değildir. Davalının söz konusu akıl hastalığı iyileşmesi imkansız olmasının yanı sıra, müvekkilin ve çocuklarının hayatını çekilmez hale getirmiştir. Bu doğrultuda davalının hastalığı nedeniyle yaşanan ve müvekkilin hayatını çekilmez hale getiren, ortak çocukları …..’nın da psikolojisini alt üst eden olaylar dilekçemiz devamında ayrıntıları ile anlatılmaktadır.

3. …………………………………………………………………………………………………………………………

4. …………………………………………………………………………………………………………………………

HUKUKİ DELİLLER :

  1. Nüfus kayıtları,
  2. Hastane raporları
  3. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması,
  4. Tanık,
  5. Yemin,
  6. Uzman İncelemesi,
  7. Yargılamanın işine yarayacak her tür kanıt.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah edildiği üzere;

  1. Tarafların TMK 165. maddesi gereği BOŞANMALARINA;
  2. Müşterek çocuk …….. doğumlu ……. ‘nın GEÇİCİ VELAYETİNİN VE DAVA SONUNDA VELAYETİNİN MÜVEKKİLE VERİLMESİNE,
  3. Müvekkil için, davalı aleyhine ………… TL MANEVİ TAZMİNATA hükmedilmesine;
  4. Dava sonucunda, YARGILAMA GİDERLERİ VE, AVUKATLIK ÜCRETİNİN DAHİ DAVALIYA YÜKLETİLMESİNE karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.

Davacı Vekili
Av. Selce MARAŞ BÜKEN

Hukuk sistemimizde avukat ile temsilin zorunlu olmamakla birlikte boşanma davasında, adana boşanma avukatı ndan hukuki danışma hizmeti almanız en büyük tavsiyemizdir.

Boşanmada eşlerin birbirinden maddi tazminat veya manevi tazminat talepleri de olabilir. Boşanma davalarında, tazminatın belirlenmesinde eşlerin kusur durumu ve eşlerin maddi güçlerinin tam olarak ortaya konması önem arz ettiğinden bir adana boşanma avukatı aracılığıyla takip edilmesinde hukuki yarar olduğu görüşündeyiz.

anlaşmalı boşanmadan sonra yoksulluk nafakası, anlaşmalı boşanma sonrası nafaka, anlaşmalı boşanma sonrası yoksulluk nafakası istenebilir mi

Anlaşmalı Boşanmadan Sonra Yoksulluk Nafakası

Bu makalemizde anlaşmalı boşanmadan sonra yoksulluk nafakası istenebilir mi sorusuna cevap arayacağız. Son yıllarda artan boşanma davalarına paralel biçimde eşlerin velayet, nafaka, tazminat vb hususlarda anlaşarak boşanma yolunu daha çok tercih ettikleri görülmektedir. Ancak anlaşma sırasında yoksulluk nafakası talebi olmayan eşlerin, anlaşmalı boşanmadan sonra yoksulluk nafakası isteyip isteyemeyecekleri tartışma konusu olmuştur. Anlaşmalı boşanma sonrası nafaka ile ilgili Yargıtay kararları makalemizin sonunda yer almaktadır.

Anlaşmalı Boşanmadan Sonra Yoksulluk Nafakası

Konuya geçmeden yani anlaşmalı boşanmadan sonra yoksulluk nafakası istenebilir mi sorusunu cevaplamadan önce yoksulluk nafakası nedir sorusunu cevaplamayı uygun görüyoruz. Yoksulluk nafakası, Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesinde düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre, “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.” Dolayısıyla yoksulluk nafakası eşlerden birinin diğerine ödediği bir nafaka türüdür. Çocuklara ödenen nafaka iştirak nafakası olarak anılır. Yoksulluk nafakası ile ilgili ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Bilindiği üzere anlaşmalı boşanma için evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması, eşlerin boşanma ve boşanmanın tüm sonuçları hakkında anlaşmaya varması ve eşlerin birlikte başvurması veya bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi, gerekmektedir. Dolayısıyla eşler anlaşmalı boşanma protokolünde yoksulluk nafakası konusunda da bir anlaşmaya varmalıdır.

Anlaşmalı boşanma protokolünde eşlerden birinin diğerinden yoksulluk nafakası talep etmemesi halinde, anlaşmalı boşanmadan sonra yoksulluk nafakası davası açıp açamayacağı merak konusudur. Yargıtay son tarihli kararlarında anlaşmalı boşanma esnasında yoksulluk nafakası talep edilmemişse bu durum taraflar açısından kesin hüküm oluştuğundan anlaşmalı boşanmadan sonra yoksulluk nafakası istenemeyeceğine hükmetmektedir.

Anlaşmalı Boşanmadan Sonra Yoksulluk Nafakası Yargıtay Kararları

YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ, Esas Numarası: 2004/8440, Karar Numarası: 2004/9335, Karar Tarihi: 20.09.2004

ANLAŞMALI BOŞANMA,

YOKSULLUK NAFAKASI,

ANLAŞMALI BOŞANMA ESNASINDA YOKSULLUK NAFAKASI TALEBİ

Anlaşmalı boşanmanın unsurlarından biri de tarafların boşanmanın mali sonuçlarında da anlaşmış olmalarıdır. Mali sonuçlar yoksulluk nafakasını da kapsamaktadır. Anlaşmalı boşanma esnasında yoksulluk nafakası talep edilmemişse ve karar yoksulluk nafakasını içermiyorsa, taraflar açısından kesin hüküm oluştuğundan sonradan yoksulluk nafakası istenemez.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU, Esas Numarası: 2012/836, Karar Numarası: 2013/306, Karar Tarihi: 06.03.2013

“…Hukuk Genel Kurulu’nun çoğunluğunca, tarafların boşanma sırasında nihai olarak anlaştıklarını bildirdikleri ve nafaka isteğinden feragat edildiği, davacının bu beyanında açıkça yoksulluk nafakasından sözedilmemiş ise de kendisini bağlayacağı, anlaşmalı boşanmanın kesinleşmesi ile istenebilecek tek nafakanın çocuklar için iştirak nafakası olduğu, somut olayda, davacının boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünden bahisle nafaka isteyemeyeceği, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu benimsenmiş ve bu nedenle direnme kararının onanması gerekmiştir.”

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU, Esas Numarası: 2012/3-836, Karar Numarası: 2013/306, Karar Tarihi: 06.03.2013

FERAGAT BEYANINDA AÇIKÇA YOKSULLUK NAFAKASINDAN SÖZ EDİLMEMESİ,

NAFAKADAN FERAGAT EDİLMESİ SEBEBİYLE YOKSULLUK NAFAKASI İSTENEMEYECEĞİ

“…Uyuşmazlık, anlaşarak boşanma davasında nafaka isteği olmadığını açıklayan tarafın bu beyanının, boşanma yüzünden yoksulluğa düşmesi nedeniyle açacağı yoksulluk nafakası davasında kendisini bağlayıp bağlamayacağı noktasında toplanmaktadır. Tarafların boşanma sırasında nihai olarak anlaştıklarını bildirdikleri ve nafaka isteğinden feragat edildiği, davacının bu beyanında açıkça yoksulluk nafakasından söz edilmemiş ise de kendisini bağlayacağı, anlaşmalı boşanmanın kesinleşmesi ile istenebilecek tek nafakanın çocuklar için iştirak nafakası olduğu, somut olayda, davacının boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünden bahisle nafaka isteyemeyeceği, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu benimsenmiş ve bu nedenle direnme kararının onanması gerekmiştir.”

Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu, adana boşanma avukatı olarak hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir. Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Bu makalemizde boşanma dilekçesi örneği yer almaktadır. Boşanma davası da her dava gibi dilekçe ile açılır. Adana boşanma avukatı, boşanma örnek dilekçe

Boşanma Dilekçesi Örneği

Bu makalemizde boşanma dilekçesi örneği ne yer verilecektir. Boşanma davası da her dava gibi dilekçe ile açılır. Boşanma davası dilekçesi ile basitçe eşlerin evlilik birliğini devam ettiremeyecek durumda olduğu ve evliliğin hakim kararı ile sona erdirilmesidir.

Boşanmada, eşlerin boşanma, ve nafaka, velayet, velayet paylaşım vb hususlarda anlaşmış olmaları halinde anlaşmalı boşanma davası sonucunda sağlanabilir. Dava, eşlerin bu hususlardan herhangi birinde anlaşamaması halinde boşanma dilekçesi örneği ile çekişmeli boşanma davası şeklinde de açılabilir. Anlaşmalı boşanma davası için buradan, çekişmeli boşanma davası için buradan ilgili ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.

İş bu makalemizde yer verilen boşanma dilekçesi örneği çekişmeli boşanma davasına yöneliktir. Anlaşmalı boşanma ise bir protokol ile yapılacaktır. Anlaşmalı boşanma protokol örneğine buradan ulaşabilirsiniz. Çekişmeli olarak açılan boşanma davasının tarafların anlaşmasıyla anlaşmalı boşanma davasına dönüşmesi de mümkündür. Hukuk sistemimizde avukat ile temsilin zorunlu olmamakla birlikte boşanma davasında, adana boşanma avukatı ndan hukuki danışma hizmeti almanız en büyük tavsiyemizdir.

Boşanmada eşlerin birbirinden maddi tazminat veya manevi tazminat talepleri de olabilir. Boşanma davalarında, tazminatın belirlenmesinde eşlerin kusur durumu ve eşlerin maddi güçlerinin tam olarak ortaya konması önem arz ettiğinden bir adana boşanma avukatı aracılığıyla takip edilmesinde hukuki yarar olduğu görüşündeyiz.

Boşanma Dilekçesi Örneği

ADANA …. AİLE MAHKEMESİ’NE

DAVACI: ………………….

VEKİLİ: Av. Selce MARAŞ BÜKEN

DAVALI: ………………….

KONU: Evlilik birliği temelinden sarsıldığından boşanmaya ve çocukların velayetinin müvekkile verilmesine karar verilmesi ve manevi tazminat talebidir.

AÇIKLAMALARIMIZ

1. Müvekkil ile davalı ….. tarihinde evlenmiş olup, bu evlilikten ……. Doğumlu ………….. ve …….. Doğumlu ……… isimli iki çocuk dünyaya gelmiştir. Müvekkil ile davalı birbirlerini tanımadan görücü usulü evlenmiş olup, evlilik sonrası davalının müvekkile karşı olumsuz kişiliği ortaya çıkmış, zamanla anlaşmazlıklar artarak devam etmiştir. Kültür farklılığı, mizaç uyumsuzluğu baş göstermiştir.

2. Davalı ev hanımıdır. Ancak müvekkile karşı olumsuz tavırları, müvekkilin kazancını yetersiz görmesi, daha iyi bir hayat isteği, istedikleri yerine gelmeyince de müvekkili aşağılar konuşma ve tavırları, çocuklarına karşı olumsuz hareketleri neticesinde evlilik birliği çekilmez hale gelmiştir.

3. Davalı yaklaşık 5 ay önce evliliği daha fazla devam ettiremeyeceğini söyleyip, eşyalarını toplayıp, müvekkilimi ve çocuklarını terk etmiştir. Davalı bu 5 aylık süreç içinde bir kez olsun çocuklarını görmek istememiştir.

4. Müvekkilin maddi durumu yerindedir. Davalının terk edip gittiği çocuklara müvekkilin işte olduğu zamanlar hemen alt katta oturan ve bütün gün evde olan anne ve babası bakmaktadır. Zaten çocuklar doğduklarından beri aynı evde babaanne ve dedeleri ile altlı üstlü oturduklarından ve sık sık bu kişilerle vakit geçirdiklerinden bu durumu yadırgamamışlar, hatta bir kere olsun annelerinin nerede olduğunu sormamışlardır.

5. MÜŞTEREK ÇOCUKLARIN GEÇİCİ VELAYETİNİN VE DAVA SONUNDA VELAYETİN MÜVEKKİLE VERİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ. Zira;

  • Davalının çocuklarını terk edip gitmiş, çocuklarını 5 aydır arayıp sormamıştır.
  • Davalı eşin hem babasına hem de çocukların bakımı ile ilgilenmesi mümkün değildir.
  • Davalı ev hanımıdır. Sabit bir geliri yoktur
  • Davalının evi terk etmesi nedeniyle de çocuklar ile ilişkisi zedelenmiştir. Davalı terk ettiğinden beri çocuklar bir kez olsun müvekkile “Annemiz nerede” diye sormamışlardır. Hatta şu an davalı olmadan daha huzurlu ve mutludurlar. Ayrıca davalı çocuklara baskıcı, sert ve ters bir tutumda olmuştur
  • Çocuklar şu an bulundukları yerde huzur ortamı içinde büyümektedirler. Bu doğrultuda çocuğun alıştığı ve büyüdüğü çevreden koparılmaması gerekmektedir. Çocuklar doğduklarından beri müvekkilin kaldığı evde oturmaktadır. Tüm okul arkadaşları, mahalle arkadaşları, komşuları, akrabaları babaanne ve dedesi de bu çevrededir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2014/27852 E, 2015/249 K ve 13/01/2015 tarihli kararı; “…Baba yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimine engel olacağı yönünde bir delil de mevcut olmadığına göre, müşterek çocuğun uzun zamandır davalı babayla yaşadığı ve ortama da alıştığı gözetilerek, velayetinin babaya bırakılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır…”)
  • Kardeşlerin birbirinden ayrılmamasının gelişimleri bakımından önemlidir. Bu nedenle hem ……’nın hem …….’in velayetinin müvekkile verilmesini talep ederiz. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2014/4755 E, 2014/14882 K ve 30/06/2014 tarihli kararı; “…Velayetin düzenlenmesinde, çocukların üstün yararı, ana ve babanın isteklerinden önce gelir. O halde, müşterek çocuğun isteği ve kardeşlik duygularının gelişmesi için kardeşlerin birbirlerinden ayrılmaması kıstası da dikkate alındığında, ortak çocuklardan Cenker’in velayetinin de davacı-karşı davalıya verilmesi gerekirken…”)

Velayetin kime verileceğinin takdirinde sadece çocuğun menfaatini göz önünde bulundurmalıdır. Buna velayetin belirlemesinde çocuğun üstün yararı ilkesi denilmektedir. Yargıtay‘a göre çocuğun yararı; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun üstün yararını belirlerken, onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Somut olayda da ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARI İLKESİ göz önünde tutulduğunda çocukların davalının değil; müvekkilin yanında bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişim sağlayabilecekleri ortadadır.

BU DOĞRULTUDA İDRAK ÇAĞINDA OLAN ÇOCUK ……..’İN SAYIN MAHKEMENİZ’CE DİNLENMESİNİ DE TALEP EDERİZ.

6. Davalının yapmış olduğu olumsuz ve kusurlu hareketler, müvekkilin hakaretlere maruz kalması ve toplum içerisinde küçük düşürülmesi, davalının çocuklarına eziyet etmesi, sonucunda evi ve çocuklarını terk edip gitmesi, bir daha da arayıp sormaması müvekkilde büyük bir hayal kırıklığına neden olmuş, müvekkil üzüntü içinde psikolojik çöküntüye girmiştir. Davalı tarafından oluşturulan ve müvekkilde oluşan manevi keder, üzüntü, moral bozukluğunu kısmen de hafifletmesi amacıyla tamamen kusurlu olan davalıdan ………. TL manevi tazminat talep etmek zorunluluğumuz hasıl olmuştur.

7. Sonuç olarak, davalı taraf, normal aile hayatına intibak edememiş, müvekkilin gelirini yetersiz görmüş, lüks bir hayat istemiş, müvekkili sürekli başka kişilerle kıyaslamış, maddi ve manevi olarak müvekkili sürekli aşağılayarak, maddi ve manevi baskı kurarak ortak aile hayatını çekilmez duruma getirmiş ve nihayetinde evi ve çocuklarını terk edip gitmiştir. Böylesi bir evliliğin devam etmesi beklenemez.

HUKUKİ DELİLLER :

  1. Nüfus kayıtları,
  2. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması,
  3. Tanık,
  4. Yemin,
  5. Uzman İncelemesi,
  6. Yargılamanın işine yarayacak her tür kanıt.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah edildiği üzere;

  1. Tarafların evlilik birliğini devam ettirme durum ve ihtimali kalmadığından tarafların BOŞANMALARINA;
  2. Müşterek çocuklardan …….. doğumlu ……. ve ……… doğumlu …….’in GEÇİCİ VELAYETİNİN VE DAVA SONUNDA VELAYETİNİN MÜVEKKİLE VERİLMESİNE,
  3. Müvekkil için, davalı aleyhine ………… TL MANEVİ TAZMİNATA hükmedilmesine;
  4. Dava sonucunda, YARGILAMA GİDERLERİ VE, AVUKATLIK ÜCRETİNİN DAHİ DAVALIYA YÜKLETİLMESİNE karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.

Davacı Vekili
Av. Selce MARAŞ BÜKEN

Ceyhan Boşanma Avukatı

Adana Boşanma Avukatı

Ülkemizde boşanma davaları her geçen gün daha da artmaktadır. Bu nedenle Adana boşanma avukatı ihtiyacının en çok yaşandığı ilerimizden biridir. Boşanma davası, velayet davası gibi davalarda, adana boşanma avukatları nın en çok zorladığı konu, bu davalar hakkında uzman olan olmayan herkesin bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmasıdır. Bu nedenle özellikle internette adana boşanma avukatı, adana en iyi avukat, adana en iyi boşanma avukatı gibi aramalar yapıldığı göze çarpmaktadır. Ve ancak söz konusu aramalar yapıldığında karşımıza çıkan makaleler ve sitelerde çok temel konularda yanlış bilgiler verildiğini üzülerek gözlemliyoruz. İşte bu noktada  en iyi avukat değil, alanında uzmanlaşmış bir avukat ile birlikte çalışmanın daha doğru olduğu kanaatindeyiz.

Boşanma Davası Nedir?

Boşanma en tipik anlatımıyla evliliği sona erdiren nedenlerden bir tanesidir. Boşanma, eşler henüz hayattayken bir eşin kanunda öngörülen sebeplerden birine dayanarak açacağı dava sonucunda evlilik birliğine hakimin kararı ile son verilmesidir.”(Akıntürk ve Ateş Karaman, 2011)

Boşanma davalarını basitçe anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası olarak ikiye ayırmak mümkündür.

Anlaşmalı Boşanma Davası Nedir?

Anlaşmalı boşanma davası, evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde gidilebilen bir yoldur. Bu halde eşlerin boşanma ve nafaka, velayet, velayet paylaşımı, çocukla kişisel ilişki kurulması, mal paylaşımı, düğün takıları, tazminat vb hususlarda anlaşmış olmaları ve bu anlaşmayı bir protokol ile resmileştirmiş olması gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma davası için ayrıntılı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Anlaşmalı Boşanmada Eşler Arasında Yapılacak Protokol Nasıl Olmalıdır?

Anlaşmalı boşanma halinde, eşlerin boşanma ve boşanmanın kişisel, mali ve çocuklar ile ilgili tüm sonuçları hakkında anlaşmaları gerektiğini yukarıda belirtmiştik idik. İşte eşler bu anlaşmalarını bir protokol ile resmileştirmek zorundadır. Eşler arasında yapılacak protokol, boşanma iradesi ve boşanmanın tüm sonuçları hakkında maddeler barındırmalı ve kanuna uygun biçimde tanzim edilmelidir. Anlaşmalı boşanma protokolü örneği için buraya tıklayınız

Çekişmeli Boşanma Davası Nedir?

Çekişmeli boşanma davalarında ise evliliğin en az bir yıl sürmüş olması gibi bir şart aranmamakta olup, evlilik bir gün sürmüş olsa dahi anlaşma davası açılabilmektedir. Çekişmeli boşanma davası eşlerden biri tarafından açılabilir ve ancak esas olarak “evliliğin sona ermesinde kusuru bulunmayan eş” tarafından açılması gerekmektedir. Her iki tarafın boşanmayı istediği ve ancak nafaka, velayet, velayet paylaşımı, çocukla kişisel ilişki kurulması, mal paylaşımı, düğün takıları, tazminat vb hususlarda anlaşmazlığın devam ettiği hallerde de davaya çekişmeli boşanma davası olarak devam edilir. Çekişmeli boşanma davası için ayrıntılı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Boşanma davası, aile mahkemesine verilecek bir dava dilekçesi ile açılır. Eğer boşanma davası bir avukat tarafından takip edilecekse, taraflardan biri avukat tutacaksa, dava açılmadan önce avukata vekalet verilmesi zorunludur. Boşanma davası için avukata verilecek vekaletnamelerde boşanma davası açmak için özel yetki verilmesi, diğer eşin isminin geçmesi ve bu vekaletnamelerde vekil edenin bir fotoğrafının bulunması zorunludur.

Boşanma Dava Dilekçesi Nasıl Olmalıdır?

Boşanma dava dilekçesinde, Türk Medeni Kanunu’nda öngörülen sebeplerden hangisine dayanıldığı (evlilik birliğinin temelden sarsılması, terk, zina, hayata kast, suç işleme, haysiyetsiz hayat sürme vb) açıkça belirtilmeli ve ispat araçları açıklanmalıdır. Hazırlanan dilekçe ile birlikte mahkemenin tevzi bürosuna gidilerek gerekli harç ve masrafların yatırılmasının ardından dava açılmış olacaktır.

Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?

Boşanma davalarının anlaşmalı boşanma ve çekişmeli boşanma olmak üzere ikiye ayrıldığını yukarıda belirtmiş idik. Anlaşmalı boşanma davaları, çoğunlukla her iki eşin de mahkemede hazır olması ilk celsede bitmekte iken, çekişmeli boşanma davaları değişkenlik göstermektedir. Her dosyanın kendi şartları içinde değerlendirilmesi gerektiğinden boşanma davasının ne kadar süreceği konusunda kesin bir süre belirtmek doğru olmayacaktır.

Boşanma Davasında Avukat Tutmak Zorunlu Mudur?

Türk Hukuku’nda boşanma davaları da dahil olmak üzere hiçbir davada avukat tutmak zorunluluğu yoktur. Ve ancak avukatı bulunmayan bir kimsenin, dava dilekçesini gerektiği gibi düzenlemesi, boşanma sebebini ve delillerini tespit edebilmesi, cevap dilekçesi, delil dilekçesi, ıslah dilekçesi vb pek çok dilekçeyi hukuki bilgi ve eğitimi olmaksızın hazırlaması oldukça zordur.

Örneğin bir kısım boşanma nedenleri ayrıca tazminat hakkı doğurmakta ve hatta cezai sonuçlar doğurmaktadır. Bunun yanı sıra usulün esastan önce geldiği hukuk sistemimizde yapılacak en küçük hata hak kaybına neden olacağından, boşanma davalarının bir adana boşanma avukatı ile açılması ve yürütülmesi tavsiye edilmektedir.

Boşanma Davalarında Çocuğun Velayeti Kime Verilir?

Boşanma davalarında ortak çocuğun velayeti en çekişmeli konulardan bir tanesi olup, çocuğun velayetinin kime verileceği konusunda ilk olarak çocuğun menfaati göz önünde tutulur. Temelinde önemli olan çocuğun hangi eşin velayeti altında daha iyi yetiştirileceği, eğitiminin daha iyi sağlanacağı, manevi bütünlüğünün daha iyi korunacağıdır. 

Boşanma Davalarında Nafaka İstenebilir Mi?

Boşanma davasında, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan taraf diğerinden yoksulluk nafakası isteyebilir. Yoksulluk nafakası için, istemde bulunan tarafın kusurunun diğerinden daha fazla olmaması gerekir. Ayrıca hükmedilecek nafaka miktarı diğer tarafın maddi gücüyle de orantılı olmalıdır. Yoksulluk nafakası için herhangi bir süre sınırlaması yapılmamış olup, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan taraf “süresiz olarak” nafaka isteyebilir.

Boşanma davalarında şiddetin varlığı, tehdit unsuru olması halinde 6284 sayılı Kanun doğrultusunda gerekli koruma tedbirlerinin alınması mümkündür.

Adana boşanma avukatı ücreti ise, her olayın somut şartlarına ve verilmesi gereken emeğin niteliğine göre belirlenmektedir.

Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu, boşanma, velayet, nafaka, tazminat  işlemlerine ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir. 

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Anlaşmalı Boşanma Protokol Örneği

Anlaşmalı Boşanma Protokol Örneği

Anlaşmalı boşanma için eşlerin boşanma ve nafaka, velayet, velayet paylaşımı, çocukla kişisel ilişki kurulması, mal paylaşımı, düğün takıları, tazminat vb hususlarda anlaşmış olmaları ve bu anlaşmayı bir protokol ile resmileştirmiş olması gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma davaları ile ilgili ayrıntılı bilgiyi buradan alabilirsiniz.

Anlaşmalı boşanma davası açabilmek için eşler arasında imza edilmesi gereken protokol örneği bu şekilde olabilir:

ANLAŞMALI BOŞANMA PROTOKOL ÖRNEĞİ

1-         Eşler “………………….” (TC: …) ile “………………….” (TC: …) aralarında karşılıklı olarak anlaşarak BOŞANMAYA karar vermiş olup, bu nedenle iş bu protokol tanzim edilmiştir.

Bu protokol gereğince ;

BOŞANMA HUSUSU

2-         “………………….” ile “………………….” (TC: …) karşılıklı olarak boşanmayı kabul ederler,

BOŞANMANIN MALİ SONUÇLARI

(Eşlerin şahsi eşyaları, ev eşyalarının ve evlilik birliği içinde edinilen malların paylaşımı. Maddi ve manevi tazminat talepleri. Tedbir nafakası, yoksulluk nafakası talepleri bu başlık altında düzenlenecektir)

3.1-      Ortak konutta bulunan her türlü şahsi eşyalarının tümü eş “………………….”’a verilecek olup, eş “………………….” eşya olarak başka alacağı olmadığını kabul eder.

3.2-      Ortak konutta bulunan, “………………….”’ın kendi şahsi eşyaları dışındaki tüm eşyalar “………………….”ın olacaktır. “………………….” eşya olarak başka alacağı olmadığını kabul eder.

3.3- Evlilik birliği içinde alınan ve tapuda “………………….” adına kayıtlı olan “………………….” Taşınmaz iş bu prorokol gereğince “………………….”e ait olacaktır

3.4. Evlilik birliği içinde alınan ve “………………….” adına kayıtlı olan ………. araç “………………….”e ait olacaktır.
3.5-  Taraflar karşılıklı olarak alacak, ziynet eşyası ve çeyiz eşyası alacağı haklarından vazgeçmişlerdir.

3.5-      Her iki taraf da birbirlerinden tedbir, yoksulluk nafakası veya herhangi bir şekilde maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmamaktadır.

BOŞANMANIN ÇOCUKLAR İLE İLGİLİ SONUÇLARI

(Velayet, çocukla kişisel ilişki kurulması vb hususlar bu başlık altında düzenlenecektir)

4.1- Ortak çocuk …/…/….. doğum tarihli “………………….”in velayeti anne/baba “………………….”e ait olacaktır.

4.2- Ortak çocuğun bakım  ve eğitim giderleri için,  eş “………………….” …….  TL iştirak nafakasını, velayet hakkını kullanacak eş “………………….” adına olan banka hesabına, ilgili bulunduğu ayın 15’inde düzenli olarak yatıracaktır.

4.3- Eşlerden “………………….”,ortak çocuğu dilediği zaman görebilecek, kişisel ilişki kurabilecektir.

5- Taraflar karşılıklı olarak birbirinden dava harç, yargılama gideri ile vekalet ücreti talep etmeyecektir. işbu boşanma dosyasının yargılama harç ve gideri “………………….”. tarafından karşılanacaktır.

6- Taraflar yukarıda yazılı şartlarda anlaşmış olup, iş bu protokol “………………….” tarafından açılacak boşanma davasında anlaşmalı boşanmanın esası olarak Mahkemede delil olarak kullanılacaktır.

7- İş bu protokolü okunup, iradelerine uygun bulunması üzerine karşılıklı olarak …/…/….. tarihinde imza altına alınmıştır.

Boşanmada Anlaşma Mümkün Müdür?

Boşanmada Anlaşma Mümkün Müdür?

Anlaşmalı Boşanma Davası Nedir?

Anlaşmalı boşanma davası, Türk Medeni Kanunu’nun 166. Maddesinin 3. Fıkrasında düzenlenmiştir. Kanunumuza göre boşanmada anlaşma yapılabilir, taraflar anlaşma neticesinde evlilik birliğini sona erdirebilir.

Anlaşmalı Boşanma Davası Açmanın Şartları Nelerdir?

Maddeye göre, anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi için,

  1. Evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması,
  2. Eşlerin boşanma ve boşanmanın tüm sonuçları hakkında anlaşmaya varması,
  3. Eşlerin birlikte başvurması veya bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi, gerekmektedir.

Bu şartların yerine gelmesi halinde, evlilik birliği temelden sarsılmış sayılacak ve boşanma anlaşmalı olarak sağlanabilecektir. Evliliğin bir yıldan az sürmesi halinde anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi mümkün değildir.

Anlaşmalı Boşanma Protokolü Nedir?

Anlaşmalı boşanma için eşlerin boşanma ve nafaka, velayet, velayet paylaşımı, çocukla kişisel ilişki kurulması, mal paylaşımı, düğün takıları, tazminat vb hususlarda anlaşmış olmaları ve bu anlaşmayı bir protokol ile resmileştirmiş olması gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma protokol örneği için buraya tıklayabilirsiniz.

Düzenlenecek protokol, boşanma iradesi ve boşanmanın tüm sonuçları hakkında maddeler barındırmalı ve kanuna uygun biçimde tanzim edilmelidir. Hazırlanan protokolde çocukları durumu (velayet, çocukla kişisel ilişki kurulması vb) ve boşanmanın mali sonuçları (mal rejimi, tazminat, nafaka vb) hususlarındaki anlaşma eğer hakim tarafından uygun bulunmazsa hakim, gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilecektir.

Hakim ancak bu şartlar yerindeyse boşanmaya karar vereceğinden anlaşmalı boşanma protokolünün doğru ve kanuna uygun biçimde hazırlanması çok önemlidir.

Anlaşmalı Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?

Anlaşmalı boşanma davası, boşanmada anlaşma sağlanması sebebiyle, çekişmeli boşanma davasına göre daha kısa sürede sonuç alınabilecek bir dava türüdür. Mahkeme tarafından uygun görülen duruşma gününde tarafların her ikisinin de hazır olması ve beyanda bulunması zorunludur. Bu şekilde tarafların her ikisini de hazır olması halinde çoğunlukla tek celsede karar alınabilmekte, boşanma sağlanmaktadır.

Anlaşmalı Boşanma Davasında Tarafların Duruşmaya Gelmemesi Halinde Ne Olur?

Anlaşmalı boşanma davalarında eşlerin her ikisinin de duruşma gün ve saatinde mahkeme duruşma salonunda hazır bulunması zorunludur. Zira hakim, eşleri bizzat dinleyip iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmedikçe boşanmaya karar veremez. Bu olmazsa olmaz (conditio sine qua non) şartlardan bir tanesidir. Eşlerden birinin duruşmaya katılmaması halinde boşanma sağlanamaz ve anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına döner.

Çekişmeli Boşanma Davası Anlaşmalı Boşanma Davasına Dönüşebilir Mi?

Anlaşmalı boşanma davaları tarafların boşanma iradeleri ve boşanmanın sonuçları ile ilgili hazırladıkları protokol ile davalarını açmaları halinde sağlanabileceği gibi, çekişmeli olarak başlayan boşanma davasının, davanın ilerleyen aşamalarında tarafların uzlaşması halinde anlaşmalı boşanmaya dönebilmesi de mümkündür. Taraflar her aşamada boşanmada anlaşma yapabilir.

Çekişmeli boşanma davaları gerek delillerin toplanma sürecinin uzun sürebilmesi gerekse mahkemelerimizin yoğunluk durumu sebebiyle uzun süreler alabilmektedir. Bu nedenle her iki eş bakımdan da uzun ve meşakkatli bir süreç olan çekişmeli boşanma davaları gerek özel hayatın tüm ayrıntıları ile mahkemeye dökülmesi gerekse ortak çocuğun menfaati göz önüne alınarak bir an önce bitirilmek amacıyla boşanmada anlaşma sağlanmaktadır.

Ve ancak, sırf bu uzun ve meşakkatli davanın sona erdirilebilmesi amacıyla çekişmeli boşanma anlaşmalı boşanmaya çevrilmemeli, boşanmaya çekişmeli olarak devam edilmesi halinde alınacak sonuç ile anlaşmalı boşanma halinde alınacak sonuç bir boşanma avukatı nezdinde ayrıntılı biçimde incelenmeli ve buna göre davranılmalıdır. Aksi halde, sırf davayı bitirebilmek için ağır şartlar içeren bir boşanma protokolünün kabul edilmesi, geriye dönüşü imkansız sonuçlar doğuracak, kişiler mağdur olacaktır.

Anlaşmalı Boşanma Davasında Harç ve Ücretler Ne Kadardır?

Boşanma davasının açılabilmesi için, dava dilekçesi ile birlikte mahkemenin tevzi bürosuna başvurulması ve harç ve giderlerin ödenmesi gerekmektedir. 2018 adli yılı için anlaşmalı boşanma davası mahkeme masrafları 350 ila 500 Türk Lirası arası değişebilmektedir.

Anlaşmalı Boşanma Davasında Avukatlık Ücreti Ne Kadardır?

Anlaşmalı boşanma davası için avukatlık ücreti ise her olayın içinde bulundurduğu koşullara göre ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğinden net bir ücret belirlenmesi mümkün değildir. Zira sözde kolay bir işlem gibi görünen anlaşmalı boşanma davalarında avukatın üzerinde düşünüldüğünden fazla iş düşmekte, eşler ile birlikte veya tercihe göre ayrı ayrı yapılacak toplantılar neticesinde boşanma isteğinin ve şartlarının görüşülmesi, protokolün hazırlanması, dava dilekçesinin hazırlanması, duruşma günü alınması, duruşmalara katılınması, kararın kesinleştirmesi, gibi özveri gerektiren pek çok işlem mevcuttur.

Büken Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak, 0322 999 7 444 veya 0507 057 5 335 nolu telefonlardan arayarak bilgi talep edebilirsiniz.