Etiket: akıl hastalığı nedeniyle boşanma

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma dilekçesi nasıl yazılmalıdır, akıl hastalığı nedeniyle boşanma dilekçesi ve adana boşanma avukatı yargıtay kararları avukat

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Dilekçesi

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasını daha önce incelemiştik. Ancak akıl hastalığı nedeniyle boşanma dilekçesi konusuna geçmeden önce konu ile ilgili kısaca bilgi vermeyi faydalı buluyoruz. Ayrıntılı bilgi için makalemize buradan ulaşabilirsiniz.

Akıl hastalığı Türk Medeni Kanunu‘na göre bir boşanma nedenidir. Kanun’un 165. maddesinde eşlerden birinin akıl hastası olması nedeniyle ortak hayatın diğer eş için çekilmez hale gelmesi halinde, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığının sağlık raporuyla tespit edilmesi halini boşanma nedeni olarak saymıştır. Dolayısıyla akıl hastalığı nedeniyle boşanma dilekçesi içeriğinde davalı eşin sağlık durumundan bahsedilmeli ve mahkemeden eşin durumunun sağlık raporu ile tespit edilmesi istenmelidir. Ayrıca akıl hastalığı nedeniyle boşanma dilekçesi nde diğer eşin akıl hastalığı iyileşebilir durumda değilse davacının hayatını ne gibi sebepler dahilinde çekilmez hale getirdiğinin de anlatılması gerekir.

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Dilekçesi

…………….… NÖBETÇİ AİLE HUKUK MAHKEMESİ’NE

DAVACI                                  : ………..………….…

VEKİLİ                                   : Av. Selce MARAŞ BÜKEN

DAVALI                                  : ………..………….…

KONU                                    : Akıl hastalığı nedeniyle boşanma dilekçesi nin arzıdır.

AÇIKLAMALARIMIZ

1.Müvekkil davalı ile ../../….. tarihinden bu yana evli olup, bu evlilikten … çocukları vardır. Taraflar … yıldır evli olmalarına rağmen, davalının son .. yıldır hal ve davranışları değişiklik göstermeye başlamış, bunun üzerine kendisine …/…/….. tarihinde şizofreni tanısı konmuştur. (Ek-1: Doktor raporu)

2. Müvekkil davalının sorumluluğunu üzerinde hissederek bakımı ve tedavisi ile ilgilenmiş ise de, davalının akıl hastalığı iyileşebilir durumda değildir. Davalının söz konusu akıl hastalığı iyileşmesi imkansız olmasının yanı sıra, müvekkilin ve çocuklarının hayatını çekilmez hale getirmiştir. Bu doğrultuda davalının hastalığı nedeniyle yaşanan ve müvekkilin hayatını çekilmez hale getiren, ortak çocukları …..’nın da psikolojisini alt üst eden olaylar dilekçemiz devamında ayrıntıları ile anlatılmaktadır.

3. …………………………………………………………………………………………………………………………

4. …………………………………………………………………………………………………………………………

HUKUKİ DELİLLER :

  1. Nüfus kayıtları,
  2. Hastane raporları
  3. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması,
  4. Tanık,
  5. Yemin,
  6. Uzman İncelemesi,
  7. Yargılamanın işine yarayacak her tür kanıt.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah edildiği üzere;

  1. Tarafların TMK 165. maddesi gereği BOŞANMALARINA;
  2. Müşterek çocuk …….. doğumlu ……. ‘nın GEÇİCİ VELAYETİNİN VE DAVA SONUNDA VELAYETİNİN MÜVEKKİLE VERİLMESİNE,
  3. Müvekkil için, davalı aleyhine ………… TL MANEVİ TAZMİNATA hükmedilmesine;
  4. Dava sonucunda, YARGILAMA GİDERLERİ VE, AVUKATLIK ÜCRETİNİN DAHİ DAVALIYA YÜKLETİLMESİNE karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.

Davacı Vekili
Av. Selce MARAŞ BÜKEN

Hukuk sistemimizde avukat ile temsilin zorunlu olmamakla birlikte boşanma davasında, adana boşanma avukatı ndan hukuki danışma hizmeti almanız en büyük tavsiyemizdir.

Boşanmada eşlerin birbirinden maddi tazminat veya manevi tazminat talepleri de olabilir. Boşanma davalarında, tazminatın belirlenmesinde eşlerin kusur durumu ve eşlerin maddi güçlerinin tam olarak ortaya konması önem arz ettiğinden bir adana boşanma avukatı aracılığıyla takip edilmesinde hukuki yarar olduğu görüşündeyiz.

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası, akıl hastalığı boşanma şartları, akıl hastalığı nedeniyle boşanma yargıtay kararları, adana boşanma avukatı

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma

Bu makalemizde akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası nedirakıl hastalığı nedeniyle boşanma şartları nelerdir gibi sorulara yargıtay kararları çerçevesinde cevap vermeye çalışacağız. Medeni Kanunumuzun 165. maddesi, eşlerden birinin akıl hastası olması nedeniyle ortak hayatın diğer eş için çekilmez hale gelmesi halinde, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığının sağlık raporuyla tespit edilmesi halini boşanma nedeni olarak saymıştır.

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Şartları Nelerdir?

Kanunun 165. maddesinden akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası açmanın şartları şu şekilde sayılabilir:

  1. Eşlerden birinin akıl hastası olması gerekir. Bu doğrultuda şunu da söylemek gerekir ki, söz konusu akıl hastalığı evlenme engeli sayılacak türden bir hastalıksa bunun evlenmeden sonra ortaya çıkmış olması gerekir. Aksi halde bilindiği üzere akıl hastalığı bir evlenme engelidir.
  2. Akıl hastalığının iyileşmesinin imkansız olması gerekir. Şizofreni, paranoya, manik depresif bozukluk gibi akıl hastalıkları bu türden akıl hastalıklarıdır. Epilepsi ise Yargıtay tarafından akıl hastalığı olarak görülmemektedir. Söz konusu akıl hastalığının geçmesinin mümkün olup olmadığının resmi sağlık kurulu raporu ile tespit ettirilmesi gerekir.
  3. Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası açabilmek için diğer eş için ortak hayatın bu hastalık nedeniyle çekilmez hale gelmiş olması gerekir. Örneğin akıl hastalığının sürekli olduğu ve hastalığın alevlenme dönemlerinde evlilik birliğini çekilmez kılabileceği belirlenmesi halinde boşanmaya karar verilebilir. Eşlerden birinin akıl hastalığının iyileşmesi imkansız olsa dahi evlilik birliğini çekilmez hale getirdiği ispatlanmadıkça bu nedenle boşanma kararı verilemez.

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Yargıtay Kararları

“Dosyadaki bilgi ve belgelerden kadının akıl hastası olduğu anlaşılmaktadır. Akıl hastalığına dayalı bir dava yoktur. ( TMK. md. 165 ) Davalının hareketleri iradi olmadığından Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesine dayalı `evlilik birliğinin temelinden sarsılması` hukuki sebebine dayanarak boşanmaya karar verilemez. Davanın reddine karar verilmesi gerekir.” YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ, Esas Numarası: 2006/11935, Karar Numarası: 2006/18357, Karar Tarihi: 25.12.2006

AKIL HASTALIĞININ MÜŞTEREK HAYATI ÇEKİLMEZ HALE GETİRDİĞİNİN İSPATI

“Dava akıl hastalığına dayalı boşanma istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 165. maddesi uyarınca, eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir. Toplanan delillerle, davalının akıl hastalığının davacı eş için müşterek hayatı çekilmez hale getirdiği kanıtlanmamıştır. Davacının davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ, Esas Numarası: 2009/5912, Karar Numarası: 2010/8623, Karar Tarihi: 29.04.2010

AKIL HASTALIĞI SEBEBİYLE BOŞANMA DAVASI, RESMİ SAĞLIK KURULU RAPORU, ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK

“Davalı kadına vasi tayin edildiği ve davanın da vasi tarafından takip edildiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesindeki açıklamalara göre davanın hukuki dayanağı Türk Medeni Kanununun 165. maddesine dayalı akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası olup resmi sağlık kurulu raporu da alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanmaya karar verilmesi doğru görülmemiştir.” YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2005/3217, Karar Numarası: 2005/5084, Karar Tarihi: 30.03.2005

AKIL HASTALIĞI NEDENİYLE BOŞANMA DAVALARINDA; AKIL HASTANESİ RAPORUNUN DİĞER BELGELERLE ADLİ TIP KURUMU’NA GÖNDERİLEREK RAPOR ALINMASI ZORUNLUDUR.

“Davalının tanıklarca belirtilen tutum ve davranışları ayakta yapılan muayene ile verilen Elazığ Akıl Hastahanesi’nin raporunda belirtilen teşhis ile çelişkilidir. Davalının Erenköy, Malatya, Elazığ Ruh Sağlığı Hastahaneleri’nde tedavi gördüğünden bu hastahanelerden müşahade belgelerinin getirtilmesi tüm bu belgeler ve dosya Adli Tıp Kurumu’na gönderilip Adli Tıbbın davalının ruh sağlığı ve vesayet altına alınması gerekip gerekmediği, tanıkların ortaya koyduğu davranışların hastalığının sonucu olup olmadığı hakkında vereceği rapor sonucuna göre işlem yapılması gerekirken, yeterli olmayan müşahade ve önceki tedavileri dikkate almayan 18.04.1996 tarihli rapor esas alınarak hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.” YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ, Esas Numarası: 1997/2285, Karar Numarası: 1997/3405 Karar Tarihi: 27.03.1997

Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu, adana boşanma avukatı olarak boşanma, velayet, nafaka, tazminat  işlemlerine ilişkin hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir. 

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.