Belirsiz alacak davası 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesinde düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre, belirsiz alacak davası ancak davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde açılabilir. Belirsiz alacak davası açan davacı, alacağın miktarı veya değerinin tam ve
kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda talebini artırabilir. Talebin artırılması halinde davacı, belirsiz alacak davasına özgü bir durum olarak iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaz.
Dikkat edilmesi gereken en önemli husus şudur ki, davanın başında alacak miktarı biliniyor veya tespit edilebiliyorsa belirsiz alacak davası açılamaz. Özellikle işçilik alacakları ilişkin belirsiz alacak davalarında Yargıtay, örneğin çalışma süresi ve ücret miktarı tartışmalı olması halinin alacağı belirsiz hale getirmeyeceği ve belirsiz alacak davası açılamayacağına hükmetmektedir. Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bir başka kararında alacağa hak kazanıp kazanmama konusundaki çekişmenin belirsiz alacak davası açılmasına gerekçe olamayacağına karar vermiştir.
Belirsiz Alacak Davası Bölge Adliye Mahkemesi Kararları
Belirsiz Alacak Davasında Faiz
İhbar Tazminatı ve Ücret Alacağı Yönünden Belirsiz Alacak Davası
“Davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması nedeniyle. İhbar tazminatı ve ücret alacağı yönünden belirsiz alacak davası açılamayacağından davalı istinaf başvurusunun kabulü ile. Bu alacak kalemlerinin hukuki yarar yokluğundan reddine. Belirsiz alacak davasında faiz başlangıcının dava tarihinden itibaren işletilmesi gerekmekle belirsiz alacak davasına konu olabilen alacak kalemleri yönünden faiz başlangıç tarihinin artırılan kısım içinde dava tarihi olmak üzere davacı istinaf başvurusunun kabulü gerekir.” (ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ, Esas Numarası: 2017/314, Karar Numarası: 2017/451, Karar Tarihi: 27.03.2017)
Belirsiz Alacak Davası Yargıtay Kararları
Fazla Mesai Ücreti ve Belirsiz Alacak Davası
“Davacının fazla çalışma ücret alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı uyuşmazlık konusudur.Fazla çalışma alacağının belirsiz alacak davasına konu edilebilecek nitelikte alacak olduğu ve davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı anlaşılmakla mahkemece davanın kısmi dava olarak görülmesi ve davanın açılması ile alacağın tamamına ilişkin zamanaşımı süresi kesildiğinden, 6100 sayılı Kanun’un 107/2. maddesi gereğince talebin arttırılması ıslah olarak nitelendirilip ıslaha karşı zamanaşımı def’inin dikkate alınması isabetli olmamıştır. Talep arttırım dilekçesi ile talep edilen miktarlar zamanaşımına uğramayacağından, bu miktarlara göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmesi gerekmektedir.” (YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ, Esas Numarası: 2016/3082, Karar Numarası: 2019/32, Karar Tarihi: 07.01.2019)
Ücret Alacağı ve Belirsiz Alacak Davası
“Somut olayda davacı, banka hesabından ve toplu iş sözleşmesinden alması gereken ücret ile aldığı ücreti ve dolayısıyla fark alacaklarını belirleyebilir. Esasen davacı ile davalı arasında fark ücret ve fark ikramiye alacağı miktarı konusunda uyuşmazlık yoktur. Hâkimin takdiri ile belirlenecek bir alacak söz konusu değildir. Uyuşmazlık bu fark alacağa davacının hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.
Alacağa hak kazanıp kazanmama konusundaki çekişme davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasına gerekçe olamaz. Aksi halde tüm alacaklar belirsiz alacak davası konusu yapılabilecektir. Oysa bu dava özel ve istisnai bir davadır. Şartları var ise buna izin verilmelidir. Davacının tam veya kısmi dava açma imkânı varken, şartları bulunmadığı halde, istisnai nitelikteki belirsiz alacak davası açmasına izin verilmesi karşı tarafa açık bir haksızlık yapılmasına yol açar. Belirsiz alacak davası koşulları bulunmadığı halde açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddi gerekir. Bu sonuç, davacının yeni bir tam veya kısmi dava açmasına engel teşkil etmemektedir.” (YARGITAY HUKUK GENEL KURULU, Esas Numarası: 2015/1360, Karar Numarası: 2015/1651, Karar Tarihi: 17.06.2015)
İşçilik Alacakları Belirsiz Alacak Davası
“Öncelikle, taraflar arasında çalışma süresi ve ücret miktarı tartışmalı ise de, salt söz konusu tartışmanın varlığı alacağı belirsiz hale getirmez. Keza davacı, çalışma süresini ve ücretini belirleyebilmektedir. Davacının ne zamandan beri çalıştığını veya ücretinin ne kadar olduğunu bilmemesi aynı zamanda hayatın olağan akışına da aykırıdır. Davacı işçinin kendisinin bilmediği çalışma süresini, tanıkların bildiğini veya bilirkişinin bileceğini farz etmek ispat kurallarına da hayatın olağan akışına da aykırıdır. Keza tarafın yeterli şekilde somutlaştırıp kendisinin bilgisinde dahi olmadığını belirttiği bir hususun mahkemece bilinmesini beklemek de mümkün değildir.
Diğer taraftan davacı, dava konusu alacakların miktarlarının belirlenmesinde, işverenin elinde bulunan bilgi ve belgelere dayanmamakta, aksine işverence tutulan kayıtların muvazaalı olduğu gerekçesiyle nazara alınamayacağını iddia etmektedir. İşverenin maddi hukuktan doğan yükümlülüklerini (belge ve bordro düzenleme gibi) yerine getirmemesi, tuttuğu belgelerin gerçeği yansıtmaması, davadan önce işçinin alacaklarını inkâr etmesi ya da ikrar etmekle beraber yerine getirmemesi davacıya kural olarak belirsiz alacak davası açma imkânını vermez. İşçi bu durumlarda dahi, alacağının miktarını veya değerini belirleyebiliyorsa, belirsiz alacak davası açamaz (Simil, s. 412). Dava konusu edilen alacakların gerçekte belirli bir alacak olduğu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyecekleri anlaşılmakla, hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerekirken yazılı şekilde esasa girilerek karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.” (YARGITAY 22.HUKUK DAİRESİ, Esas Numarası: 2014/442, Karar Numarası: 2014/2051, Karar Tarihi: 11.02.2014)
Adana avukat, Büken Hukuk & Danışmanlık Bürosu, olarak diğer makalelerimize buradan ulaşabilir veya büromuzdan randevu almak için buraya tıklayabilirsiniz.