6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 127. maddesine göre, davaya cevap dilekçesini verme süresi iki haftadır. Bu süre dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren başlar. Aynı maddede cevap süresinin uzatılması HMK‘da düzenlenmiştir. Buna göre davalı iki haftalık cevap süresinin uzatılmasını isteyebilir. Davalı, cevap dilekçesinin iki haftalık süresi içinde hazırlanmasının çok zor veya imkansız olması halinde cevap süresinin uzatılmasını talep edebilir. Ancak cevap süresinin uzatılması dilekçesi, cevap süresi içinde yani dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkemeye verilmelidir. Mahkeme, koşulları yerinde görürse bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilir.
Cevap Süresinin Uzatılması
Cevap süresinin uzatılması dilekçesi üzerine, mahkeme bu konuda bir karar verir. Mahkemenin kararında verilen ek sürenin ne zaman sona ereceği belirtilmemişse bu ek süre, süre iki haftalık cevap süresinin sona erdiği tarihi takip eden günde başlar.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/6312 E, 2016/542 K sayılı kararında da bu durum işaret etmiş, kararda özetle;
“…Dosya kapsamından ise, dava dilekçesinin davalıya 28.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından iki haftalık cevap süresi içerisinde ve 11.02.2015 havale tarihli dilekçesiyle süre uzatımı talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, mahkemenin 27.02.2015 günlü ara kararıyla vermiş olduğu bir aylık ek süre, yasal cevap süresinin sona erdiği 11.02.2015 tarihini takip eden 12.02.2015 tarihinde başlayacak ve 12.03.2015 tarihinde sona erecektir. Davalı ise, bu süreden sonra 06.04.2015 havale tarihli dilekçesiyle yetki itirazında bulunmuştur. Bu durum karşısında süresi içerisinde yetki itirazında bulunulduğundan söz edilemez….”
Cevap süresinin uzatılması dilekçesi esasa cevap süresi içinde mahkemeye verilmelidir. Aksi halde cevap süresinin uzatılması istenemez. Davalı esasa cevap süresi geçtikten sonra, cevap süresinin uzatılması dilekçesi vererek bu süreyi geri kazanamaz. Bu durumda cevap dilekçesi verilmemiş sayılmalıdır.
YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ 1976/1417 E, 1976/2718 K SAYILI KARARINDA;
“…Davacı, buğday ve arpaların biçilmesi nedeniyle karşılığı olan 11.000 liranın ödetilmesini istemiştir. Davalı vekilinin ileri sürdüğü zaman aşımı def’ini kabul eden yerel mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Oysa, dava dilekçesi, davalı vekiline 03/07/1975 gününde ulaşmış, 08/08/1975 günlü dilekçe ile cevap süresinin uzatılması nı dilemiştir. Ne var ki, 10 günlük sürenin dolmasından sonra bu uzatma isteğini kapsayan dilekçenin verildiği anlaşılmıştır. Cevap süresinin bitiminden sonra süre uzatılması istenemez…”
Mahkemenin Cevap Süresinin Uzatılması Hakkında Bir Karar Vermemesi
Cevap süresinin uzatılması talebi hakkında mahkemenin karar vermemesi halinde ise, ek süre verildiğinden söz edilemeyecektir. Bu durumda davalı yasal süresi içinde cevap dilekçesini vermek, yetki itirazı gibi ilk itirazlarını mahkemeye sunmak zorundadır. Aksi halde süresi içinde verilen bir cevap dilekçesinden bahsedilemeyecektir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2005/334 E, 2005/9919 K sayılı kararında özetle;
“Her ne kadar davalı vekili cevap süresinin uzatılması istemiş ise de, mahkemece bu konuda bir karar verilmemiştir. Cevap süresinin uzatılmış sayılabilmesi için davalının bu konuda talepte bulunması ve mahkemenin de cevap süresinin uzatılması na karar vermiş olması gerekir. Mahkemece cevap süresinin uzatılması hakkında bir karar verilmemiş ise davalının 10 günlük yasal cevap süresi içinde yetki itirazında bulunması gerekir. Bu süre geçirildikten sonra yapılan yetki itirazı süresinde olmadığından dinlenmez.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2008/13097 E, 2008/15194 K sayılı kararında özetle;
“…Yetkisizlik itirazı, ilk itirazlardan olup, davanın başında işin esasına geçilmeden önce ileri sürülmesi gereklidir. Asliye Hukuk Mahkemelerinde de geçerli olan yazılı yargılama usulünde yetki itirazı kural olarak sadece 10 günlük esasa cevap süresi içinde ileri sürülebilir. Bununla birlikte esasa cevap süresinin hakim tarafından uzatıldığı hallerde, uzatılan bu süre içinde de yetki itirazının yapılması mümkündür. Ne var ki cevap süresi hakim tarafından uzatılmamışsa, esasa cevap süresi geçtikten sonra yetki itirazında bulunulması mümkün olmadığı gibi, davalının cevap dilekçesinin uzatılması ilişkin talebi konusunda mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması halinde de cevap süresinin uzatıldığından söz edilemeyeceğinden, bu durumda da yetki itirazının 10 günlük esasa cevap süresi içinde yapılması zorunlu olup, bu süre geçirildikten sonra yetki itirazında bulunulması mümkün değildir. Davalı 10 günlük cevap süresinden sonra yetki itirazında bulunursa, davacı süre aşımına karşı koymasa bile, bu sürenin hak düşürücü nitelikte olması nedeniyle mahkeme, yetki itirazını kendiliğinden süre aşımından dolayı reddetmekle yükümlüdür.”
Cevap Süresinin Uzatılması Dilekçesi
Cevap süresinin uzatılması dilekçesi örneği şu şekildedir;
ADANA …. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE
DOSYA NO: 2020/…..
DAVALI: ………………….
VEKİLİ: Av. Selce MARAŞ BÜKEN
DAVACI: ………………….
KONU : Davaya cevap süresinin uzatılması talepli dilekçemizdir.
AÇIKLAMALARIMIZ
Dava dilekçesi müvekkil asile ….. tarihinde tebliğ edilmiştir. Müvekkilimiz tarafından bize ulaştırılan dilekçeye konu olan dava ve ilgili olayların araştırılması için yeterli zamanımız olmamıştır. Ayrıca müvekkilimiz kendisini temsil etmemiz için gerekli vekaletnameyi dahi henüz ulaştırmış olup, ilgili vekaletname iş bu dilekçemiz ekinde Sayın Mahkemenize sunulmaktadır.
Bu doğrultuda eldeki davaya karşı savunmalarımızı hazırlayabilmemiz için Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 217. maddesi gereği tarafımıza makul sürenin verilmesini talep ederiz.
Davalı Vekili
Av. Selce MARAŞ BÜKEN
Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.