Etiket: adana tüketici hakları avukatı

Tüketici hakem heyeti kararına itiraz dilekçesi örneği, ayıplı mal tüketici hakem heyeti kararına itiraz, hakem heyeti red kararına itiraz, adana avukat

Tüketici Hakem Heyeti Kararına İtiraz Dilekçesi

Bu makalemizde tüketici hakem heyeti kararına itiraz dilekçesi örneği ne yer verilecektir. Tüketici hakem heyeti kararına itiraz 6502 sayılı Kanun’un 70. maddesinde düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre; Taraflar, tüketici hakem heyetinin kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir. Dolayısıyla aleyhe verilen bir hakem heyeti kararı varsa, tüketici hakem heyeti kararına itiraz dilekçesi kararın tebliğinden itibaren tüketici mahkemesine verilmelidir. Aksi halde tüketici hakem heyeti kararına itiraz edilmediğinden karar kesinleşecektir.

Tüketici Hakem Heyeti Kararına İtiraz Dilekçesi

ADANA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE

DAVACI: …………………………………..

VEKİLİ: Av. Selce MARAŞ BÜKEN

DAVALI: …………………………………..

TEBLİĞ TARİHİ: …/…/……

KONU: ………. İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı’nın ../…/….. tarih ve ……. sayılı hakem heyeti kararına karşı itirazlarımızın kabulüne, ilgili hakem heyeti kararının iptaline ve …….. TL’nin  davalıdan alınarak müvekkile iadesine karar verilmesi talebimizden ibarettir.

AÇIKLAMALARIMIZ

  1. Müvekkil, …/…/….. tarihinde ……. marka …..’yı davalı ………………….’dan satın almıştır. Müvekkil ürünü satın almasının üzerinden çok geçmeden …/…./……. Tarihinde üründe yaşadığı ……. Sorunu sebebiyle yetkili teknik servise götürmüştür. Yetkili servis yaşanan sorunun bunun kullanıcı hatasından kaynaklandığını ifade etmiş bunun üzerine ……….. İlçe Tüketici Hakem Heyetine başvurulmuştur.
  2. Ancak başvurumuz hakkında Tüketici Hakem Heyeti’nce gerekli inceleme ve araştırma yapılmaksızın haksız ve yersiz olarak talebin reddine karar verilmiştir.
  3. Bu nedenler dahilinde davalı ……….’nın ……… markalı ………nın kullanıcı hatası değil üretimden kaynaklanan sorundan dolayı garanti süresi içerisinde tamir etmeyerek garanti dışı bırakması nedeniyle aynen değişim/bedel iadesi talebi ile yapılan başvurumuzun reddine karar verilmiş olması nedeniyle iş bu tüketici hakem heyeti kararına itiraz dilekçesi nin arzı ile hakem heyeti kararının iptalini talep etme zorunluluğu doğmuştur.

HUKUKİ DELİLLER: Başvuru dilekçemiz, Servis kayıtları, Fatura, ………. İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı’nın ../…/….. tarih ve ……. Sayılı kararı, bilirkişi incelemesi, yargılamanın işine yarayacak her türlü delil.

SONUÇ ve İSTEM: ………. İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı’nın ../…/….. tarih ve ……. Sayılı kararının iptali ile, davalıdan satın alınan ……. Cihazın üretiminde hata olması sebebiyle satın alma bedelinin müvekkile iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz.

Davacı Vekili
Av. Selce MARAŞ BÜKEN

Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu  adana tüketici hakları avukatı olarak, ayıplı mal ve hizmetten doğan uyuşmazlıklarda. ayıplı mal ve hizmet dolayısıyla ortaya çıkan zararın tazmininde. tüketici kredisi sözleşmesi dosya masrafı vb ad altında alınan ücretlerin iadesinde. tip sözleşmelerdeki haksız şartlara ilişkin uyuşmazlıklarda. taksitle satış sözleşmeleri, tüketici kredisi sözleşmeleri, konut finansmanı sözleşmeleri, mesafeli satış sözleşmeleri, devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri, paket tur sözleşmeleri ve abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar hususunda hizmet sunmaktadır.

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz

Tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuk, zorunlu arabuluculuk, tüketicinin arabuluculuk toplantısına katılmaması, adana tüketici avukatı

Tüketici Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk

Tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuk, 6502 sayılı TKHK madde 73A maddesi ile hukuk sistemimizde zorunlu arabuluculuk kapsamında yer bulmuştur. Düzenlemeye göre tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuk bir dava şartıdır. Ancak yine aynı maddede tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuk şartına tabi tutulmayan bazı istisnalar da düzenlenmiştir.

Tüketici Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk

Tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuk başvurusunun yapılması zorunlu olmakla birlikte Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar, tüketici hakem heyeti kararlarına yapılan itirazlar, 73 üncü maddenin altıncı fıkrasında belirtilen davalar, 74 üncü maddede belirtilen davalar ve tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar bu kapsam dışındadır.

Tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculukta hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuktan farklı olarak, 7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin onbirinci fıkrası tüketici aleyhine uygulanmaz. 6325 s. HUAK 18/A maddesinin 11. fıkrasına göre, taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulmakta ayrıca vekalet ücretine hak kazanamamaktadır. Bu madde tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuk hakkında uygunlanmamaktadır. Dolayısıyla tüketicinin arabuluculuk toplantısına katılmaması halinde yargılama giderlerinden sorumluluğu olmamaktadır.

Görüldüğü üzere, arabulucuya başvurulmuş olması istisnalar haricindeki tüketici uyuşmazlıklarında dava şartı niteliğinde olduğundan hayati öneme sahiptir. Tüketici uyuşmazlıklarında arabulucuya başvuru, burada paylaşılan dilekçe örneği ile yapılabilir.

Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu  adana tüketici hakları avukatı olarak, ayıplı mal ve hizmetten doğan uyuşmazlıklarda. ayıplı mal ve hizmet dolayısıyla ortaya çıkan zararın tazmininde. tüketici kredisi sözleşmesi dosya masrafı vb ad altında alınan ücretlerin iadesinde. tip sözleşmelerdeki haksız şartlara ilişkin uyuşmazlıklarda. taksitle satış sözleşmeleri, tüketici kredisi sözleşmeleri, konut finansmanı sözleşmeleri, mesafeli satış sözleşmeleri, devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri, paket tur sözleşmeleri ve abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar hususunda hizmet sunmaktadır.

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz

işsizlik sigortası teminatı, işsizlik sigortası teminatı davası, işsizlik teminatının ödenmemesi, işsizlik sigortası poliçe, işsizlik teminatının ödenmemesi, işsizlik teminatı davası, işsizlik sigortası teminatı davası, işsizlik sigortası, işsizlik teminatının ödenmemesi, işsizlik sigortası teminatı davası işsizlik sigortasından kaynaklanan tazminat, İşsizlik sigortası teminatının ödenmemesi, işsizlik teminatının ödenmesi,adana tüketici hakları avukatı,

İşsizlik Sigortası Teminatı Davası

Bu makalemizde işsizlik sigortası teminatından ve işsizlik sigortası teminatı davası ndan bahsedeceğiz. Sigorta şirketleri ile yapılan bu tip sigortalarda işsizlik teminatının ödenmemesi durumu ile sıklıkla karşılaşılmaktadır. Sigorta şirketleri sigortalının işsiz kalma durumunun işsizlik sigortası poliçe şartlarına uygun olmadığı gerekçesiyle işsizlik teminatının ödenmemesi yoluna gidebilmektedir. Bu durumda işsizlik teminatı davası veya işsizlik sigortası teminatı davası olarak da bilinen davanın açılması gerekebilmektedir.

İşsizlik Sigortası Teminatı Davası

İşsizlik sigortası ile amaçlanan mesleki faaliyetin korunması olmayıp, gelirin korunmasıdır. Bu itibarla, dava konusu sözleşmenin nitelendirmesi yapılırken, sözleşmenin sigortalının işsiz kalma rizikosu nedeniyle gelirden mahrumiyetini önlemeye yönelik bir sözleşme olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. İşsizlik teminatının ödenmemesi durumunda sigortalının tüketici, yapılan işlemin de tüketici işlemi olduğu kabul edilmelidir. Nitekim Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre de işsizlik sigortası teminatı davası Tüketici Mahkemesi görevlidir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/14452 E, 2018/6382 K, 17.10.2018 T sayılı kararında da bu duruma değinmiş işsizlik teminatının ödenmemesi durumunda açılacak işsizlik sigortası teminatı davasında “…Dava, işsizlik sigortasından kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir. Tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu ancak, mahalde ayrı bir tüketici mahkemesi bulunmadığından, mahkemenin tüketici mahkemesi sıfatıyla görevli olduğu nazara alınarak karar verilmesi gerekir….” şeklinde karar vermiştir.

İşsizlik sigortası teminatının ödenmemesi durumunda açılacak bu davalarda, yazılacak dava dilekçesinde neden işsizlik teminatının ödenmesi gerektiğinin açık ve duru bir dille anlatılması elzemdir. Bu bakımdan açılacak davalarda alanında uzman bir  adana tüketici hakları avukatından hukuki yardım almakta fayda vardır.

Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu , işsizlik teminatının ödenmemesi durumunda açılacak davaların yanı sıra  adana tüketici hakları avukatı olarak, ayıplı mal ve hizmetten doğan uyuşmazlıklarda. ayıplı mal ve hizmet dolayısıyla ortaya çıkan zararın tazmininde. tüketici kredisi sözleşmesi dosya masrafı vb ad altında alınan ücretlerin iadesinde. tip sözleşmelerdeki haksız şartlara ilişkin uyuşmazlıklarda. taksitle satış sözleşmeleri, tüketici kredisi sözleşmeleri, konut finansmanı sözleşmeleri, mesafeli satış sözleşmeleri, devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri, paket tur sözleşmeleri ve abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar hususunda hizmet sunmaktadır.

Paket Tur Para İadesi Dilekçe Örneği, paket tur sözleşmesinin iptali nedeniyle para iadesi dilekçe örneği tüketici hakem heyetine başvuru dilekçesi örneği

Covid-19 Paket Tur Para İadesi Dilekçe Örneği

Bu makalemizde paket tur sözleşmesinin iptali nedeniyle para iadesi dilekçe örneği ne yer vereceğiz. Covid-19 paket tur para iadesi dilekçe örneği makalemiz devamında yer almaktadır. Örnek dilekçede paket tur para iadesi dilekçe örneği tüketici hakem heyeti için kaleme alınmıştır. Ancak verilen dilekçe örnek mukabilinde olup, somut olayın şartlarına göre uyarlanması gerekir. Başvurulacak merciin ilçe tüketici hakem heyeti mi, il tüketici hakem heyeti mi yoksa tüketici mahkemesi mi olduğu da 6502 sayılı Tebliğe göre değerlendirilmelidir.

Covid-19 Paket Tur Para İadesi Dilekçe Örneği

……………. TÜKETİCİ HAKEM HEYETİ’NE

BAŞVURUDA BULUNAN            : ………………………………………

ADRES                                  : ……………………………………….

KARŞI YAN                          : ………………………………………

ADRES                                  : ………………………………………

UYUŞMAZLIK DEĞERİ   : ………….-TL

AÇIKLAMALARIM

  1. Karşı taraf …………. ile paket tur kapsamında……………… içerikli …/…./…….. tarih ve ………. numaralı sözleşme imzaladık. (Ek-1: Paket Tur Sözleşmesi) Sözleşme bedeli olan ………..-TL’yi aynı gün karşı tarafa ödedim. (Ek-2: Ödeme belgeleri)
  2. Ancak sonraki süreçte tüm dünyayı etkisi altına alan COVİD-19 PANDEMİSİ nedeniyle yaşımın ileri olması, kendimin ve ailemin sağlığını tehlikeye atmamak için; tur paketini iptal isteğimi Mart ayı içerisinde sözlü olarak dijital ortamda tur şirketine ilettim. Yine bu kapsamda ……… Noterliği’nin …/…/…… tarih ve ………..yevmiye numaralı ihtarnamesi ile karşı tarafa paket tur sözleşmesinden Covid-19 salgını sebebiyle döndüğümü tekrar bildirdim ve ödediğim bedelin yasal faizi ile birlikte iade edilmesini talep ettim. (Ek-3: ……… Noterliği’nin …/…/…… tarih ve ………..yevmiye numaralı ihtarnamesi)
  3. İhtarname karşı tarafa …/…./……. tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen bugüne dek ne bir dönüş sağlanmış ne de ödediğim para tarafıma iade edilmiştir. (Ek-4: Tebliğ tebellüğ belgesi)
  4. 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 51/6 maddesi uyarınca tüketicinin kendisinden kaynaklanmayan nedenlerle paket tur sözleşmesinin esaslı unsurlarından birisinin değişmesi halinde sözleşmeden dönmesi mümkündür. Bu durumda tüketiciye ödemiş olduğu tüm bedelin herhangi bir kesinti yapmaksızın derhal iadesi de Kanun gereğidir.
  5. Yine Paket Tur Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin değişik Covid-19 salgını nedeni ile sözleşmenin feshini düzenleyen geçici 1. Maddesi ile “Yönetmeliğin 16. maddesi kapsamında yapılan bedel iadelerinin, fesih bildiriminin paket tur düzenleyicisi veya aracısına ulaşmasından itibaren on dört gün içerisinde yapılması esastır. Ancak, COVİD-19 salgını nedeniyle, 5/2/2020 tarihinden itibaren ifası öngörülen ve hava yolu ile ulaştırma içeren paket tur sözleşmelerine ilişkin bedel iadelerinde, paket tur düzenleyicisi veya aracısı tarafından hava taşıma işletmelerine ödenip belgelendirilen uçuş bedeli, uçuş yasağı kalktıktan sonraki altmışıncı günü izleyen on dört gün içerisinde katılımcıya iade edilir. Katılımcının bilgilendirilmesi ve açık onayının alınması koşuluyla, ödenmesi zorunlu vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar hariç olmak üzere katılımcının ödemiş olduğu bedel, uçuş yasağı kalktıktan sonraki altmışıncı günü izleyen on dört gün içerisinde iade edilir. Katılımcının birinci veya ikinci fıkrayı tercih ettiğine ilişkin yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile bilgilendirilmesi ve onayının alınmasında ispat yükü paket tur düzenleyicisi veya aracısına aittir.” hükümleri uyarınca karşı yanın paket tur sözleşmesi bedeli olarak ödediğim …….. TL’yi tarafıma iade etme yükümlülüğü vardır.
  6. Ancak karşı yan söz konusu yükümlülüğüne uygun davranmayarak tarafımı mağdur etmekte olup, halen tarafıma yapılan bir iade yoktur. Bu nedenle 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68. Ve Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliğinin 6. Maddelerinde Yer Alan Parasal Sınırların Artırılmasına İlişkin Tebliğin “Parasal Sınırlar” başlıklı 3. Maddesi gereğince “Büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkezlerinde 10.390 (onbinüçyüzdoksan) Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri … görevlidir” Sayın Heyetinize başvurmak zorunluluğum hasıl olmuştur.

SONUÇ ve İSTEM                          : Yukarıda arz ve izah edilen nedenler dahilinde, karşı yana …./…./……. tarihli Paket Tur Sözleşmesi bedeli olarak ödediğim ……….. TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan …/…./2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tarafıma ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmilini talep eder, fazlaya ilişkin diğer hak ve alacaklarımı saklı tuttuğumu bildiririm. …/…./…….

Başvurucu …………………….

Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu , adana tüketici hakları avukatı olarak, ayıplı mal ve hizmetten doğan uyuşmazlıklarda. ayıplı mal ve hizmet dolayısıyla ortaya çıkan zararın tazmininde. tüketici kredisi sözleşmesi dosya masrafı vb ad altında alınan ücretlerin iadesinde. tip sözleşmelerdeki haksız şartlara ilişkin uyuşmazlıklarda. taksitle satış sözleşmeleri, tüketici kredisi sözleşmeleri, konut finansmanı sözleşmeleri, mesafeli satış sözleşmeleri, devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri, paket tur sözleşmeleri ve abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar hususunda hizmet sunmaktadır.

ayıplı aracın misli ile değiştirilmesi, ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimi, ayıplı araç yargıtay, ayıplı otomobil, bedel iadesi, onarım, adana avukat

Ayıplı Aracın Misli İle Değiştirilmesi

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/6739 E, 2020/4417 K sayılı 09.06.2020 tarihli kararında; ayıplı aracın misli ile değiştirilmesi gerektiğine karar vermiştir. Kararda; satın alınan araçta “yağ eksiltme” problemi ortaya çıktığı, yetkili servisçe tamiri için yapılan tüm çalışmalara rağmen dava tarihine dek giderilemediği ve bu haliyle aracın ayıplı olduğu ortaya konmuştur. Bu doğrultuda dava konusu ayıplı aracın misli ile değiştirilmesi ne, bunun mümkün olmaması halinde ise sözleşmenin iptali ile araç için ödenen bedelin iadesine karar verilmiştir.

Ayıplı Aracın Misli İle Değiştirilmesi

YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2019/6739
Karar Numarası: 2020/4417
Karar Tarihi: 09.06.2020

SATIN ALINAN OTOMOBİLDE YAĞ EKSİLTME PROBLEMİNİN OLDUĞU

AYIPLI ARACIN MİSLİ İLE DEĞİŞTİRİLMESİ

Özeti: Davacı, dava konusu otomobili satın aldığını, dava konusu araçta “yağ eksiltme” problemi ortaya çıktığını ve yetkili servisçe tamiri için yapılan tüm çalışmalara rağmen dava tarihine dek giderilememiş olduğunu, bu haliyle aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek; dava konusu otomobilin ayıpsız misli ile değişimine bunun mümkün olmamaması halinde ise sözleşmenin iptali ile araç için ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece yargılama makamınca, davanın kabulüne karar verilmiş; davalının istinaf talebi, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince incelenerek, davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Bu karar, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla, hüküm onanmıştır.

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ilk derece mahkemesi sıfatıyla … 8. Tüketici Mahkemesince 2018/298 esas 2019/260 karar sayılı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2019/1961-2019/1788 karar sayılı kararının süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, 05.10.2010 tarihinde dava konusu otomobili satın aldığını, dava konusu araçta “yağ eksiltme” problemi ortaya çıktığını ve yetkili servisçe tamiri için yapılan tüm çalışmalara rağmen dava tarihine dek giderilememiş olduğunu, bu haliyle aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek; dava konusu otomobilin ayıpsız misli ile değişimine bunun mümkün olmaması halinde ise sözleşmenin iptali ile araç için ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ilk derece yargılama makamına sunmuş olduğu yanıt dilekçesi ile dava konusu aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İlk derece yargılama makamınca, davanın kabulüne karar verilmiş; davalının istinaf talebi, … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince incelenerek, davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Bu karar, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

SONUÇ: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davaya konu aracın her türlü takyidattan ari olarak davalıya iadesinin gerektiğinin anlaşılmasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 3.948,55 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 09/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Ayıplı araç ile ilgili emsal başkaca yargıtay kararlarına buradan ulaşabilirsiniz.

Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu , adana tüketici hakları avukatı olarak, ayıplı mal ve hizmetten doğan uyuşmazlıklarda. ayıplı mal ve hizmet dolayısıyla ortaya çıkan zararın tazmininde. tüketici kredisi sözleşmesi dosya masrafı vb ad altında alınan ücretlerin iadesinde. tip sözleşmelerdeki haksız şartlara ilişkin uyuşmazlıklarda. taksitle satış sözleşmeleri, tüketici kredisi sözleşmeleri, konut finansmanı sözleşmeleri, mesafeli satış sözleşmeleri, devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri, paket tur sözleşmeleri ve abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar hususunda hizmet sunmaktadır.

Ayıplı Araç Emsal Yargıtay Kararları

Ayıplı Araç Emsal Yargıtay Kararları

Bu makalemizde ayıplı araç emsal yargıtay kararları paylaşılmaktadır. Ancak öncelikle kısaca ayıp nedir, gizli ayıp nedir, alınan aracın ayıplı olması halinde tüketicinin hakları nelerdir, ayıplı araç davası hangi mahkemede açılır gibi sık sorulan soruları kısaca cevaplandırmak istiyoruz.

Sözleşme konusu maldan, tümüyle ya da gereği gibi yararlanmayı engelleyen eksiklikler, bozukluklar olarak tanımlanan ayıplı mal kavramı, malda objektif olarak bulunması gereken niteliklerin var olmamasına ve satıcının belirttiği özelliklerin bulunmaması şeklinde olabilir. Ayıptan sorumluluk halinde satıcı malın ayıplı olduğunu bilmese dahi sorumludur. Ayıp, gizli ayıp veya açık ayıp şeklinde olabilir.

6502 Sayılı Kanunun 11. maddesinde tüketicinin seçimlik hakları sayılmıştır. Tüketici ayıplı araç almış ise ve ayıbın niteliği de gizli ayıp ise 4 seçimlik hakka sahiptir. Bunlar;

  1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
  2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
  3. Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
  4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabilir.

Açılacak davada görevli mahkeme ayıplı araç ticari amaçlı alınmışsa ticaret mahkemesi, ticari amaçlı alınmamışsa tüketici mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesi veya tüketicinin yerleşim yeri mahkemesidir. Ayıplı araç emsal yargıtay kararları şu şekildedir;

AYIPLI ARAÇ EMSAL YARGITAY KARARLARI

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ 10.06.2003, E. 2003/2565 K. 2003/7518

“…4077 sayılı Yasa’nın 4. maddesinin 4. fıkrasının son cümlesinde “Ancak satıcı, satılan malın ayıbının tüketiciden hile ile gizlenmiş ise iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz” denilmektedir. Üretici firma, aracı satışa sunmadan önce sayısız testten geçirmektedir. Bu üretim hatasının farkına varması gerekirdi. Ancak, araç bu gizli ayıpla birlikte tüketime sunulmuştur. Şu durumda, olayda zamanaşımı bulunmadığı gözetilerek davanın esasının incelenmesi gerekir.” 

YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ, E. 2008/6600 K. 2008/13423 T. 11.11.2008

“…Olayda dava konusu araç 05.10.2000 tarihinde satın alınmış arıza ise 24.07.2005 tarihinde ortaya çıkmış, davacı 26.07.2005 tarihinde davalıya ayıp nedeniyle ihtarda bulunmuş, 12.08.2005 tarihinde de bu davayı açmış dolayısıyla süresinde ayıp ihtarında bulunup davasını açmıştır. Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan 08.03.2006 tarihli raporda ayıbın imalattan kaynaklanıp gizli ayıp olduğu anlaşılmakta olup ortaya çıktığında da süreye uyularak ihbar edilip dava açmıştır. Öyle olunca olayda Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’daki zamanaşımı süresi geçmemiştir…” 

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ, 21.09.2006 T., Esas: 2005/10201, Karar: 2006/9437

“…Davacı, aracın hava yastığının kendiliğinden açıldığını iddia ettiğine göre, bu husus gizli ayıp niteliğindedir. Şu durumda, 4077 sayılı Kanun’un 4/4. maddesinde yer aldığı üzere, satıcının satılan malın ayıbı tüketicinin ağır kusur ve hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı gözetildiğinde davanın zamanaşımına uğramadığı açıktır. O halde, mahkemece yapılacak iş, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda inceleme yaparak araçta bir üretim hatası olup olmadığı, dava konusu olaya davacının bir eyleminin sebep olup olmadığını araştırmak ve varılacak sonuca göre bir karar vermekten ibaret olup yazılı gerekçe ile davanın zamanaşımından reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.” 

YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ, 2011/3355 E, 2011/6924 K.

“…Sanayi Mallarının Satış Sonrası Hizmetleri Hakkında Yönetmeliğin 11.maddesi ve Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 13/2 maddesi hükmüne göre, davalılar, davacının arıza şikayeti ile ilgili olarak yetkili servise yaptığı başvuruları üzerine yetkili servisçe iş emirleri düzenlenerek, araç hakkında şikayetin ne olduğu,bu şikayetle ilgili olarak hangi bulguların tesbit edildiği ve hangi teknik işlemlerin yapıldığını belirtme yükümlülüğü vardır. Davalı tarafça, davacının 5 kez servise geldiği ve 4 kez davacının şikayetleri doğrultusunda araçta onarım işlemi yapıldığı gönderilen ihtar içeriğiyle kabul ve ikrar edildiği gibi, araçtaki arızaların kullanım hatası olmadığı, bilahare arızanın motor bloğu değiştirilerek giderildiği, bilirkişi raporu ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır.4077 Sayılı Kanunun 4.maddesi ve Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14.maddesi hükmüne göre aracın ayıplı olduğu ve kullanım hatasından kaynaklanmadığı,ayıpsız misli ile değişim koşullarının oluştuğu dosya kapsamından anlaşılmakla davacının talebinin kabulüne ilişkin 25.12.2009 tarihli mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi gerekirken zuhulen bozulmasına karar verildiği bu kez yapılan karar düzeltme incelemesi sonucu anlaşılmakla bozma ilamının kaldırılarak mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir…”

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU, 2009/4-441 E, 2009/444 K, 21.10.2009 T

“…0 km’de alınan aracın yapılan onarımlar sonucu arızalarının giderilmiş olduğu; ancak bu arızaların giderilmesi amacıyla aracın birçok parçasının değiştirilip, böylece aracın orijinal halini kaybettiği gibi, tüketicinin araca duyduğu güvenin sarsılması nedeniyle araçtan beklediği yararı sağlayamadığı, davacı tarafça değişiklik talebi iletilmesine karşın, davalı yanın bu istemi yerine getirmediği, tüketicinin bu şekilde aracı değer düşüklüğüne ilişkin zararı giderilerek de olsa kullanmaya zorlanamayacağı, belirgindir. Bu durumda eldeki dava yönünden, aracın yenisi ile değiştirilmesini isteme koşulları gerçekleşmiştir. Davanın kabulü gerekir.” 

Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu , adana tüketici hakları avukatı olarak, ayıplı mal ve hizmetten doğan uyuşmazlıklarda. ayıplı mal ve hizmet dolayısıyla ortaya çıkan zararın tazmininde. tüketici kredisi sözleşmesi dosya masrafı vb ad altında alınan ücretlerin iadesinde. tip sözleşmelerdeki haksız şartlara ilişkin uyuşmazlıklarda. taksitle satış sözleşmeleri, tüketici kredisi sözleşmeleri, konut finansmanı sözleşmeleri, mesafeli satış sözleşmeleri, devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri, paket tur sözleşmeleri ve abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar hususunda hizmet sunmaktadır

Mesafeli Satış Sözleşmesi Nedir

Mesafeli Satış Sözleşmesi Nedir?

Mesafeli sözleşme, mesafeli satış sözleşmesi satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik sözleşmelerdir. Mesafeli sözleşmeler genellikle mesafeli satış sözleşmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu makalemizde mesafeli sözleşme nedir, mesafeli satış sözleşmesi nedir, mesafeli sözleşmelerde tüketicinin hakları nelerdir gibi sorulara cevap vermeye çalışacağız.

Mesafeli Sözleşme Nedir? Mesafeli Satış Sözleşmesi Nedir?

29188 sayılı Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği‘nin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinde mesafeli sözleşmenin tanımı yapılmıştır. Maddeye göre satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dahil olmak üzere uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmeler mesafeli sözleşmedir. Dolayısıyla mesafeli sözleşmeler (mesafeli satış sözleşmesi) sadece e-ticarette değil, tüketici ve alıcının karşı karşıya gelmediği her durumda kurulabilir.

Mesafeli satış sözleşmesi alıcısı her zaman tüketicidir. Ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişinin yaptığı işlemler için mesafeli sözleşmeler yönetmeliği uygulanmaz.

Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Hakları Nelerdir?

Mesafeli sözleşmelerde tüketicinin korunması kapsamı daha geniştir. Bu hususta satıcıya daha ağır yükümlülükler getirilmiştir.

1. Satıcı veya Sağlayıcının Tüketiciyi Ön Bilgilendirme Yükümlülüğü

Tüketici, mesafeli sözleşmenin kurulmasından ya da buna karşılık gelen herhangi bir teklifi kabul etmeden önce belli hususlarda satıcı veya sağlayıcı tarafından bilgilendirilmek zorundadır. Hangi hususlarda bilgilendirme yapılmasının zorunlu olduğu Yönetmeliğin 5. maddesinde düzenlenmiştir.

Sayılan konularda tüketicinin bilgilendirilmiş olması zorunludur. Satıcının veya sağlayıcının tüketiciyi gerekli şekilde bilgilendirmemesi halinde sözleşme yapılmamış sayılır. Ayrıca örneğin satışın yapıldığı sırada teslim ve benzeri ek masraflar ile bunların önceden hesaplanamaması halinde ek masrafların ödenebileceği bilgisi tüketiciye verilmelidir.Satıcı veya sağlayıcının bu ek masraflara ek masraflara ilişkin bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmezse, tüketici bunları karşılamakla yükümlü değildir. Tüketiciye ön bilgilendirme yapıldığına ilişkin ispat yükü satıcı veya sağlayıcıya aittir.

Yine satıcı veya sağlayıcı, tüketici siparişi onaylamadan hemen önce, verilen siparişin ödeme yükümlülüğü anlamına geldiği hususunda tüketiciyi açık ve anlaşılır bir şekilde bilgilendirmek zorundadır. Aksi halde tüketici siparişi ile bağlı değildir.

Ön bilgilendirme kullanılan uzaktan iletişim aracına uygun olarak en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde yapılmak zorundadır. Satıcı veya sağlayıcı, tüketicinin ön bilgileri edindiğini kullanılan uzaktan iletişim aracına uygun olarak teyit etmesini sağlamak zorundadır. Aksi halde sözleşme kurulmamış sayılır.

2. Mesafeli Sözleşmede Cayma Hakkı

Mesafeli sözleşmelerde tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkı süresi, tüketicinin veya tüketici tarafından belirlenen üçüncü kişinin malı teslim aldığı gün başlar. Ayrıca tüketicinin, sözleşmenin kurulmasından malın teslimine kadar olan süre içinde de cayma hakkını kullanabilmesi mümkündür. Tüketici satıcıya cayma hakkını kullandığına ilişkin bildirimi yönelttiği tarihten itibaren on gün içinde malı geri göndermek zorundadır.

Mesafeli satış sözleşmesi cayma hakkı kullanması halinde satıcı bu bildirimin kendisine ulaştığı tarihten itibaren on dört gün içinde, tahsil edilen tüm ödemeleri tüketiciye iade etmekle yükümlüdür. Bu ödeme tüketiciye herhangi bir masraf veya yükümlülük getirmeden tek seferde yapmalıdır. Tüketiciye teslim edilen malın geri gönderilmesi halinde, tüketici iadeye ilişkin masraflardan sorumlu tutulamaz.

Satıcı veya sağlayıcı, cayma hakkı konusunda tüketiciyi bilgilendirmek zorundadır. Ayrıca satıcı cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle de yükümlüdür. Tüketici, cayma hakkı konusunda bilgilendirilmemişse cayma hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı olmayacaktır.

Cayma hakkının kullanılamayacağı haller 29188 sayılı Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği‘nin 15. madeesinde sayma yoluyla düzenlenmiştir. Maddede sayılan sözleşme tiplerinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça cayma hakkı kullanılamaz.

3. Mesafeli Satış Sözleşmesi İfası ve Alınan Ürün veya Hizmetin Teslimi

Tüketicinin siparişi satıcı veya sağlayıcıya ulaştığı tarihten itibaren taahhüt edilen süre içinde edim ifa edilmelidir. Mal satışlarında sözleşmenin ifa süresi otuz günü geçemez.  Sözleşmenin süresi içinde ifa edilmemesi örneğin taahhüt edilen süre içinde malın gönderilmemesi halinde, tüketici sözleşmeyi feshedebilir. Fesih halinde tüketiciden tahsil edilen tüm ödemeler, on dört gün içinde tüketiciye kanuni faiziyle birlikte geri ödenmek zorundadır.

4. Malın Taşınması Sırasında Zarar Görmesi Halinde Meydana Gelen Zarardan Satıcı Sorumludur

29188 sayılı Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği‘nin 17. maddesine göre, satıcı malın tüketiciye teslimine kadar oluşan hasar ve kayıptan sorumludur. Yani malın örneğin kargo firmasında ürünün zarar görmesi, hasara uğraması, kırılması veya kaybolması hallerinden tüketici sorumlu tutulamaz. Bu nedenle tüketici sipariş konusu malı kargo firmasından teslim almadan önce incelemeli herhangi bir hasar veya kayıp olup olmadığını kontrol etmelidir.

Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu , adana tüketici hakları avukatı olarak, ayıplı mal ve hizmetten doğan uyuşmazlıklarda. ayıplı mal ve hizmet dolayısıyla ortaya çıkan zararın tazmininde. tüketici kredisi sözleşmesi dosya masrafı vb ad altında alınan ücretlerin iadesinde. tip sözleşmelerdeki haksız şartlara ilişkin uyuşmazlıklarda. taksitle satış sözleşmeleri, tüketici kredisi sözleşmeleri, konut finansmanı sözleşmeleri, mesafeli satış sözleşmeleri, devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri, paket tur sözleşmeleri ve abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar hususunda hizmet sunmaktadır.

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Ceyhan Boşanma Avukatı

Adana Tüketici Hakları Avukatı

Büken Hukuk & Danışmanlık bürosu, Adana tüketici hakları avukatı olarak, tüketici ve satıcı arasındaki her türlü hukuki ihtilaf ve işlemlerde, tüketici hakem heyetleri ve tüketici mahkemeleri nezdinde tüketici hakları avukatı olarak hizmet vermektedir.

Gelişen teknoloji ve Sanayi Devriminin etkisiyle, birey olan tüketicilerin piyasaya mal ve hizmet sunan kişi ve kurumlara karşı korunması zorunluluk halini almış ve bu nedenle çeşitli yasal düzenlemeler ile tüketicinin ekonomik çıkarlarının korunması sağlanmıştır.

Tüketici hukuku en basit anlatımla tüketici ile satıcı arasındaki ilişkileri düzenleyen, tüketicinin ekonomik çıkarlarını koruyan ve tüketicinin korunmasına yönelik önlemleri alan, tüketicinin zararını tazmin etmeye yönelik hükümler içeren hukuk dalıdır6502 sayılık Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a göre alışveriş hayatında mesleki veya ticari amaçlarla hareket etmeyen herkes “Tüketici”konumundadır.

Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu , adana tüketici hakları avukatı olarak, ayıplı mal ve hizmetten doğan uyuşmazlıklarda. ayıplı mal ve hizmet dolayısıyla ortaya çıkan zararın tazmininde. tüketici kredisi sözleşmesi dosya masrafı vb ad altında alınan ücretlerin iadesinde. tip sözleşmelerdeki haksız şartlara ilişkin uyuşmazlıklarda. taksitle satış sözleşmeleri, tüketici kredisi sözleşmeleri, konut finansmanı sözleşmeleri, mesafeli satış sözleşmeleri, devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri, paket tur sözleşmeleri ve abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar hususunda hizmet sunmaktadır.

Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.