Boşanmadan sonra kadının bekleme süresi hukuki dayanağını Türk Medeni Kanunu’nun 132. maddesinden alır. Boşanan erkek taraf yeniden evlenmek için bir süreye tabi olmasa da, kadın için durum farklıdır. Boşanmadan sonra kadının bekleme süresi kadının iddet süresi olarak da tabir edilir. Boşanmadan nesep karışıklıklarına mahal vermemek amaçlanmıştır.
Boşanmadan Sonra Kadının Bekleme Süresi
Türk Medeni Kanunu’nun 132. maddesinde boşanmadan sonra kadının bekleme süresi düzenlenmiştir. Kanun’a göre; Evlilik sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün geçmedikçe evlenemez. Erkekler bu süreye tabi değildir. Boşanmadan sonra kadının bekleme süresi ni doldurması gerekir ancak doğurmakla süre biter. Üçyüz günlük bekleme süresi sırasında doğan çocuk evlilik birliği içinde doğmuş sayılır ve boşanan eşlerin nüfusuna kaydedilir.
Dolayısıyla boşanan kadın hemen evlenemez. Boşanmadan sonra yeniden evlenmek isteyen kadın, iddet süresini beklemek istemiyorsa gebe olmadığını ispatlayarak bunu yapabilir. Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının doktor raporu ile anlaşılması halinde bekleme süresine uyma zorunluluğu yoktur. Kadının bunun için mahkemeden iddet müddetinin yeniden evlenmesini temin için kaldırılmasına dair talepte bulunması gerekir.
Yine aynı şekilde evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hâllerinde mahkeme bu süreyi kaldırır. Bu durumda da boşanmadan sonra kadının bekleme süresi kaldırılabilir.
Kadının Bekleme Süresi İle İlgili Yargıtay Kararları
YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ, Esas Numarası: 2014/11748, Karar Numarası: 2014/10954, Karar Tarihi 09.07.2014: “…Somut olayda davaname ile Ayşe’nin gayriresmi birlikteliğinden olan oğlu Şenol’u boşandıktan sonra iddet müddeti içerisinde nüfusa kaydettirmesi nedeniyle eski eşi adına nüfusa kaydedildiği, gerçekte babasının Adil Koş olduğu iddiasıyla Şenol’un nüfus kaydının düzeltilmesini talep edilmiştir. Davanın kabul edilmesi halinde davalının baba adının değiştirilmesinin yanında nüfusta babası ile soy bağı kurulacağından, dava bu niteliği itibariyle bir nesep davasıdır. “
YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ, Esas Numarası: 2017/7288, Karar Numarası: 2018/2224 ,Karar Tarihi: 15.02.2018: Dava babalığın tespiti, TMK 304. maddede düzenlenen mali haklar ve küçük çocuk için nafaka istemine ilişkindir. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, davacı 01.09.2015 tarihinde doğum yapmış ve …adı verilen çocuk davacı ile davalı …’nın evlilik birliğine 04.09.2015 tarihinde tescil edilmiştir. TMK. 285. maddesi “Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Bu süre geçtikten sonra doğan çocuğun kocaya bağlanması, ananın evlilik sırasında gebe kaldığının ispatıyla mümkündür. Kocanın gaipliğine karar verilmesi hâlinde üçyüz günlük süre, ölüm tehlikesi veya son haber tarihinden işlemeye başlar.” hükmünü içermektedir. Davacı da evliliğin devamı sırasında hamile kaldığını iddia etmiş ve evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içerisinde doğum yapmış ve çocukta babası hanesine tescil edilmiştir. Mahkemece bu hüküm dikkate alınarak babalığın tespitine yönelik davanın reddine karar verilmesi yerine kabulü doğru görülmemiştir.
Adana Boşanma Avukatı;
Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu, adana boşanma avukatı olarak hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermektedir. Diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.